• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • Gülümser K.29.12.2009 14:00:00

    Bülent Arınç’a suikast iddiası ile Devletin kozmik odalarına girilmesi şahsen beni çok kaygılandırıyor. Ordumuza karşı çok ciddi ve çirkin bir psikolojik harekat sürdürülüyor. Ordumuzu yıpratmak kimin işine yarayacak? Tabi ki bu ülkeyi bölmek isteyenlerin... Gün uyanık olma ve tezgah düzenleyenleri görme günüdür. Her zaman ordumuzun yanında olacağız.
  • zeynep ozgur29.12.2009 14:00:00

    2010?DA UMUTLAR SÖNMESIN 2009 yilinin acisiyla tatlisiyla sona erdigi su günlerde, insanlarimiz 2010 yilinin ?Terörden arindirilmis bir yil? olmasini umut ediyor. Ancak, 2010 yili hem Türkiye, hem de dünya açisindan zorlu ve küresel ekonomik alanda daralmanin yasandigi bir yil olacak... Dünya ülkeleriyle birlikte Türkiye’nin 2010 yilina, en zor kosullarda girmesi ve dünya ekonomisindeki önemli belirsizliklerin devam etmesi yaninda yasanan terör olaylari da ülkemiz insanina büyük zararlar veriyor. Insanligin gelecegini ve dünya barisini tehdit eden terör olaylari, sadece ülkemizde degil tüm dünyada kökünün kazinmasi gereken bir olgudur. Günümüzde marjinal terör örgütleri artik fosillesmis ideolojilerini çesitli vesilelerle masum insanlara zarar vererek, yasatma gayreti içerisinde varliklarini sürdürmeye çaba gösteriyorlar. Oysa hangi amaçla olursa olsun masum vatandasin yasamini hedef alan, irk, din, dil, cins ve yas grubu ayirt etmeksizin tüm insanlarin yasamina kasteden hiçbir davanin amacina ulasamadigi, terörün tüm insanligin ortak düsmani oldugu, artik dünya kamuoyunca benimsenmis bir kavram olarak karsimizda durmaktadir. Bu nedenle, siddet olaylari ve teröre karsi ülkeler, sivil toplum örgütleri ve bireylerin topyekûn bir mücadele baslatmalari, önemli ve öncelikli bir görevdir. Çünkü toplumsal baris insanlarin bir arada, mutlu ve huzurlu yasamalari için ?olmazsa olmaz? kosuludur. 2010?nun insanlik için barisa daha yakin, terörden uzak bir yil olmasi, savasin ve terörün degil, barisin küresellestigi bir dünya getirmesi, tüm baris yanlilarinin ortak dilegidir. Unutulmamalidir ki, terör, güvenligi, istikrari ve toprak bütünlügünü tehdit eden bir risk olarak ele alinmadikça ve çözümün uluslar arasi isbirliginde sakli oldugu gerçegi benimsenmedikçe, üzücü olaylar masum insanlari hedef almaya devam edecektir. Çok uzun süreden bu yana yasadigimiz ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarin, milletimizin büyük acilar yasamasina neden olan bölücü terör olaylarinin, ulusal uzlasma temelinde kararlilikla çözümlenmesi temennisiyle yeni yiliniz kutlu olsun. Zeynep Özgür
  • Gültekin Sağlar 29.12.2009 14:00:00

    Sayın okurlar; ufkumuzu biraz geniş tutalım. Ankara’da çok önemli oyunlar planlanıyor. Ordumuza karşı çok ciddi saldırılar yapılıyor. Ordumuzun kozmik odalarına giriliyor. Bu odalarda devletin çok gizli belgeleri yer alıyor. Bana göre ülkemiz bu olaylardan büyük zarar görüyor. İnsanlar ayrıştırılıyor, toplum kaygı içerisinde. Allah sonumuzu hayır etsin.
  • Gülgün Fenerci28.12.2009 14:00:00

    Şehirimizin merkezindeki sokaklar bile delik deşik... O kadar memleket gezdim, Bolu şehir merkezi kadar bakımsız bir yer görmedim. Belediye yetkililerini kınıyorum.
  • yiğit emir şen28.12.2009 14:00:00

    ilimize dogal gaz gelicek, bolumuzun daha çok gelişmesi için iyi adımlardan biri.. Yanlız bazı medya organlarında dikkat çekildigi gibi çalışmalar sırasında kazılmadık, çalışma yapılmadık yol kalmadı.. Bu işin yapılmasının başka bir yolu olmadıgını biliyoruz ama çalışmalar sonrasında çukurların ve kazılan yolların kapatılması üstünkörü olmuş... bir yerden bir yere yolculuk etmek tam bir işkence(bisiklet motosiklet ve araçlarla).Temennim yetkililerin duyarsız kalmaması ve eleştirilerin dikkate alınması
  • Cafer Kızıklı28.12.2009 14:00:00

    İlimizin valisinin Abant’a ilişkin değerlendirmelerinde asgari ücretlileri küçümseyen yazısını "Bolu Gündem" de okudum. Sade bir vatandaş olarak üzüldüm. Asgari ücretli de bu memleketin insanıdır. İlimiz yöneticilerinin bindikleri arabalarda, asgari ücretlilerin ödediği vergilerin de payı var. Valimizin konuşmaları kamuoyunu rahatsız ediyor. Bu konuda ilimiz milletvekilleri ne düşünüyorlar? Vatandaşın sesine neden kulak vermiyorlar?
  • Siyami Demir28.12.2009 14:00:00

    Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın bütün sektörleri yabancılaştırarak Türkiye?yi ekonomik olarak çökerttiğini dile getirerek, TEKEL işçilerinin çektiği çileyi ve ıstırabı anlamayan Başbakan Erdoğan ve iktidarın yanlış politikalar izlediğini söyledi. Evet AKP’nin uygulamalarıyla bütün sektörler yabancılaştırılarak Türkiye?yi ekonomik olarak çökertilmiştir. Bitmiş olan terör bu iktidar döneminde patlamıştır. AKP bu yaptıklarının hesabını bu millete sandıkta verecek!..
  • halit canbaz27.12.2009 14:00:00

    boluspor hatadan dönmedi devam ediyor.zira bilali gönderdi.zira oynayıp takımı sabote edenler takımda hala dururken bilal oynatılmadan kurban edildi.sabote edenlerdende sadece ikisi gitti.gerisi daha duruyor.kalede atacan defansda erhan hüseyin ortada serdar erman forvetde ömer lika duruyor takımı bunlar sabote etti.30 dakikalık topçu ilhanda duruyor
  • Sadık Özmen27.12.2009 14:00:00

    Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık’ın yazısını okudum. Bolu’da da güzel şeyler yapılabilir. Tabii buraya da vizyonu olan, kamuoyunun düşüncelerine değer veren, ileri düşünceli bir belediye başkanı seçebilirsek... Oysa Bolu’nun durumu çok farklı. Çarşı merkezindeki sokaklar, Becikoğlu AVM’nin arka taraflarındaki sokaklar perişan vaziyette. Çukurlar araçlar ve yayalar için tehlike yaratıyor. İnanın kasabaların yolları bile buradan daha iyidir. Sık sık yurtdışı gezilere giden belediye başkanı oradaki yolları görmez mi? Bolu bunları hak etmiyor... Uyanalım ey Bolu halkı... Bir dahaki seçime Bolu’yu Eskişehir gibi modern bir kent haline getirecek belediye başkanını seçelim. Saygılar...
  • Mustafa Karakaya27.12.2009 14:00:00

    AKP sürekli devletimizin kurumlarıyla kavga halinde. Ordumuzla, yargımızla... Bu konudaki güzel yazısından dolayı Sayın İmdat Aslan’a teşekkürler...
  • Nuray FİDAN26.12.2009 14:00:00

    Sayın Vali Akpınarın Şu açıklamasını dünkü gazete sayfalarından okuyunca aslında hiç şaşırmadım. İnsanların yaşam alanlarını kısıtlayan bu sistemin koruyuculuğunu yapan bu Vali, askari üçretle çalışan işçilerin bir çok şeyden mahrum kalmasını sistemce ifade edebiliyor, rahatlıkla. "Akpınar bu fiyatın çok normal olduğunu ve pahalı olmadığını belirtti. Yetkin asgari ücretle geçinen biri için buranın çok pahalı olacağını söyleyince Vali Akpınar, ?Arkadaşlar şimdi popülistlik yapmayalım. Asgari ücretlinin burada ne işi var? Gitsin Beypiliç’ten bütün piliç alsın, evde çocuklarıyla oturup yesin yani? diye cevap verdi. " cevap vererek bu halkın açlık ve sefalet içinde kalmasıyla adeta dalga geçiyor, artık gözümüzü açalım , kişilerle değil bu sistemin savunucularıyla hesaplaşalım. Bugün bura da hatta her yerde AKP, söyle yada böyle deniliyor, doğru söyleniliyor , gerçekten öyle.. ama sorunun çözüöm yolu bu değil, yarın CHP, SHP , ÖDP, TKP Vs hangisi olur sa olsun bir takım sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız. Onun için ilk önce sistemle ve onun savunucularıyla hesaplaşmalıyız. Sahte sol adıyla çıkan biraz önce saydığım bu yapılarda bir nevi bu sistemin oyuncağı haline geşmiş durumdadır.
  • Selim Yıldız24.12.2009 14:00:00

    Diş hastanemizin sevilen teknisyeni Duran Bey hastanenin ihalesini alamadığı için artık hastanede olamayacakmış. Yaklaşık altı yıldır diş hastanesinde çalışan, hastalar ve doktorlar tarafından çok sevilen Duran Beyin hastanedeki işinin sona ermesine çok üzüldük. Aldığımız duyumlara göre ihaleyi Başhekime yakınlığıyla bilinen biri almış. Hayırlı olsun demek isterdim ama altı yıldır Bolu’lu olmamasına karşın Bolu halkına ve hastalara gösterdiği ilgi nedeniyle çok sevilen Duran Beyin ihale şartlarını yerine getirmesine rağmen ihaleyi alamaması çok şaşırtıcı... Hastanelerde ihale alabilmek için Başhekime yakın durmak gerektiğini bilmiyorduk... Gazete olarak hastanenin ihalesini araştırmanızı istiyoruz. Hastanalerde güler yüze hasret kalmışken diş hastanesinde doktorlarından hemşiresine, memurundan hizmetlisine gördüğümüz yakın ilgi bizi hasta olarak oldukça memnun ediyordu. İhale konusuyla birlikte teknisyenimizin aramızdan ayrılmak zorunda bırakılmasına sessiz kalmak istemiyoruz. Sevgilerle...
  • Aysun Sarıca24.12.2009 14:00:00

    Siyasilerin gündemi değiştirmek için sürekli yeni polemikler yaratması vatandaşı iyice sıktı. Ekonomisi bozuk bir ülkede, ekonomisi ve psikolojisi bozuk halk evine götüreceği ekmeği çocuğunun nafakasını düşünürken Bülent Arınç’a suikast girişimini düşünemiyor. Kim yapmış, neden yapmış, kim emir vermiş hiç ilgilenmiyoruz bunlarla. AKP Hükümeti vatandaşın sıktı suyunu çıkardı. Şimdi sıra halkın en güvendiği kurum olan TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’nde... Ama nafile bir çaba içindeler. Ergenekon düzmecesinde ülkede ne kadar aydın,eğitimci, Atatürk’çü, görevine bağlı asker varsa haksız ve gereksiz yere alıkonuldu. Neymiş darbe planı yapıyorlarmış. AKP Hükümetinin Türkiye Cumhuriyeti’ne verdiği zararı içerde tutulanların hepsini bir araya koysan gene yapamaz. Ülke bütünlüğünü korumak için yıllarca terörle mücadele eden askerimizi generalimizi sen tutuklayacaksın, sonrada teröristlere açılım diyerek af getireceksin. Dünyanın hiç bir ülkesinde böyle trajikomik siyaset yapılmıyordur. Tüm bu yaşananlar AKP hükümetinin Türkiye vatandaşına yaşattığı utanç ve rezillikten öte bir durum değil.
  • Ata Saygın24.12.2009 14:00:00

    Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.’’ M. KEMAL ATATÜRK. Kürt açılımıyla yatıp kalktıkları şu günlerde Akp hükümetine yeterli olur sanırım Atatürk’ün bu anlamlı sözleri... ’’Bu millet, tarihini iftiharla doldurmuş bir millettir. Türk milletinin geleceği, bugünkü evlatlarının doğru görüşü, yorulmak bilmez çalışkanlığı ile büyük ve parlak olacaktır.’’ diye belirtmiş Ulu önderimiz anlamakta zorluk çekenler için...’’Bir milletin kültür düzeyi üç safhada; devlet, düşünce ve ekonomideki çalışma ve başarılarının özüyle ölçülür.’’demiş yine Atatürk. Millet olarak kültür düzeyimiz iyice bozuldu. Devlet kendi içinde devlet, aynı düşüncede olmayanlar ergenekoncu ilan edildi, konuşmaya çalışanlar susturuldu, sinmiş ürkek bir toplum yaratıldı. İnsanlar ağzını açmaya iki kelam laf etmeye korkar oldu. Ekonomimiz için söylenecek söz kalmadı. Kriz sadece Başbakanı ve bakanlarını teğet geçti. Vatandaşın hali içler acısı. Atatürk’ün özlü sözüne göre Türkiye’nin kültür düzeyi sıfır, Allaha şükür!
  • Ahmet Yazıcı23.12.2009 14:00:00

    Tekel işçileri günlerdir Ankara ’da eylem yaptı. En demokratik haklarını kullanan işçilere polis her zaman ki gibi orantısız güç kullanarak karşılık verdi. Televizyon ekranlarında görüntüleri izlerken bile insanın kanını dondurdular. Hiç bir siyasetçi çıkıp duruma el kotyma gereği duymadı. Eylem bitti, Başbakan yaşananlardan hoşnut olmadığını söyledi. Mağdur insanlar devlete sığınırken, devletin polisinden işkencenin alasını gördüler. Sonra da polisle halkı kaynaşırmaya çalışırlar. ’’Halk neden polisi sevmiyor’’ sorusuna polis kendi tavırlarıyla cevap veriyor zaten. Sözde DEMOKRATİK bir ülkede yaşıyoruz ama sadece sözde...
  • Ceylan Duru23.12.2009 14:00:00

    Kızılay Meydanı, Kızılay Meydanı olalı böyle çelişki yaşamadı. Ne meydanmış kardeşim bir türlü paylaşılamadı. Bolu’nun ve ocuklarımızın geleceğine uygun akılcı bir plan çıkaran olmadı.Bırakın parkı kendi haline; yeşillenir, çiçeklenir,solar tekrar açar... Yani doğa kendine sizden daha iyi bakar. Ne Valiliğin ne de Belediyenin bakımına ihtiyacı yok...
  • helin demir22.12.2009 14:00:00

    ÖCALAN MI LİDER? İmralı?da kendisi için milyonlarca dolar harcanarak yapılan yeni cezaevini beğenmemesi, bunu bahane eden örgüt yandaşlarının çıkardığı vicdansız olaylar, Tokat?ta 7 askerin şehit edilmesi ve DTP?nin kapatılması gibi son günlerde yaşanan olaylar süresince Abdullah Öcalan?ın hiç olmadığı kadar gündemde kaldığı görülüyor. Nasname sitesinde yer alan bir habere göre tam bu süreçte Taraf gazetesi yazarı Doç Dr.Önder Aytaç, Öcalan?ın durumunu masaya yatırarak önemli açıklamalarda bulunuyor. Açılımın akamete uğramasında ve DTP?nin kapatılmasında DTP?li yöneticiler tarafından sarfedilen ?Açılımda Abdullah Öcalan?ı muhatap alın. Öcalan Kürt milletinin lideri? sözlerinin etkili olduğu belirtiliyor. Öcalan?ın İmralı?dan yaptığı açıklamaların da en az DTP?lilerin söylemleri kadar etki yarattığı biliniyor. Önder Aytaç, Öcalan?ın lider değil psikopat olduğunu belirtiyor. 11 yıldır içeride olan Öcalan?ın Kürt halkı için bir şey yapmadığını, 1 gün bile Kürt milleti için açlık grevi yapan bir insan olmadığını, 1 gün bile Kürt haklarının daha iyiye gitmiş olması için mücadele vermediğini kaydediyor. Öcalan?ın kendisini Barzani ve Talabani ile kıyaslayan, tamamen psikopat derecesine varmış liderlik düşüncesi içinde kendisini tek önder olarak gördüğünü hatta peygamberliğe kadar yükseltmiş ve alabildiğine Kürt tabanını, Kürt insanını aşağılayan bir tavır içinde olduğunu açıklıyor. Aytaç ayrıca, PKK?nın şehirlerde gerçekleştirdiği eylemlerin arkasındaki isim olarak bilinen ve Kürt gençlerinin ölmesinden zevk alan Sabri Ok?a da seslenerek ?Kürt gençlerinden elini çek? uyarısında bulunuyor. Saygı Öztürk tarafından kaleme alınan ?Apo Olayının Perde Arkası? başlıklı kitapta da Abdullah Öcalan?ın PKK?nın sözde ünlü komutanlarına yönelik değerlendirmeleri, dikkat çekici bir ayrıntı olarak okuyuculara sunuluyor. Abdullah Öcalan, PKK?nın sözde komutanlarını yakından tanıyor. Onların yapılarını, karakterlerini çok iyi biliyor. Apo?ya göre lider kadronun önemli bir kısmının son derece yetersiz, kişiliksiz ve askeri yönden zayıf olduğu değerlendiriliyor. Kısaca Apo kendinden başka hiç kimseyi sevmiyor, sevemiyor. Örgütsel faaliyet içerisindeyken de kendi çıkarları için bazılarına yaklaştığı görülüyor. Abdullah Öcalan?ın binlerce örgüt mensubunun infaz emrini verdiği biliniyor. Ajan ya da işbirlikçi oldukları gerekçesiyle dağlarda diri diri çukurlara gömülenler, intihar etti denilerek uçurumdan atılanlar, cinsel ilişkiyi kabul etmemeleri nedeniyle hücrelere tıkılanlar ve hastalanınca ölüme terk edilerek bir yere bırakılanlar ya da öldükleri yerde bırakılıp kaçılanlar ise Öcalan?ın marifetlerinden sadece bazıları. Açılım sürecinin başlamasından bu yana Öcalan?ın DTP?lileri de sürekli eleştirdiği, adeta bir oyuncak gibi parmağında oynattığı dikkatlerden kaçmıyor. ?Çözüm olmazsa ayrılığı konuşuruz? şeklinde açıklama yapan Aysel Tuğluk?u eleştiren Öcalan?ın, DTP?lilerin bazen ne konuştuklarını bilmediklerini, bu şahısların Kürt halkını temsil etmekten bile aciz olduklarını söylediği akıllardan bir an bile olsun gitmiyor. Son günlerde de istifa edecekleri yönünde açıklama yapan DTP?lilere emir vererek bu kararlarından vazgeçmelerini istemesi ortalığı bir kez daha karıştırmaya yönelik çabalarını kanıtlıyor. Yıllarca terör örgütü PKK mensuplarınca lider olduğu söylenen, örgütün son zamanlardaki siyasi temsilcisi DTP tarafından mutlaka dikkate alınması gerektiği belirtilen Öcalan?ın aslında liderlik vasfıyla yakından uzaktan ilgisi bulunmayan, sadece kendi çıkarlarını düşünen, vasıfsız ve yetersiz bir insan olduğu anlaşılıyor. Lider olan bir insanın arkasındaki kadrolarını her şeyden önce koruması, argo tabirle satmaması ve sözümün arkasındayım cümlesini söyleyebilmesi gerekiyor. Öcalan?da bunların hiçbiri mevcut olmadığından insanın ?Öcalan mı lider?? diye sorası geliyor. Helin Demir [email protected]
  • ŞENAY GÜMÜŞ22.12.2009 14:00:00

    öncelikle haberleriniz e güzel yorumlarınız için tebrik ederim. sizden görmekte yaşamakta olduklarına şahit olduğum bolu ilçelerinde çalışan sınıf öğretmenlerinin durmları ile ilgili yazmak istedim. onlar dumlarının dahada zorlaşmaması için yapılan haksızlığa karşı sessiz kalıyorlar konu kıbrıscık, mudurnu, ve göynükte sınıf öğretmenliği yapan arkadaşlarımızın eşlerinden ve çocuklarından ayrı olmalarına ,sağlık özürlerine bakılmaksızın hepsinin değilde sadece torpilli (Dilek Ballar, Saynur Say gibi)olanların vali tarafından görevlendirilmelerinin yapılması. Diğer arkadaşlarımızın başvurularının yazıları değiştirilerek veya sağlık raporları üzerinde oynama yapılıp değiştirilerek işlemlerinin yapılmaması ve mağdur edilmeleri. Oysaki yıllardır merkezde depo öğretmen olarak gözüken ve hiç sınıfa girmeyen öğretmenlerimiz var bu arkadaşlarımız torpilleri sayesinde rahat ederken diğerleri oldukça zor şartlarda çalışıyorlar. Bu sorunu incelerseniz ve Bolu milli eğitiminde nasıl bir dolap döndüğünü görürseniz ve bunu gündeme taşırsanız belki sizin gibi tarafsız bir yayın bu duruma dur diyebilir saygılarımla teşekkürler
  • ismail hakkı gürbüz21.12.2009 14:00:00

    erol yıldıza iletilmek üzere:kartlı su sayaçları hakkında tüketici dernekleri federayonunca açılan dava neticesinde Ankara 5 inci idare mahkemesi Ankara belediyesinin kartlı su sayacı uygulamasına yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.bilgilerinize. Selam ve sevgilerimle
  • yiğit emir şen21.12.2009 14:00:00

    teröristbaşı ve bebek katili nakledildiği yeni koğuşunu çukura benzetmiş... Adalet bakanlığı da yaşanan tartışmalara son vermek için bazı düzenlemeler ve iyileştirme çalışmaları yapmış... Şimdi soruyorum devlet büyüklerine, o makamlara layık görünenlere ve Adalet bakanlığına.Neden şehitlerimizin mübarek kanları aktı? Neden yıllarca içimiz kan ağladı? milletimiz bu yapılanları hakediyor mu? Türkiye cumhuriyetinin bir ferdi olarak olanları üzüntü ve kaygıyla izliyorum.Ve bir gün hakedenlere hakettiği gibi ceza verileceğine inanıyorum.
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: