• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • Kâmuran ESEN28.07.2009 12:00:00

    Değerli hemşehrim, meslektaşım Mehmet Kararşoğlu’nu; sigarayı bırakma konusunda aldığı karardan dolayı kutluyorum.Konu ile ilgili yazı yazdığı için de ayrıca teşekkür ediyorum.Umarım, bazılarının veya birçok kişinin sigarayı bırakmasına vesile olur.
  • tays işçisine cevap27.07.2009 12:00:00

    sayın hüseyin bey tays işçisine verdmiş olduğum cevabı yayınlarsanız sevinirim.yiy çalışmalar...
  • arif emine27.07.2009 12:00:00

    Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi?yi öldüren, Vatikan?da Papa 2. Jean Paul?a suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca?nın 30 yıllık cezaevi hayatı 18 Ocak 2010?da son bulacak. Cezaevinden 52 yaşında çıkacak olan Ağca, aldığı "Antisosyal kişilik bozukluğu" raporuyla askerlik yapmaktan da kurtulacak. Halen Ankara Sincan Cezaevi?nde tek kişilik odada kalan Ağca, tahliye olduktan sonra yerleşeceği ülke arayışını sürdürüyor. Vatikan?a yerleşme isteği kabul edilmeyen Ağca?nın, Portekiz?e iltica istemi de kabul görmedi. Ağca?nın, Türkiye?de kalması halinde hangi şehire yerleşeceğine de henüz karar vermediği bildirildi. Bu arada, Papa?ya suikast olayının kilit isimlerinden Yalçın Özbey ise şimdiye kadar yakalanmadığı için zaman aşımından kurtuldu. Özbey?in, buna rağmen Türkiye?ye gelmek istemediği bildirildi.
  • Metin Kalecik27.07.2009 12:00:00

    Bolu Valisinin henüz bir kaç ay önce açtığı www.ibrahimakpinar.com internet sitesine tıklayanlar nedense Bolu valiliğinin resmi internet sitesine yönlendiriliyor? Ne oldu acaba? Durumu merak ediyorum. :))
  • nail amudi27.07.2009 12:00:00

    ?TÜRK BAŞBAKANI?!?.. KANDİL?İN GERÇEK NİYETİ ?ÇÖZÜM SÜRECİ?Nİ SABOTE ETMEK Mİ?? İYİ NİYET VE SAMİMİYET VARSA ANCAK ÇÖZÜM SÜRECİ İŞLER! ?Kandil?in Sözcüleri ?Etnik Milliyetçiliği? ve ?Ayrılıkçılığı? Körükleyici Açıklamalardan Uzak Durmalılar!? Önceki gece örgütün televizyonu Roj TV ekranlarına yansıyan bir açıklama, Kandil?in ?çözüm süreci? ve Apo?nun ?yol haritası? konusundaki iyi niyet ve samimiyetinin sorgulanmasına neden oldu. ?Roj Aktüel? programına telefonla katılan PKK sözcülerinden Sözdar Avesta (namı diyar Nuriye Kespir); ?Çatışmasızlık sürecini 1 Eylül tarihine kadar uzatılmasını sağlayan önderliğimizin sorunun demokratik çözümüne önemli katkıları olduğuna inanıyorum?? dedikten sonra, bakın açıklamasının devamında ne diyor: ?Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan?ın Suriye?ye giderken konuyla ilgili yaptığı açıklama?? ?Türk Başbakanı?!?.. Acaba, bilinçaltında kalmış bir düşüncenin dışa vurumu mu, yoksa Kandil?in ?ayrılıkçılık?, ?etnik milliyetçilik?, ?üniter devlet?, ?birliktelik? söylemlerindeki samimiyetsizliğin, yani ?çözümsüzlük? niyetinin ifade şekli mi? ?Türk Başbakanı??!.. ?Ötekileştirme? ya da ?Türk-Kürt? çatışmasını körüklemeye yönelik siyasi bir söylem mi? Nasıl yorumlarsanız yorumlayın, ama şunu unutmamak gerekiyor. İmralı Sakini Abdullah Öcalan?ın, ?tarihi fırsat? bağlamında 15 Ağustos?ta açıklayacağı ?yol haritası? öncesinde Kandil sözcülerinin bu tarz açıklamaların, tek bir anlamı olabilir; samimiyetsizlik, kötü niyet, düşmanca yaklaşımın devam, kısaca ?Çözüm sürecini sabote edilmesi!..? Bence en korkuncu, Önderliğin(!), Abdullah Öcalan?ın örgüt üzerinde devam ettiği öne sürülen otoritesinin hiçe sayılması? Ey Nuriye Kespir denilen PKK yöneticisi? Sen çıkıp ?Türk Başbakanı? diyorsun ya, bak Önderliğin, Murat Karayılan?ın ve DTP?nin ?Çözüm için adres gösterdiği ve açıklayacağı yol haritasının altına imza atmaya hazır olduğunu? açıkladığı Abdullah Öcalan ne diyor? Abdullah Öcalan, daha geçen hafta yaptığı bir açıklamada ?Ben buradan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Erdoğan ve ana muhalefet lideri Sayın Baykal?a açık çağrımı yapıyorum. Biz Cumhuriyetin başlangıç ilkelerine karşı değiliz. Mustafa Kemal?e karşı değiliz!..? diyor. Bu açıklama ne anlama geliyor? PKK?nın ilk çıkış gerekçelerinin değişen bölge ve dünya koşulları gerçeğinde terk edildiğini, Türkiye Cumhuriyeti?nin sınırlarıyla ilgili herhangi bir beklentisinin kalmadığını, ?Bağımsız Kürdistan? düşünün kanla boyanmış halıların altına süpürüldüğü anlamına geliyor. Sözdar Avesta, Abdullah Öcalan?ın yol haritasının ilk durağında ?tek devlet, tek bayrak? sloganı olduğunun ya farkında değil, ya da bilinç altındaki ayrılıkçı ve düşmanca emelleri dışa vurmaktan kendini alamıyor. Peki, halen PKK?nın Kandil?deki fiili lideri Murat Karayılan, Hasan Cemal?e ne demişti; ?Biz bağımsız devlet istemiyoruz. Federasyon da istemiyoruz. Türkiye?nin üniter devlet yapısını bozmayan bir çözümden yanayız. Bu söylediklerimiz taktik değildir.? PKK adına konuşan ve halen bazı gerçekleri idrak etmekte güçlük çeken Sözdar Avesta başta olmak üzere, benzer yaklaşım içinde olanlara bazı noktalara bir kere daha hatırlatmak istiyorum; Birincisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti?nin sınırlarını tartışmayan, ayrılıkçı olmayan ve şiddete başvurmayan bir Kürt hareketi için artık PKK?nın dağda dolaşmasına gerek yok. İkincisi, ?Türkiye çözümü? karşılıklı güven ortamında ancak boy atabilir. Üçüncüsü, etnik-siyasal bölücülüğün bir tezahürü olan ?özerklik-muhtariyet? vb. kavramları telaffuz edenler, çözüm sürecine katkıda bulunamazlar. Dördüncüsü, bu tür etnikçi ifadeler, ?demokratik cumhuriyet? söyleminin taktiksel olduğu sonucunu doğurur ki, buradan sadece maraza çıkar. Bu marazanın da çözümsüzlüğü ve güvensizliği nasıl çoğalttığı biliniyor. Çözüm yolunun önündeki bariyerler (Sözdar Avesta gibi düşünen ve konuşmaya devam edenler susturulmadan) kaldırılmadan söylenecek her söz karşılıksız kalmaya mahkum olacaktır. Son cümle? Çözümün karmaşıklığını, zorluğunu, meşakkatini, risklerini hafifletecek olan iradedir, kararlılıktır, iyi niyettir, samimiyettir, azimdir. Raporlar, projeler, paketler, eylem planları, yol haritaları işin ayrıntısıdır. Önemli olan ne yapmak istediğiniz ve yapma iradenizdir. İşin nasıl olacağı teknik bir konudur, öncelikle teknisyenlerin, uzmanların meselesidir. Ama hiçbir çözüm, sadece teknisyenlerin ve bürokratların varlığıyla ve ürettikleriyle gerçekleşmez. Çünkü değiştirilemeyecek, yeniden ele alınamayacak hiçbir teknik mesele yoktur. İrade varsa, kararlılık varsa, iyi niyet ve samimiyet varsa, her şey hal yoluna konabilir, her engel aşılabilir. Kandil-İmralı ve DTP?de zihniyet değişmeli, ütopik taleplerden ve beklentilerden vazgeçilmedir. Zira, artık gerçek dünyanın idrakine varılmalıdır. Kan akmasın. İnsanlar ölmesin. Silahlar hem sussun, hem de toprağa gömülsün. Her türlü baskı, nefret, dışlayıcılık, ayrımcılık son bulsun. İsyan, başkaldırı, şiddet, terör bir yöntem olarak gündemden düşsün. Sevgi, hoşgörü, kardeşlik, birlik-bütünlük, dayanışma geçerli olsun. Bugün düne göre daha umutluyuz. Ama birileri çözüm sürecini sabote etmeye, engellemeye, gözden düşürmeye kalkışırsa, bugüne kadarki ve bundan sonraki tüm vebali de üstlenmiş olur. Evet, herkes sorunun değil, çözümün bir parçası olmalı, herkes iyi niyetli bir şekilde makule yaklaşmalıdır. Nail Amudi
  • Ali Özdemir26.07.2009 12:00:00

    Eğitimci Ali Özdemir tarafından yazılan "BEDEN DİLİ - ETKİLİ İLETİŞİM - ETKİLİ KONUŞMA - KİŞİSEL GELİŞİM REHBERİ" adlı kitap 23 Temmuz 2009’da satışa sunulmuştur. 254 sayfa olan kitabın tanıtım fiyatı 5 TL’dir. www.aliozdemir.net KİTABI BOLU’DA: İPEK KIRTASİYE-ÜMİT KIRTASİYE-ERTÜRK FOTOKOPİ-GÜVEN MATBAASI SATMAKTADIR.
  • arifemre26.07.2009 12:00:00

    Köroğlu Gazeteciler Cemiyetinin tertiplemiş olduğu etkinlik, çok güzel oldu.. Yapılan ikramlar, dağıtan bedelsiz ürünler,sanatçı kalitesi,havai fişek gösterisi, ayrıca cemiyet başkanının ve bazı köşe yazarlarının konuklarıyla birebir ilgilenmeleri, vali beyin halktan kopuk söylemlerine inat çocuğuyla davete gelmesi gerçekten takdire şayandı.. Sevgili cemiyet yöneticileri,siz bu tip organizasyonları sıkça düzenleyin, biz Bolulular size her zaman sahip çıkacaktır.. Bu etkinlikte gözüme çarpan ince bir detayda,konuklardan biri olsa gerek, ’’alaattin yılmaz’’.. ve belindeki cep telefonu kılıfıydı... demode olmuş şeffaf ve dik olan bu kılıf sanki ucuzluk pazarından 1 tl’ye satılan cep telefonu kılıflarındandı.Toplum içersine giren bir belediye başkanı, giyim kuşamından tutun hareketleriyle ve davranışlarıyla herkese örnek olmalıdır.. ’’Nede olsa,düşman kılıfa dost kafaya bakarmış’’... Ayrıca topluca fotoğraf çektirilirken Yener Bandakçıoğlununda alaattin yılmaz ile bir araya gelmeme çabası benim gözümden kaçmadı... Ufak tefek eksiklikler dışında bu organizasyon Bolu halkından olumlu not aldı ve organizasyon,ÇOK GÜZEL OLDU... Saygılar...
  • YÜCEL EREL26.07.2009 12:00:00

    Bayburt il temsilcisi olarak türkiye değişim harekatını başlatan Mustafa sarıgül ve arkadaşlarına vereceğimiz değişim ve demokratk mücadelede başarılar diliyorum.Bu harekat türkiyede mevcut iktidarın yanlış politikasına dur diyecek tek ve yürekli harekettir.Tüm vatandaşların bu harekatımızı desteklemesini canı gönülden istiyor,bu harekatta bizlerin yanlız olmadığını destekleryle göstereceği temennisiyle sayğılar sunarım.Bayburt il temsilcisi YÜCEL EREL.
  • ferda biçel26.07.2009 12:00:00

    sevgili imdat aslan yazılarınızı çok beğeniyorum sizden ricam özellikle akpli belediye geldikten sonra mantar biter gibi biten bar ve meyhaneleri yazmanız.Buralar bizileri çok rahatsız ediyor.Özellikjle barlar sokağı diy adlandırıldn sokakta her akşam bir kavga var.çHuzur kalmadı Boluda.yeni akp il binasının altına da açılmış bir tane.
  • Mehmet DURU25.07.2009 12:00:00

    Teşekkürler sayın Karakaşoğlu.Alah akıl, fikir versin başlıklı yazınızı çok beğendim. Söyleyecek bir şey varsa o da sizin dediğiniz gibi "Allah akıl versin." Ama aynı zamanda "Allah bizlere de sabır versin"
  • Harun Kıvrak25.07.2009 12:00:00

    Gazetenizinde içinde bulunduğu gazeteciler cemiyeti çok güzel bir programa imza attı. Tüm gazetecileri Bolu halkı ile birlikte gerçekleştirdikleri bu etkinlikten dolayı kutluyorum. Sanatla ve kültür ile gündeme gelmeyi planlayan bir ilin bu tür etkinliklere ağırlık vermesi gerekir. Bu şenliği düzenleyenlere ve gerçekleşmesinde emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.
  • Kenan Kurt25.07.2009 12:00:00

    Dün akşam ki konser bir harikaydı Baş yazarınız Hüseyin Aykan’ın yaptığı konuşmada günün önemini anlatması bakımında dinlemeye değerdi. Son yıllarda ses getiren konulara imzasını atan yerel basının desteklenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydunuz. Başarılarınızın devamını diliyoruz. Ve okuyucularınız olarak sizleri her zaman desteklediğimizi bilmenizi isteriz.
  • nuri ışık24.07.2009 12:00:00

    fikret çıracı’nın dedikleri son derece doğru. Bu yokluk bu borç nereye kadar acaba? sokaklarda güvenlik kalmadı.her an bişey gelebilir insanın başına...
  • Tahsin Akduman24.07.2009 12:00:00

    BASIN BİLGİLENDİRME NOTU Personelimizin mesai saatlerinde, Devlet işleri ve amacın dışında internet sitelerinde oyun oynama, müzik ve film indirme, internetten radyo dinleme ve tv izleme gibi interneti kullanması nedeniyle sistem üzerinde aşırı yüklenmeden dolayı haberleşmede kesintiler oluşmakta ve işlerimiz aksamakta idi. İdaremizdeki iş ve işlemler e-devlet kapsamında internet üzerinden yapılmaktadır. İnternet üzerindeki aşırı yük e-devlet üzerinden çalışma yapmayı olumsuz yönde etkilemekteydi. İnternetten gelen saldırıların da önüne geçmek ve mevcut alt yapının düzenli çalışması amaçlanarak İdaremiz tarafından 2009 Mayıs ayı içinde, güvenlik amaçlı internet güvenlik duvarı sistemi kurulmuştur. E-devlet üzerinden yapılan tüm işlerin güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için güvenlik duvarına gereksinim duyulmuş ve bu sistem aktif hale getirilmiştir. İnternet ADSL abone sayısı da beş adetten bire indirilmiştir. Kurulan güvenlik duvarı, otomatik olarak tüm sistemi kapsamaktadır. Güvenlik duvarının tüm sitemi kapsaması nedeniyle ihtiyaç halinde açılabilecek sitelerde dahil olmak üzere, ?Bu sitenin İdaremiz tarafından ulaşılması engellenmiştir? yazısı ile karşılaşılması mümkündür. Bireysel yetkilendirme ile ihtiyaç duyulan sitelerin personelin talepleri ve kullanım amaçları doğrultusunda uygun görüldüğü takdirde yetkilendirme yapılarak açılması sağlanmaktadır. Çünkü sitelere özel olarak yukarıda belirttiğimiz üzere, internet adresi olarak engellenme yapılmamaktadır. Güvenlik duvarının tüm sistemi kapsamasından dolayı ihtiyaç duyulan sitelerin yetki ile açılması söz konusudur. Sistemin daha yeni olması bazı eksikliklerin kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. Ancak görülen eksiklik ve hatalar zaman içinde düzeltilme yoluna gidilerek internetin resmi daireye yakışır şekilde kullanılması sağlanmaktadır. Bolu İl Özel İdaresi bilgisayarlarından Bolu İlimiz Yerel gazetelerine (http://www.ilgazeteleri.com/) adresinden ulaşılmaktadır. Herhangi bir yerel ve ulusal gazeteye kısıtlama yapılmamıştır. Basınımızın bilgisine sunulur.24/07/2009 Tahsin Akduman Genel Sekreter
  • Tays işçisinden24.07.2009 12:00:00

    Tays örme ustalarına... diye başlıklı yazıyı yazan arkadaşa, söylemek istiyorum. Bunlarada bir kulak verebilir mi? Birincisi tays da ne işkence yapılıyor nede zulüm. Bunlar doğru şeyler değil. Bende tays?da çalıştım, size abartılarak anlatılan bir olaya rastlamadım. Size bunları anlatan arkadaşla gerçekten tanışmak isterdim.. Size bunları anlatan kimse demek ki performansı düşük ki daha iyi performans sağlanması için bağrıyorlardı. Ben orada ilk önce makinalarla eğitim aldım ve daha sonra üretime geçtim. Önce ovarlak makinesında idim. Benden saatte 100 adet istiyorlardı ancak ben 15, 20 tane felan üretim yapıyordum. Ve kesinlikle bağıran işkence yapan olmadı. Sadece üretimimi artırmam gerektiği söyleniyordu. Bende elimden gelenin bu olduğunu söylüyordum. Ve sonra baktılar ben bu işi yapamıyorum zikzak maknasına aldılar. Ordanda yaklasık 120 adet felan istiyolardı. Ama ben onda da başarılı olamadım. 50 tane felan çıkarıyordum. Ve başka makineya aldılar. Orda saatte ilklerde 200 adet istiyolardı ben 180 felan çıkarıyordum. Ve hatta önümde yedekler oluyordu. Baktılar ki bu işi yapabiliyorum ben bu üretimde devam ettim. Yani anlayacağınız gibi bana hiçbir şekilde bağırmadılar. Yani benim anladığım kadarıyla, işçi hangi işi iyi yapıyorsa o işde devam ediyordu. Peki size şunları da söylediler mi? Bazı işçiler gereğinden fazla performans gösterdiği için barkod kağıtlarını az üretim yapan arkadaşa veriyorlardı. Az üretim yapan arkadaş yangel yat Osman misali işçiydi kendi çapında. Yada diğer bir örnek, akşama kadar çıkaracağı performansın dörtte üçünü yapıyor mesaide geri kalan performansını tamamlıyor. Yani normal işçiden yavaş çalışarak mesaiyle daha çok para almış oluyor. Peki bu haksızlık değil mi. Normal üretim yapan arkadaşın maşına göre. O arkadaş size bazı şeyleri de anlatmamış belliki. Sorun bakalım anlatan o kişiye, o arkadaşın performansı ne kadarmış fabrikada merak ettim. Eğer %40 dan aşığı ise, ben olsam bende çıkartırım işden. Neden az üretim yapan kişiye fazla para ödesin ki fabrika. Bunları da araştırdınız mı hiç. O yüzden İşçi performansının %60 nı yapıyorsa buna kimse karışamaz ve karışan olmadı. Bence size aktarılanlarla sizin kafanızı karıştırmış yada anlatılanlar çarptırılmış. Hadi diyelim ki size anlatıldığı gibi böyle bir şeyler var, neden kimsenin duymamasını kimseye söylenilmemesini istiyor arkadaş. Bir düşünün bakalım. Umarım anlattıklarım sizi aydınlığa kavuşmuştur. Sevgilerimle.
  • Tays Örme ustalarına24.07.2009 12:00:00

    sayın bolulular daha öncedende demiştim ben bu işin peşini bırakmayacağım diye ve taypa grubuna mail attım ve neyazıkki bana halen geri dönmediler.ve anlamış olunuyorki BALIK BAŞTAN KOKMUŞ.Sizlere göndermiş olduğum mail i paylaşıyorum,Lütfen bu konuda sessiz kalmayalım,çözüm bulalım. Kimden: [email protected] Gönderme tarihi: 22 Temmuz 2009 Çarşamba 12:15:36 Kime: [email protected] Öncelikle ii çalışmalar dilerim.benim size iletmek istediğim konu bizi oldukça üzmektetdir.Bildiğim kadarıyla Tay grup un felsefesi ’’insan her şeyin merkezidir’’ifadesiyle yola çıkmışsınız ama bunu sadece bir yazı veya reklam amacı ile yazdığınızı anladım.sebebine gelince ise açıklayayım efendim.Ben size Boludan yazıyorum sizin burdaki Tays Örme fabrikasındaki insanlara yapılan ’’zulüm,İşkence’’yi paylaşmak istedim.Belki bu olayları biliyorsunuz yada bilmiyorsunuz ama sanırım merkez olarak bilmediğiniz inancındayım.neyse konuya gelmek istiyorum.Benim arkadaşımın eşi bu fabrikada çalışıyor ve eşi bir gün yanıma geldi ve bana moralinin çok bozuk olduğunu ve benimle paylaşmasını istedim,o da beni kırmadı ve herşeyi anlattı ama ne olur aramızda kalsın kimseler söyleme duyarlarsa eşimin işine son verirler diye benden söz aldı.Ama anlattıktan sonra bunun bir insanlık ayıbı olduğunu düşündüğüm için sizlerle paylaşmak ve bu saçma sapan uygulamaların bir son verilmesi için yardım talebinde bulnmaktır amacım.Anlattığı olayları sizede anlatayım efendim.Bu fabrikada çalışanları bir köle muamelesi uygulanıyormuş nasılmı anlatayım.sizden de bunların açıklamasını bekliyorum. 1-mola saatleri dışında tuvaletlerin kilitlenmesi sizce normalmi,? 2-çalışanların mola ve yemek saatlerinde çalışması normalmi,? 3-şeflerin ve ustaların, özellikle gürbüz denilen ustanın insanları küçük düşürücü sözleri ve çalışan personellerin aldıkları maaşın helal olmadığını söyleyeceği kadar kendisini üstün görmesi sizce normalmi,? 4-Gürbüz ustaya şöyle bir soru sorulmuş(önümüzde Ramazan ayı yaklaşıyor ve bizlere mescit dar geliyor bu konuda yardımcı olurmusunuz)dendiğinde verdiği cevap hayır demesi sizce normalmi hatta çalışma saatlerinde bu kişinin tekrar çalışanlara namaz kılanların çalışma saatlerinde kılmamaları hakkında sert konuşması sizce normalmi,? 5-Bu şahısın artık neye kızıyorsa bilmiyorum çalışanları mesaiye bıraktığında molayı ve yemek yemeyi iptal etmesi sizce normalmi,? 6-ve tekrar bu zaat ,çalışan personele baskı yaparak , insanları ağlatarak iş yaptırması ve çok çalışmalısınızki bende para kazanmalıyım demesi sizce normalmi? 7- Gürbüz usta ve bu şekilde zulüm yapan şeflerin uygulamaları sizce normalmi,? 8-personele diğer fabrikalarda dağıtılan maaş bodroları verilirken sizin fabrikada verilmemesi normalmi? 9-prim ve mesai ücretleri tam mesainin bitmesine dakikalar kala verilmesi ve hiç saymadan ve kontrol etmeden imza atmaları ayrıva bir belge verilmemesi sizce normalmi,? şuanda size saydıklarım bana anlatılan ların aklıma gelenlerini yazdım,orda çalışmış olsaydım inanın bence daha fazlasını yaşıyorlardır.ve tekrar size sormak istiyorum.Yeni dünya tekstil de size bağlı neden orda bu şekilde uygulamalar olmuyorda sadece burda yaşanıyor bunlar.Bu suistimal değilde nedir sizce.Benim bildiğim insanları nekadar çok motive ederseniz o kadar çok verim alırsınız.Sizinde belirttiğiniz üzere ’’insan doğasına saygı,ortak çıkarlara öncelik tanıma,herkese eşit davranma,güvene dayalı başarı’’,ve bunlar uygulandığı zaman tabiki çok çalışma meydana gelir bence.hiç bir araştırma yaptınızmı şuana kadar.Acaba ubu boluda ki fabrikamızda nedennnn fazla personel çalışamıyor yeni giren bir personel neden direk çıkış yapıyor neden günlük eleman alıyoruz neden hergün radyolarda personel ilanları veriyoruz,acaba bu sorun kimde diye hiç araştırdınızmı,Boluya gelseniz ve boluda her aileye gitseniz kızları mutlaka sizin fabrikada çalışmış ve kaçmıştır bumudur insana önem vermek.Daha sizlere okadar çok şey yazmak geçiyor içimden yazıktır size işe başlayan personeller mutlaka bir ihtiyaçları üzerine çalışıyorlardır kimse keyfi işe başlamaz ve kimseninde çalıştırdığı personeline zulüm ve sürekli göz yaşı akıttıramaz.bu konunun üzerine gideceğinizden emin olduğumuda belirtmek istiyorum.İnşaalh Boluda da derlerki Bu Tays Örme Fabrikası okadar çok değiştiki çalışmaktan zevk alıyorum gibi ifadeler kulalanır inşallah çalışan personelleriniz.sizden sormuş olduğun soruların cevabını en kısa sürede almak dileğiyle saygılarımı sunuyorum.Hepinize iyi çalışmalar.
  • Ertuğrul 23.07.2009 12:00:00

    Samatyalı en iyi transfer Erman Engin de öyle Likada iyi diyorlar peki.İlk ikiden direkt çıkmaya yeterlimi bana göre çok zor.İşallah yanılırım lig üstü bir santrafor lazım acil.
  • bir BOLULU23.07.2009 12:00:00

    HEY BOLULU SENDİKA TEMSİCİLERİ.Bir kardeşimizin yazmış olduğu yazıyı okudum.TAYS Örmede olanıları yazmış sendika temsilcileri gidip biz işcileri sendikalı yapacağı deyinde GÜBÜZ usta ne yapacak göelim.hiç olmadı işci kardeşlerimizin sorunlarına care olacak bir sendika temsilcisi yokmu hiçmi gazete okumyor bu sendikacılar.lütfen bu konuyla ilginelim saygılar.
  • Metin Sağlamer 23.07.2009 12:00:00

    Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Ülkemizin güzide kuruluşu ordumuz sürekli yıpratlmak isteniliyor. Gözümüzü açalım; "Tepkisiz Toplum, Etkisiz Ordu" yaratılmak isteniyor. Yandaş medyanın yayınlarına kanmayalım. Ülkemizin sahipsiz olmadığını görecekler... Saygılarımla...
  • Kurtcebe İnce 23.07.2009 12:00:00

    Geceyarısı çıkarılan bir yasa ile askerlerimizin sivil mahkemelerde yargılanmasını sağlayan AKP’yi kınıyorum. Konuyu Anayasa Mahkemesine taşıyan CHP’yi ise kutluyorum. Bu yasa ile hukuk sisteminde kaos yaratılmıştır. Anayasa Mahkemesinin bu yasayı iptal edeceğine yürekten inanıyorum. Sonuna kadar ordumuzun yanındayız. Ordumuzu yıpratmaya çalışan yandaş medyanın foyaları ve yalan yayınları yakında ortaya çıkacak...
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: