• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • helin demir30.12.2010 14:00:00

    BDP?Lİ AHMET BARDAK NEDEN İSTİFA ETTİ? İki dil, iki bayrak söylemleriyle siyasetin gündeminde yeni bir tartışma boyutu yaratan BDP?nin, bir taraftan seçim hazırlıklarını yürütürken, diğer taraftan da kendi iç sorunlarıyla baş edemez durumda olduğu bildiriliyor. Gerek mali sorunlar, yolsuzluklar, gerekse üyeler arasındaki çıkar çatışmaları nedeniyle iş veriminin son derece düştüğü partide, gün geçtikçe artan üye kayıpları da ayrı bir sorun olarak sıkıntı yaratıyor. Son günlerde yaşanan yeni bir istifa haberi, BDP?yi epeyce sarsmışa benziyor. BDP Siirt Gökçebağ Beldesi Belediye Başkanı Ahmet Bardak?ın, partiden istifa ettiği ve nedeninin de açıklanmadığına dair haberler basın organlarına bomba gibi düşerken, olayın arkasında yatan gerçekler herkes tarafından merak ediliyor. Partili çevrelerde konuşulanlara göre, Ahmet Bardak?ın ailesi ile Esat Üzüm adlı şahsın ailesi arasında kan davasının mevcut olduğu söyleniyor. Esat Üzüm?ün, PKK?nın kurulduğu günden bu yana örgüte müzahir bir şahıs olduğu ve olayların kan davasına dönüşmesini istemeyerek parti tarafından çözülmesini beklediği, hatta Üzüm ailesinin Ahmet Bardak?ın BDP tarafından Gökçebağ Belediye Başkanlığı?na aday gösterilmesine bile destek verdiği, ancak buna rağmen Bardak?ın Belediye Başkanı seçildikten sonra Üzüm Ailesine karşı düşmanca bir tutum sergilemeye başladığı ve elindeki yetkileri de kullanmak suretiyle daha önce Üzüm ailesi tarafından öldürülen yeğeninin intikamını almaya çalıştığı, bu arada Ahmet Bardak?ın oğlu Nail Bardak?ın, Esat Üzüm?ün kardeşi Abdullah Üzüm adlı şahsı öldürdüğü kaydediliyor. Ahmet Bardak?ın, partinin barışçıl tutumuna tamamen ters bir politika izleyip tüm arabuluculuk tekliflerini reddetmesi ise, kan davasının başlaması için tuz biber oluyor. Ayrıca Nail Bardak?ın, adam öldürmek, Esat Üzüm?ün ise adam öldürmek ve uyuşturucu madde kaçakçılığı suçlarından sabıkaları bulunurken, Üzüm Ailesi mensuplarının partinin almış olduğu kararlar doğrultusunda hareket ettiği bilindiğinden, partinin olayı çözmesi ve Bardak?ın görevden uzaklaştırılması konusunda üst yönetime baskı yaptığı da iddia ediliyor. Halkın çıkarlarını en üst seviyede gözetmek için seçilmiş kişiler ve Meclis?e girmiş bir partinin mensupları arasında yaşananlar hiç de yenilir yutulur cinsten şeyler değil gibi görünüyor. Aşağı yukarı üyelerinin büyük çoğunluğunun sabıkası olduğu bilinen bir partinin demokratiklik kuralları çerçevesinde temsiliyet yetkisini ne derece kullanabileceği konusunda şüpheler bulunuyor. BDP siyasi parti mi yoksa suç örgütü mü önce buna karar vermek gerekiyor. Seçimlerin yaklaştığı şu günlerde BDP?ye oy vereceklerin son bir kez daha düşünüp öyle karar vermeleri, kendi gelecekleri açısından daha hayırlı görülüyor. Helin Demir [email protected]
  • hayrettin akçakavak30.12.2010 14:00:00

    zafer bey biz başlattık inşallah senin dediğin eksikleri daha sonrasında bu işi yapanlar tamamlar.kusura bakmayın...
  • Aykut Karagüzel29.12.2010 14:00:00

    Nilgün Hanım, yazınızı büyük bir beğeniyle okudum.Dilimiz için çok büyük önem taşıyan şu günleri zaferle aşma mücadelemize yapmış olduğunuz olumlu destekten dolayı minnettarım.Keşke her köşe yazarı da "dil" hassasiyetini sizin kadar gösterebilme cesaretini gösterip nemelazımcılık yapmasa! Harika bir yazı olmuş tebrikler...
  • Mehmet Algül29.12.2010 14:00:00

    Yazarınız Memet Demircinin yazısı çok güzel konuları ele aldığı için her kes tarafından okunmasını tavsiye ediyorum. Kendisini de tebrik ediyorum. Gazetenin kalemi sert yazarlarından biri kendisi... Yazı konusu da Bolu Belediyesinn bitmek tükenmek bilmeyen cehaleti ile ilgili. Yazıya konu olan görüş ve ifadeler belki bir çok kimse tarafından önemsenmeyen, Bolu’ya has ’’aman sende’’cilik anlayışı nedeniyle ilgi çekmeyen ayrıntıdır. Fakat okur-yazar, bilinçli, kültür ve görgü sahibi kişilerin gözünden kaçmaz, umursanmaz yaklaşmaz. İrdeler, düşünür, eleştirir, gerekirse yargılar. Ama başkan ve tayfası eleştiriye tahammülsüz yapıya sahip oldukları için hatalarını kabul etmek yerine çamur tarlasının ortasına atmaya çalışırlar eleştirenleri. Belediye de adam gibi adam olsaydı Bolu köy gibi kalmazdı.
  • Ceren Demir29.12.2010 14:00:00

    Yeni yıla 2 gün kaldı. Yılbaşının en güzel tarafı kar olmasıdır. Ne yazık ki yeni yıla karsız gireceğiz. Ama umutsuz olmamak lazım. 2010 olumsuz bir yıldı, dilerim 2011 herkes için kazançlı, verimli, mutlu, sağlıkla dolu geçer. Mutlu seneler. (kar yağıp heryeri doldursaydı yolların rezilliğini kapatsaydı ne güzel olurdu.)
  • Recep Yıldız 29.12.2010 14:00:00

    HHürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’in bu günkü yazısını okumanızı tavsiye ederim. Bolu’da AKP’li 3 milletvekili var. Belediye başkanı da AKP’li.Valilerin Bolu’ya neden sahip çıkmadıklarını,çıkamadıklarını yazıyı okuduktan sonra daha iyi anladım. Bolu AKP’nin tekelinde. AKP ne isterse onu yapar. Vah halimize...
  • Harun Sertoğlu29.12.2010 14:00:00

    Yağmur yağınca Bolu’nun şehir içi yollarının berbat durumu daha da rahatsız edici oldu. Avrupa’da da doğalgaz çalışmaları yapılıyor ama en geç bir kaç gün içinde yol eski haline dönüştürülüyor. hem de yama olmadan. Bolu’da ise açılan çukurlar aylardır kapatılmıyor... Şehir merkezi, Çakmaklara giden yol... Bir çok yer kazılmış ve kapatılmadan bekliyor. Neyi bekliyorsunuz sayın Başkan? Kim kapatacak bu çukurları. Kaldırımlar deseniz o da ayrı bir hikaye... Gezin dolaşın ve kaldırımların halini de bir görün. Arabalarımız sanayiden çıkmaz oldu. Yazık değil mi? Oy istemeye gelince kapı kapı dolaşıyorsunuz. Ama sıra hizmet üretmeye gelince gereğini yapamıyorsunuz. Bu eksiklikleri gidermeyenleri bir vatandaş olarak kınıyorum.
  • SEMRA KOCABAŞ29.12.2010 14:00:00

    Sayın Mehmet Demirci, insanların sizi anlamasını beklemeden, düşüncelerinizi paylaşmaya devam etmelisiniz. Sizi anlamalarını bekleyerek, yahut anlamadıklarında üzülerek bir yerlere varabilmek mümkün değil. Bildiklerinizi anlatmaya, kendinize has üslubunuzla devam etmelisiniz ki sizi merakla okuyan, bekleyen, beğenen insanlara haksızlık etmiş olmayın. Biliyorsunuz ki, bütün insanların kapasitesi, görgü ve birikimleri aynı olmayabilir. Siz susarsanız, biz susarsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa, öyle değil mi? Daha sık yazılarınızı bekliyorum.
  • Semih Kara29.12.2010 14:00:00

    İmdat bey radyo proğramınızın hayırlı olmasını diliyorum.Yalnız canlı telefon bağlantısıda yaparsanız bizlerde katılır size destek oluruz.Lütfen yollarıda dile getirin.
  • Murat Murat28.12.2010 14:00:00

    Kimseye anlatamadım, bir sürü gazeteye yorum yaptım tekrar yazıyorum. Trafik Master planında Vilayet Meydanı eskisi gibidir. Bu haliyle çizilmiş hiçbir planlama yoktur. Sorun nihayi raporu belediyeden ve otobüs güzergahlarına bakın. Çok isterseniz ben yollayayım. İnatla böyle oluyor. Ama yine seçilecek biliyorsunuz. Burası Bolu öylede olu böylede olu.
  • FERZAN SAYIN28.12.2010 14:00:00

    Nasıl bir şehirde yaşıyoruz? Şehirleşme yok, alt yapı yok, gelişme yok, yatırım yok, belediyelerin en kolay yaptıkları iş yolları asfaltlamaktır, ama o da yok. Bizim başkana baksan yaptıkları çarşaf gibi uzanır ama yolların hali ortada. İnsan yaşamını kolaylaştıran, işte bu diyebileceğimizbir tek çalışma yok. Ama bizim iki dönemdir seçtiğimiz evlere şenlik başkanımız var. Sanmayın ki başkanı olmayan bir belediyemiz var. İşalinden yerlisine başkanından hizmetlisine hepsi mevcut fakat icraat yok. Var mı Türkiye de benzer şehir? başkana sormak lazım.
  • Suna Suna28.12.2010 14:00:00

    Bolu Belediyesini göreve davet ediyorum. İzzet Baysal Caddesinin özellikle güneyinde kalan sokaklar berbat vaziyette. Doğalgaz çalışmalarından sonra eşilen yerlerin bir bölümü çok özensiz kapatılmış, Bir kısmı ise hiç asfaltlanmamış. Bu durum şehrimize hiç yakışmıyor. Belediye yöneticileri diğer kentlerdeki modern uygulamaları neden Bolu’ya da taşımazlar anlamıyorum. Caddeler bozuk, kaldırımlar bozuk... Trafik rezalet... Bence Bolu irtifa kaybediyor...
  • Asalettin28.12.2010 14:00:00

    Okur sayfalarında herkes Belediye başkanından şikayetçi... Son derece haklılar. O kadar yer geziyorum, inanın bu kadar bakımsız bir il daha görmedim. (Benzer iller arasında) Çarşıdaki yol ve kaldırımların hali içler acısı. ara sokaklar dökülüyor. Araçlar usulsüz park ederek trafiği engelliyor. İnsanların birbirine saygısı kalmadığı gibi görevliler de üzerlerine düşen görevleri yerine getirmiyorlar. Guya iktidar partisinden 3 milletvekili var ama durum ortada...
  • Cem Aslan27.12.2010 14:00:00

    Sayın üseyin Aykan yazılarınızın günlük takipçisiyim. Bolu adına sizin kadar Bolu’lular uğraş göstermiyor. Öncelikle teşekkür ederim. Yazılarınızda Belediye Başkanının makamına ve şahsına yakışmayan tavırlarına sıkça yer veriyorsunuz. Katılmamak mümkün değil. Ne yazık ki Bolu’nun makuz kaderi. Yıllardır Belediye Başkanları burunlarının dikine giden, eleştiri hoşgörüsünden yoksun, ileriye dönük projelerde sınıfta kalan malesef Bolu’yu kaderine terk eden kişilerden oluştu. Ama Bolu halkı bu görmek yerine ikinci hata yine aynı şahsı başkan yaptı. Köroğlu tv deki prğramda yaşananları anlatmışsınız, gülerek okudum; bie ilin belediye başkanının tavırları okul öncesi çocukları gibi gözümde canlandı. Ne diyelim, seçimde umut var...
  • Öykü Taylan27.12.2010 14:00:00

    Belediye başkanını şikayet edecek bir merci var mı? Şikayatlrimi yazıya döksem sayfalar sürer. Sayın Başkana başkanlık nasıl yapılır dersi verecek birileri yok mu?
  • Ece Ersever27.12.2010 14:00:00

    Bekir Coşkunun yazısını okuyunca bizim başkan neden böyle sorusuna yanıt buldum. Kafasına bie şeir yada başka bişey düştü diye düşünüyorum. Çünkü ılımlı islam diye çıktıkları yorda islamı bir tarafa ılımı başka tarafa attıklarını biliyoruz. Bu gün ortaya çıkan Türkiye manzarası, içler acısı hali, durumu ortada. Kendi yaptıklarını doğru bilen tek doğrunun kendilerine ait olduğunu düşünen kendilerinden olmayanların ise tü-kaka diye tabir edilen bir anlayışa sahipler. Daha iyisi , daha güzeli daha doğrusu olmaz. Bu vasıflar sadece kendilerine aittir. Aksini söyleyen yada uygulayan çıkarsa üzerine atılabilecek ne kadar çamurları, pislikleri varsa kurtulmak için atmaktan çekinmezler. Al Alaaddin Yılmaz’ı vur Hüseyin Çelik’e...
  • Gülhan Pekşen27.12.2010 14:00:00

    Yazıklar olsun... Eskişehir’den geldim ve Bolu’da yaşıyorum. Ana caddede ve yan caddelerdeki yolların durumunu görünce çok şaşırıyorum. Doğalgaz nedeniyle eşilmiş yollar aylardır kapatılmıyor, kapatılanlar ise standarda uygun yapılmıyor. Kaldırımlar çok çok kötü. Kent mimarisinin modern unsurlarının hiç birisi Bolu’da yok. Belediye halkın yaşamını zorlaştırıyor. Oysa halkın yaşantısını kolaylaştırmak için seçiliyorlar. Eskişehir Belediyesi ile kıyaslamaya çalışıyorum da... Bolu çooook geride. Haa trafik keşmekeşi de cabası. Trafik neden gerekli tedbirleri almaz anlamıyorum...
  • Harun Kefeli26.12.2010 14:00:00

    Teröristbaşının siyasi söylemcileri gündemi işgal etmeyi sürdürüyorlar ve Türkiye günlerdir tartışıyor; iki resmi dil, ayrı bayrak , ayrı meclis? Demokratik Toplum Kongresi?nin Özerk Kürdistan projesi kapsamında öne sürdüğü talepler için herkes bir şeyler söyledi; sadece Başbakan konuşmuyor. CHP ve MHP Genel Başkanları bu konuda görüşlerini açıkladılar. Meclis Başkanı ve İçişleri Bakanı da bir şeyler söyledi Ama Sayın Başbakan düşüncelerini söylemiyor. Dün CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu sessizliğe anlam veremediklerini söyledi. Başbakan belkide eğer konuşursa AKP?nin oy kaybına uğrayacağını düşünüyordur? Her aşamada CHP İL Başkanına sataşmayı ilke edinen AKP BOLU İL Teşkilatının da bu konuda kamuoyuna açıklama yapmasını bekliyoruz?
  • Hulusi Gülenbe26.12.2010 14:00:00

    Sayın Bekir Coşkun’un "Bir Teklif" başlıklı güzel yazısını herkes paylaşsa ne güzel olur... Bu değerli yazarımızı bizimle buluşturan Bolu Express’e teşekkürler. Ama aynı Bolu Ekspress’in ülkesinin değerlerine karşı yazılar yazan kişilere ’sözde yazar’ sıfatı ile yer verilmesini de doğru bulmuyorum. Aylardır okurlarınız bu duruma değiniyorlar ama siz de inadınızı sürdürüyorsunuz......
  • Saadet Güven Kaya26.12.2010 14:00:00

    Gazetenizin sürekli okuruyum. Bu gazetede kaç kişinin "yazar" olarak yazı yazdığını merak ederek saydım; tam 37 kişi yazı yazıyor. Bolu yerel basınının bu konuda seçici ve özenli olması gerektiğini düşünüyorum. Herkes köşe yazarı olmamalı. Öncelikle edebiyata ve yazım diline hakim olmalı. Konuları okurlara yazım kurallarına aykırı olarak iletmemeli. Bilgi birikimi bu konuda yeterli olmalı... Ama fiili duruma baktığımızda "yazar" denilen kişilerin bir çoğunun bu kriterlere uymadığını görüyoruz. İsim olarak yazmayacağım ama gerekirse ayrıntılı olarak da yazabilirim. Hatta bu gazetede Cumhuriyet rejimine alternatif olarak şeriatı öneren, şanlı ordumuza hakaret eden kişilere bile yer verilebiliyor. Gazete yönetimi bu kriterleri dikkate alırsa memnun olurum. Ayrıca köşe yazarı olarak yazan kişilerin aylık okunma sayılarını da okurlarınıza açıklarsanız mutlu olurum. Teşekkürler.
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: