• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • sayın başkan help-imdat-yardım22.09.2007 12:00:00

    sayın başkanım,basındaki arkadaşlar ve yetkili kişiler şu yazdığım sözleri biraz dikkate alıp bizlere yardımcı olursanız gerçekten bizde boluda yaşadığımıza gerçekten inanmış olacağız.konu:2007 mart köy hizmetleri yada belediyeden mahallemize (sağlık mah.dodurga köyü.halıhisar sok)gelen araçlar dozer ve kepçeler asvalt olan yolumuzu kazıdılar ve bize çamurlu bir yol denilirse buna yol bırakıp gittiler yerine yeni bir asvalt yapılacak vaadiyle bizleri kandırdılar.soruyorum şimdi siz yetkili kişilere ne istediniz bizim asvaltlı yolumuzdan neden kazıdınız biz sizden yeni bir asvaltlı yolmu istedikte bize bunu yaptınız çamur çökekin içindebıraktınız bizleri. ayaklarımıza poşet geçirerek gitmek ayrıca yolumuzdan köy otobüsü geçerdi oda çamurlu olduğu zaman hayatta geçmiyor,allahınızı seviyorsanız söyleyin ya biz size ne yaptık yolumuz çamurlu,direklerimiz ışıksız.yarın soğuklar başlayacak yağmur kar yağmaya başlayacak tekrar çamurlu günler bizlere ve okula giden yavrularımıza eziyetli günler başlamış olacak.ben size bir insanlık ayıbından bahsettim,ama siz yetkililer aşağı soku .y.soku köylerinin bütün isteklerini yerine getirdiniz asvaltlanmamış yolları hatta araba garaşlarına giden yollarına kadar yapıldı çocuk parkları yapıldı.yazıktır ya biz bunları haketmiyormuyuz lütfen artık bizede yardım edinde bizde başkalarının demediği ALLAH RAZI OLSUN yapanlardan edenlerden diye dualarımızı eksik etmeyelim sizlerden.lütfen.lütfen.lütfen...
  • helin demir20.09.2007 12:00:00

    DTP TERÖRÜ NE ZAMAN KINAYACAK? PKK?yla bağlantısı olduğu ve Abdullah Öcalan?ın talimatıyla kurulduğu öne sürülen DTP?nin, sırtını demokrasi dışı bir güce dayadığı, önüne sunulan tüm imkanlara rağmen kendini bu güçten soyutlayamadığı yadsınamayacak bir gerçek olarak karşımızda duruyor. DTP?nin Güneydoğu?nun sorunları ve genel anlamda Kürt meselesinin çözümü için bir aracı ve tercüman olması tabii ki çok normal. Hatta partinin bu konularla İstanbul?un trafik sorunundan daha fazla ilgilenmesi bile anlaşılabilir bir durum. Ancak DTP?nin kendisini PKK ya da PKK?ya sempati duyan kitlelerin temsilcisi veya sözcüsü olarak gördüğü, bu tarz demeçlere yöneldiği anda Türkiye?de başlayan açılımları zedeleyeceği, kendisine gösterilen iyi niyetleri eriteceği ve genel anlamda sistemi tıkayacağı da maalesef açık açık ortalarda dolaşıyor. Sabah gazetesi yazarlarından Aslı Aydıntaşbaş?a göre, parti yöneticilerinin bir bölümü bunun farkında değil. Temsil ettikleri coğrafyaya zarar vermek pahasına güç aldıkları odaklara hizmet etmek peşindeler. Birçok Kürt ise, ABD?nin ve Avrupa Birliği?nin terörist olarak nitelendirdiği ve ayrı bir Kürt devleti kurma sevdasında olan bir örgütün etkisi altında olduğundan partinin kendilerini kandırdığını düşünüyor. ROJ TV?ye konuşan DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız; ?Bizden PKK?yı terörist ilan etmemizi istiyorlar, biz kendimize küfretmeyiz, halkımıza hakaret edemeyiz? diyerek, aslında Kürtlere yönelik ne kadar da sinsi bir politika geliştirdiklerini ileri sürüyor. Sözlerinin devamında ?onurlu bir barış? istediklerini savunan Yıldız, şiddet ve kanın gölgesinde her gün can veren onlarca bedenden hiç mi utanmıyor, orası da işin en acı tarafı. DTP?nin bu hafta yeni anayasa çalışmalarına kendi çapında katılarak bazı talep ve koşullar öne sürmesi gündemi işgal ediyor. Resmi dilin Türkçe olmasını kabul ediyor. AB hedefi ve Güneydoğu?nun kalkınmasına yaptığı vurgu anlaşılabiliyor. ?Anayasa Türk ve Kürt halkları diye başlasın? gibisinden uçuk önerileri dillendirmemesi önem taşıyor. Bu durum partide ılımlı ve uzlaşmacı kanadın zaferi olarak görülebiliyor. Ancak DTP?nin Aysel Tuğluk?un ?Kürt kimliği? diye adlandırdığı etnik temelli ayrımın anayasaya girmesini istemesi, hem yıkıcı hem de kabul edilmesi imkansız bir teklif olarak önümüzde duruyor. ?Kürt kimliği? kavramının anayasaya girmesini istemek, Türkiye?nin eninde sonunda etnik temelde bölünmesi sonucunu getireceğinden tehlikeli ve patlamaya hazır bir bomba görevi teşkil ediyor. Kendi tarihi ile yüzleşemeyen, geriye dönüp bakamayan, yanlışlık ve zaaflarını sebepleri ile birlikte ortaya çıkaramayan bir partinin, geleceği ile ilgili olarak daha az riskli, net ve uygulanabilir bir çizgiyi tespit etmesi ?mümkün değil? şeklinde değerlendiriliyor. DTP?den PKK?nın sözcüsü gibi davranmaktan vazgeçmesi beklenirken, adeta kamuoyunun hışmını çekmek istercesine ?PKK?yı reddedemeyiz? söylemlerinde bulunması, kendi ifadeleriyle ?onurlu ve kalıcı barışa? gölge düşürüyor. Genel başkan Ahmet Türk de içinde olmak üzere parti kurmayları konumunda olanların önemli bir kısmının zaman zaman Abdullah Öcalan tarafından haksızlığa uğratıldığı, azarlandığı, rencide edildiği, hatta aşağılandığı biliniyor. Öcalan ve doğal olarak PKK?nın isteklerine göre davrandıkları, bu isteklerle güdüldükleri vurgulanıyor. Uğradıkları bu haksızlıkların kişiliklerinde yarattığı travmaların şiddetinin hangi boyutta olduğunu anlamak olanaklı değil. Bundan böyle pratikte, onların ortaya koyacakları tutum analizi doğrulayacak gibi görünüyor. Ama DTP?de yine de bir şeylerin değişmekte olduğu kesin. DTP içinde şahinler ve ılımlılar, PKK?nın atadığı ?parti komiserleri? ve bağımsız Kürt siyasetçiler var. Bu ayrışmanın herkes farkında. Ancak PKK komiserleri öne çıktığı noktada, DTP siyasi şansını ve Türk demokrasisine katkıda bulunma fırsatını kaybedecek gibi gözüküyor. Hem kamuoyunu hem de Meclis?in işleyişini gerilim noktasına sürüklememek, bu partinin elinde. Tabii, niyetleri buysa? DTP aslında terör örgütünü kınamadığı için hem kendine hem de inananlarına yazık ediyor. Kürtler adına yola çıktığını izah etse de yakın gelecekte terörist örgütle bağı olmadığını ortaya koyması imkansız görünürken, PKK tuzağına düşmemek ve sorunlara kalıcı çözümler bulmak için her açıdan dikkatli, kararlı ve tutarlı olması gerekiyor. Helin Demir [email protected]
  • BİRNUR GÜL 14.09.2007 12:00:00

    BOLU HALKININ MÜBAREK RAMAZANINI KUTLARIM BOLU HALKINA SAYGILAR SEVGİLER BİRNUR KUAFÖR MİGROS YANI
  • sezar14.09.2007 12:00:00

    slm bolulu hemşehrilerim.Boluya geldim çok güzel bir ayakkabı mağazasına rastladım spot üzerine her marka kaliteli bay ve bayan ayakkabıları var.Gerçekten Bolu için bir nimet .Ha adını söyiyeyim"ÇAMURCUOĞLU SPOT"YUKARI ÇARŞI KİLER KARŞISIDA açanlara tşk hayırlı işler1..kaçırmayın çok güzel çeşitleri var
  • Mustafa Cop11.09.2007 12:00:00

    Bolu?da havalar? Piliçler,tavuklar,yarkalar? BOLU Mudurnu?dan,Göynük?den,Ankara Beypazarı?ndan,İzmir Tire?den,Muğla Bodrum?dan?Anadolu?dan?Ta?Tayland?dan?Bol bol,büyüklü küçüklü markalar?Erler,beyler, paklar,aklar?Önler arkalar? Büyükler küçükler?Tazeler,konserveler?Davetliler,misafirler??LCV?ler?Davet edilenler?Davet edilmeyenler?Unutulanlar?Unutulmayanlar?Uyuyanlar, uyananlar?Uyanık- lar..?Piliçler,tavuklar,yarkalar??Kanatlılar?Kanatlanan-lar?Kanatlandıranlar?. Kürkçü dükkanına geri dönenler..Gelenler,gidenler?Gülenler,güldürenler ? Şirinler?Şirin görünenler?Amatörler,..Karikatürler,karika-tür gibiler? Ve profesyonel karikatüristler?Artistler,sanatçılar, bebekler,çiçekler?..Piliçler..Piliçciler?Koşanlar,koşturanlar?Coşanlar,coşturanlar?Bakanlar ve görenler?Görünenler,görünmeyenler?Organizatörler?Organizasyonlar,,,Köfterli,taşlı,kurulu,havuç-lu,pırasalı?Boş ve dolu standlar?Ve anlayanlar?Anlayamayanlar?Burası ?BOLU? ?Karaçayır?Panayır da olur burada?Fuar da?Şenlik de?Festival de Totanka Yotanka?da?Samatyalı Aysel?de?Buralara geliyor?Burunlara geliyor? Koku?Baba ne bu ?Yokluğun .oku?Büyüklerimiz var olsun??Çek bir döner..Kokusuz olsun??? Bolu?nun havası güzel olsun? Muhabbetle?
  • Baran Yücesoy06.09.2007 12:00:00

    HEVALE SELAM HAREME DEVAM! Hakkari’de guvenlik guclerine teslim olan teror orgutu PKK uyesi Suriye uyruklu M.B, ’’Kampta bulunan butun orgut mensuplari benim gibi kacmak istiyorlar’’ dedi. Hakkari Valiligi’nden yapilan yazili aciklamada, 30 Agustos 2007 tarihinde PKK’den kacarak Cukurca ilcesinde guvenlik guclerine teslim olan Suriye uyruklu ’’Ciya Zagros’’ kod adli M.B’nin teror orgutunun ic yapisiyla ilgili carpici aciklamalarda bulundugu belirtildi. Aciklamada, yaklasik alti ay boyunca teror orgutu PKK’nin kamplarinda silahli egitim goren M.B’nin PKK?deki isleyis hakkinda su bilgileri verdigi kaydedildi: ’’21 Mart 2007’de Sam’da duzenlenen nevruz kutlamalarinda bir grup PKK?li ile tanistim. Tanistigim orgut mensuplari bana ’Bizimle orgute gel, biz sana daha iyi bir yasam saglayacagiz. Her sey cok daha guzel olacak’ dediler. Orgut mensuplarindan bir kisi, Sam’in Kamisli ilcesine benimle geldi ve buradan Irak’in kuzeyinde bulunan Gare Kampi?na katildim. Bana ’Ciya Zagros’ kod adini verdiler. 3 ay silahli egitim aldim.’’ PKK?ye ait kampta hayat sartlarinin cok kotu oldugunu ve gece gunduz agir islerde calistirildigini vurgulayan M.B. ; ’’Orgutte yiyecek ve icecek cok az oldugundan bize sadece yufka ekmegi ve peynir veriyorlardi’’ dedi. M.B, kampta bulundugu sure icerisinde yikanamadiklarini ve temizlik ihtiyaclarini karsilayamadiklarini dile getirerek, yatacak veya istirahat edecek kapali bir yer olmadigi icin magaralarda yasadiklarini ve orgut icerisinde namaz kilanlara kotu gozle bakildigi icin ibadet etmelerine de izin verilmedigini anlatti. Orgutte bulunan kadin teroristlerin ust duzey yoneticilerin haremindeymis gibi goruldugunu vurgulayan M.B, ust duzey yoneticiler disindaki orgut uyelerinin kadinlara yaklasamadigini, kadin ve erkeklerin birbirini sevmesinin ise cok buyuk bir suc oldugunu ve bu tur eylemlerde bulunanlarin olduruldugunu bildirdi. Teror orgutune katilmasini isteyen PKK’lilerin anlattigi hayat tarzina uzak bir yasam surduklerine deginen M.B, kampa katildigi ilk gunden itibaren orgutun gercek yuzunu gorerek surekli kacmayi planladigini ancak ust duzey yoneticiler tarafindan surekli gozetim altinda tutuldugunu soyledi. M.B, orgutten kacmaya calisanlarin yakalandiklari zaman bir-iki ay boyunca magarada hapsedildigini veya olduruldugunu belirterek, soyle konustu: ’’Basima boyle olaylar gelmesinden korktugum icin uygun zamani bekledim. Kampta bulunan yoneticiler haric butun orgut mensuplari benim gibi kacmak istiyorlar. Bunu biliyorum. Hepsi kacmayi planliyor ancak korkuyorlar. Zaten orgut icerisinde kimse birbirine guvenmiyor ve moralleri hic iyi degil. Orgute ailemle kavga ettigim, gidecek baska bir yerim olmadigi icin katildim. Hayatimin daha guzel olacagina beni inandirdilar ancak kendileri dahi icinde bulunduklari hayattan memnun degiller. Benim oradaki gunlerim daha onceki hayatimi ozlemekle gecti. Beni icinde bulundugum kotu durumu kullanarak kandirdilar.’’ Diger orgut mensuplarina da teslim olmalari icin seslenen M.B, sozlerini su sozlerle noktaladi: ’’Buradan diger orgut mensuplarina da seslenmek istiyorum. Gelin ve Turkiye Cumhuriyeti Devleti’ne siginin. Ben geldim teslim oldum. Orgut icerisinde soylendigi gibi, kotu muamele olmadi. Orguttekilerin vaatlerine kanmayin. Orgutte soylenenlerin hepsi yalandir. Teslim olduktan sonra bana yemek verdiler, temiz kiyafet verdiler. Askerler caylarini, sigaralarini paylastilar. Teslim oldugum gunden beri insanca muamele gordum ve insanca yasamaya basladim. Turk askerine minnettarim. Alti aydir ailemden ve koydeki sevdigim kizdan ayriyim. Insallah yakin zamanda onlara tekrar kavusacagim. Orgutteki diger insanlarin da teslim olmalarini, ailelerine ve sevdiklerine geri donmelerini ve insanca yasamaya baslamalarini tavsiye ediyorum.’’ (Aksam Gazetesi, 03 Eylul 2007) Iste PKK?nin gercek yuzu? DTP Meclis?e girdikten sonra Kurtler uzerindeki hakimiyetini buyuk oranda kaybetmeye baslayan PKK, yolun sonuna hizla yaklasiyor. Anlamsiz bir ideoloji ugruna yillardir dolanip siddet sacan, sadece siviller ile askerleri degil, yillarca birlikte olduklari yakin arkadaslarini dahi oldurebilen, ideolojisi iflas etmis olan PKK?de yonetim, yeni kadrolari daglarda tutmakta zorlaniyor. Bu mucadelenin sonuclanamayacagini anlayanlar ise ellerindeki sozde guce guvenip dunyevi zevklere yoneliyorlar? Bayan kadrolara yonelik tacizlerin boyutunu harem kurmalara kadar goturebiliyorlar? Mutlak son hizla yaklasiyor? Baran Yucesoy [email protected]
  • vedat ersin06.09.2007 12:00:00

    OSMAN BAYDEMIR YEREL YONETIMDEKI BASARISIZLIGINI GIZLEMEYE CALISIYOR Milletvekili genel secimlerinde DTP?nin Diyarbakir?da halkin destegini buyuk oranda kaybetmesi uzerine endiseye kapilan Diyarbakir Buyuksehir Belediye Baskani Osman Baydemir, ortami gerginlestirecek aciklamalar yaparak, halki bir kez daha kandirabilmenin hesaplarini yapiyor. Diyarbakir?in icinde bulundugu sorunlara cozum uretmek yerine illegal yapilanmalarin dayatmalarini gundeme tasiyip gerginlik yaratmakla mesgul olan DTP’li Osman Baydemir, halkin sorunlarina gereken ilginin gosterilmemesine yeni bahaneler bulmaya calisiyor. Diyarbakir?in altyapi, issizlik, kentlesme v.s. gibi sorunlarinin cozumu amaciyla Buyuksehir Belediyesi?ne aktarilan kaynaklari bilincsiz bir sekilde harcayan, kentin onemli sorunlarinin cozumune iliskin herhangi bir planlamaya gitmeden, oncelikle halledilmesi gereken sorunlari gormezden gelerek, kaynaklari ideolojik amacli park, bahce v.s. yapimi icin orgut cevrelerince kazanilan ihalelere aktaran Osman Baydemir, hukumetin ayrimcilik yaparak projelerine destek olmadigini ileri suruyor. Diyarbakir?in sorunlarinin cozumu konusunda adim atmak yerine ortami gerginlestirmeyi tercih eden ve bu sekilde gundemi isgal ederek, yerel yonetimdeki basarisizliginin ve belediye bunyesindeki rant paylasiminin uzerini ortmeye calisan Osman Baydemir, "Basbakan ve bakanlar Diyarbakir icin negatif ayrimcilik yapiyor, hem de ileri geri konusuyorlar. Diyarbakir’a karsi acikca savas ilan ediyorlarsa ’hodri meydan’ diyorum. Biz buradayiz. Savastan kacmayiz.? seklinde aciklamalarda bulunarak, yeniden ortami gerginlestirmeyi umut ediyor. 2009 yilinda yapilacak yerel yonetim secimlerinde, bos ideolojik soylemler yerine hizmet beklentisi icerisinde olan Diyarbakir halkinin bir kez daha kendilerini tercih etmeyecegini anlayan Osman Baydemir, bugune kadar Diyarbakir?in sorunlari icin herhangi bir calisma yurutmemesini ?Hukumetin kendilerine destek vermemesine? baglayarak, halkin dikkatini baska yerlere cekmeye calisiyor. Ancak, Osman Baydemir, illegal yapilanmalarin dayatmalarini gundeme tasiyip gerginlik yaratmak yerine, Diyarbakir Buyuksehir Belediye Baskani olarak sehrin ve halkin sikintilarini cozmeye calissaydi, bugun bu gereksiz aciklamalari yapmak durumunda kalmayacakti. Osman Baydemir herhangi bir elestiride bulunmadan once ?Diyarbakir Buyuksehir belediye Baskani? sifatini gercekten tasimali, Diyarbakir?in sorunlarinin cozumu konusunda samimi olmalidir. Vedat Ersin [email protected]
  • metin veli boran03.09.2007 12:00:00

    Bir Bolu’lu olarak Dr. Sedat Bey’le ilgili yazıların bitmemesini umut ediyor.Bolu kamuoyu olaak bunun peşini bırakmamamız gerektiğini düşünüyorum
  • oktay yurtbay31.08.2007 12:00:00

    KOPRUNUN ORTASINDAKI DTP DTP?liler % 10 baraji nedeniyle 2002 secimlerinde TBMM?ye girememisler ancak bulduklari ?yeni formul? ile 2007 secimlerinde (beklentinin altinda olsa da) bagimsiz adaylarla grup kuracak sayiya ulasmak suretiyle belli bir ?basari? elde etmislerdir. 1991’de ayni siyasi aktorler ilk defa TBMM?ye girmis ve ?Kurtce yemin? krizinden baslayarak yasanan bir dizi problemle birlikte kamu hafizasinda ?unutulmaz izler? birakmislardi. 16 yil sonra yeniden TBMM?de temsil gundeme geldiginde DTP?lilerin ne yapacaklari, nasil davranacaklari basta kamuoyu olmak uzere medyanin yogun ilgisine neden oldu. DTP?lilerin ilk gunden beri yapmis oldugu ilimli aciklamalar bu ilgiyi ortadan kaldirmadigi gibi, DTP?lilerin yemin torenindeki hâl ve tavirlari siki bir takibe alindi. DTP?lilerin tek tek kurallara uygun yemin etmelerinden tutun, bir baskasinin yemin sirasinda ?teklemesine?, Sirri Sakik?in sikligina kadar her tur ayrinti not edilip kamuoyuna aktarildi. DTP?nin ?beklenenden, dusunulenden? farkli bir siyaset takip edecegi, catisma ve gerilim yerine ilimli yaklasimi esas alacagi yolundaki isaretler aslinda bir donemdir mevcuttu. Aysel Tugluk?un cokca referans verilen Radikal Gazetesi?ndeki ?Turkiye?nin butunlugune yonelik hassasiyetlerin belirtildigi, Sevr korkusunun hakliliginin altinin cizildigi? beyanlarindan tutun, Leyla Zana?nin ?Turkiye eyaletlere bolunerek yonetilmeli? tezine gosterilen tepkilere kadar bircok aciklama, bu baglamda degerlendirildi. Keza secim surecinde ve secim gunu vekil adaylarinin ayrimci siyasi anlayisi dillendirmek yerine, toplumsal sorunlari one cikartmalari bu ?yeni? yaklasimin isaretleri olarak algilandi. Sirri Sakik?in millî maclari izlemek icin statlara gideceklerini soylemesi, zaten evde ailecek maclari ?heyecanla? takip ettiklerini belirtmesi ?baris ve diyalog? yaklasiminin hayatin her alaniyla ilgili olacagini gostermekte. Bunlara son olarak DTP?lilerin gazetelere yansiyan ozelestirileri eklenmistir. Bu ozelestiriler icinde, ?Tum partilerden daha cok Turkiye?de halklarin cikarini dusunen bir parti, dolayisiyla gercek Turkiye partisi olmamiza ragmen temsiliyetimiz dogru temellerde yapilamamistir.? ifadeleri ise hem dikkat cekici, hem de cok onemlidir. Burada ozelestirinin butununde de olan etkili bir ?Turkiyelilik? vurgusu vardir, ancak bunun yaninda geldigi temel ve siyaset ?Kurt ulusalciligiyla? yakindan baglantili oldugu icin, ona yonelik hassasiyetleri ifade de mevcuttur. Bir bakima bu ozelestiri metninde, cemaatiyle ?sicak baglarinin kaynagi olan duyarliliklarin? cemiyetin zemininde, farkli olanin bilgisi altinda ayni sekilde surdurulemeyecegine yonelik bir ?hissedis?, her ikisini sentezlemeye yonelik ?umarsiz? bir caba, nihayet ?kacinilmaz olarak? cemaatten cemiyete yonelen bir siyasi gerceklik algisi vardir. Butun bunlardan hareketle bazi sonuclara varmak mumkundur. Her seyden once DTP?de bir degisim niyeti, iddiasi mevcuttur, (sevindirici olan da budur) ancak yapilip edilenleri degerlendirirken ?sirtindaki bir siyasi mirasla? birlikte gelecege yurudugunu hep hatirda tutmak gerekir. Bu miras, 1984?le baslayan silahli kalkismanin kitleler uzerinde yarattigi ajitasyonun, beklentinin, soy ulusalci egilimlerin odaginda oldugu bir hissiyatin ve soylemin urunudur. Bir yontem olarak ?siddet? kullanildiginda, ulusalcilik icin gerekli olan ?kendisini otekinden ayirma?da sinirlari kan cizmeye baslar. Bu iklim, sureci iki tarafi keskin bir kilic haline getirir. Bir taraftan siddetin kitleleri ulusalci cizgiye tasimasindan memnun olursunuz, fakat diger yandan da yasanan bedeller, ortaya cikan tablonun urkutuculugu, nihayet kendi iddianizi daha genis bir insani baglamla ilintilendirmek dusuncesi ?baris ve diyalog? cagrilarini dogurur. Hedef kitle ile siyasi bulusma icin olusturulan yakin gecmisi hikâye etme bicimi, ?kacinilmaz olarak? sert, ayrimci, ugranilan haksizliklar ve magduriyetler anlatisinin en keskin sekilde dile getirildigi ve esasen ?Kurt odakli kalkismanin? tam da bunun urunu oldugu tarzindaki bir soyleme yaslanir. Siddet bu soylemi besleyen, ona hedef kitlenin muhayyilesinde haklilik ve gerceklik kazandiran bir dizi verinin ortaya cikmasina da imkân verir. Siddete karsi kullanilan siddet, oradaki dunyada sadece bugunun degil gecmisin yeniden kurulmasinin da besleyici damari haline gelir. Siyasi var olus icin, her turlu ?benzerligin? reddedilmesi, buna karsilik farkliligin her vesile ile vurgulanmasi gerekir. Nihayet siddetin neticesi olarak yasanan olumler, kayiplar mistik bir yuceltmenin ve ayni zamanda ?tavizsiz bir ulusalci tavrin? gerekceleri olarak bu mirastaki yerlerini alirlar. Boyle bir gecmis birikiminin, kitlelerle iliski kurma biciminin ardindan hedefi, dili, stratejisi itibariyla bundan farkli yeni bir siyasi tavir gelistirmek kolay degildir. Tipki DTP?nin ?ozelestiri? metninde oldugu gibi, bir yandan mirasa gondermede bulunmak, kitlelerle bu bagi guncellemek ihtiyaci hissedilir, bir yandan ise ?elindeki kitlelerin hassasiyetleri cercevesinde? en risksiz bir strateji ile ?yeni? tutum gelistirilmeye calisilir. bu tam anlamiyla Sirat koprusunde yurumektir. DTP?liler TBMM?ye girmekle, en azindan kendi kitleleriyle iliski kurduklari huzurlu ve barisik ortamdan cikmislar, cemaat ici soylemin kurtariciligi yerine daha genis kitlelerin gozunun onunde olma ve onlara da konusmanin ?tehlikeli sulari?na girmislerdir. Dun uzerlerinde agirlikli olarak oy aldiklari kitlelerin bakislari varken, bu beklentilere uygun davranma ve konusma daha kolayken, simdi bu kitlelerin yani sira uzerlerine ikinci bir bakis yonelmistir. Bu bakis, DTP hakkinda ilimliliktan hasimliga kadar uzanan bir cizgide yer alan otekilerin bakisidir. Esasen TBMM?de DTP?lilere yonelen o rahatsiz edici kameralarin ve gozlerin arkasinda tam da bu gozler vardir. Oktay Yurtbay [email protected]
  • semih31.08.2007 12:00:00

    slm ben boluluyum boluyu çok seviyorum bolu ttf lig A ya çıkınca çok sevindim tabii insan gururlanıyor. seneye turkcell süper lig..
  • xxxx25.08.2007 12:00:00

    ülkem dershanesi müdürü doğan çakmak başta olmak üzere eğitim ilimizde ticaret haline getirildi.yazık cok yazık...velilerin dikkatine... çünki bende bir veliyim...böle insanlara boluda yer vermeyelim
  • ASANSÖR KUYUSU DİLEĞİ24.08.2007 12:00:00

    MERHABA SİZLERLE İLGİNÇ BİR OLAYI PAYLAŞMAK İSTİYORUM.BAZI ÇEVRELERDEN DUYDUĞUM HABERİ SİZDE DUYDUĞUNUZDA ÇOK ŞAŞIRACAĞINIZDAN EMİNİM.BELKİDE DOĞRUDUR ORASINI BİLEMEM.SİZE OLAYI ANLATAYIM. BOLUDAKİ BAZI VATANDAŞLAR VEYA İNANDIKLARINI DÜŞÜNEN KİŞİLER BOLUDA DİLEK KUYUSU OLMADIĞI İÇİN ASANSÖR KUYULARINA PARA ATIP EVET EVET YANLIŞ DUYMADINIZ ASANSÖR KUYULARINA PARA ATIP DİLEK DİLYORLARMIŞ.VE DİLEDİKLERİ DİLEK İSE YERİNE GELİYORMUŞ.BEN DUYUNCA ÇOK ŞAŞIRDIM VE İNANAMADIM DEMEKKİ BAZI KİŞİLER BU ŞEKİLDE KENDİLERİNİ RAHATLATIYORLAR YADA GERÇEKTEN BÖYLE BİRŞEY YAPIP DİLEK YERİNE GELİYOR.YOKSA DENESEKMİ BİR KAYBIMIZ OLMAZ EN FAZLA 5-10 KURUŞUMUZ GİDER.
  • vedat ersin24.08.2007 12:00:00

    DTP?nin Turkiye?nin Siyasi Platformunda Yerini Alma Cabasi? Demokratik Toplum Partisi (DTP), 22 temmuz secimlerine iliskin bir degerlendirme yayinladi. DTP Parti Meclisi tarafindan yapildigi belirtilen degerlendirme halka ?ozelestiri? basligiyla aciklandi. DTP’nin ozelestirisinin hareket noktasi, secimlerde beklenen sayida milletvekilinin cikarilmamis olmasi ve aldiklari oy oraninin da onceki secimlere gore ciddi boyutlarda dusmus olmasidir. Bu duruma gerekce olarak, secimlere hazirliksiz yakalanildigi, kimi il orgutlerinin tepkilerini secim calismalarina yansittigi, parti yonetiminin inisiyatif gosteremedigi gibi nedenler siralanmaktadir. Ozelestiride ayrica, "Gundemini kendisi yaratan bir siyaset yerine guncel gelismelerin ardindan suruklenen bir parti durumunda olduk" denilmektedir. Ozelestiride daha koklu sorunlara da isaret edilmekte olup, ?Turkiye’nin partisi mi, yoksa illegal bir orgutun siyasallasmaya calisan bir uzantisi mi olunduguna bir turlu karar verilemedigi" seklinde tespitler yer almaktadir. Bunlar gercekten onemli tespitler. Ancak ozelestiride bunlarin nedenlerine iliskin bir aciklama yok. Cunku, bu nedenleri tartismak, henuz bu illegal yapidan bagimsiz bir sekilde hareket edemeyen DTP’yi asan bir olgudur. Sorun DTP’de degil, onun sahip oldugu anlayistadir. Bu anlayisin bugun neyi amacladigi, ne istedigi, nasil bir stratejiyi, nasil bir cozumu savundugu noktasinda net bir durus sergilenememektedir. Bu netligin neden saglanamadigi ve siyasi bir parti kimligi tasiyan DTP?nin Turkiye?nin sorunlarina iliskin kendi tespitlerini (Turkiye?nin bir siyasi partisi olarak) neden yuksek sesle dile getiremedigi, DTP?nin yonetimi de dahil tum cevrelerce bilinmektedir. HEP’den HADEP?e ve DEHAP’a kadar bu cizgi uzerindeki butun partiler, her seferinde "Turkiye partisi" olamama eksikligini tespit etmis ve bu konuda ozelestirilerini yapmislardir. Ancak sonuc degismemistir. Sorun bu noktada ele alinmadiginda, kac tane yeni legal parti kurulursa kurulsun, kac yonetim degistirilirse degistirilsin, sorunlar temelde degismeyecektir. Ozelestiri strateji duzeyinde ele alinmadiginda, DTP’nin (ayni cizgideki diger partilerin) niye bir turlu "Turkiye partisi" olamadiklarinin cevabi da bulunamaz. Anlayis kokten degismedikce, bugun tartisilanlar yarin da tartisilmaya devam edilecek ve ustelik de sonuc degismeyecektir. DTP?li milletvekilleri, illegal cevrelerin baskilarina ve dayatmalarina direnerek, kendilerini oylariyla TBMM?ye tasiyan kitlenin aclik, yoksulluk, issizlik v.b. gibi gercek sorunlarina cozum bulunmasi yonunde siyaset gelistirmelidir. DTP, illegal yapilanmalarin dayatmalarini gundeme tasiyip gerginlik yaratmaktansa, parti tabaninin ve secmenlerinin taleplerini dikkate alarak, TBMM?de daha yapici bir siyaset izlemeye calismalidir. Nitekim DTP Grup Baskani Ahmet Turk, Meclis?te yaptigi aciklamada, PKK lideri A.Ocalan?in ?DTP?li milletvekillerinin Meclis?te MHP Genel Baskani Devlet Bahceli ile tokalasmalarini ?taviz verildigi? yonunde elestirerek, DTP?nin uzlasici degil, ortami geren bir yapida hareket etmesi gerektigi? yonundeki beklentilerine tepki gostermistir. DTP Grup Baskani Ahmet Turk, Abdullah Ocalan?n, İmrali?dan yaptigi elestirilere, ustu kapali olarak verdigi yanitta, "Basarili olmalari gerektigini, cunku halkin DTP?den beklentileri oldugunu, DTP?nin diyalog ve uzlasi arayisinin taviz anlamina gelmedigini, demokrasi ve ozgurluk icin atilan her adima gereken karsiligi vereceklerini? ifade etmistir. DTP, bu durusunu surdurmeli, kapsama alanini daha da genisletmeli ve gelistirmelidir. DTP?liler, milletin vekili olarak hareket etmesi ve herhangi bir guc odagindan etkilenmeden milletin taleplerini TBMM?ye yansitmasi halinde Turkiye?nin bir partisi olma yolundaki ilerleyisine devam edecektir. Turkiye?nin siyasi platformunda yerini alacak olan DTP ise, tum siyasi cevreler ve kamuoyu tarafindan daha cabuk kabul gorerek, ?Demokratik Turkiye Toplumu?nun talep, gorus ve dusuncelerini parlamentoda temsil eden siyasi bir parti konumuna gelecektir. Bu nedenle DTP?nin Turkiye?nin bir partisi olma yonunde atacagi her adim toplumun tum kesimlerince desteklenmelidir. Vedat Ersin [email protected]
  • yunus arda21.08.2007 12:00:00

    ANADOLU FEDERASYONU?NUN GERCEK YUZU Almanya?da faaliyet yuruten ?Anadolu Kultur Dernekleri Federasyonu?(AKDF)nun gercek yuzu bir kez daha belgelendi. Anadolu Federasyonu tarafindan ?bir yaz tatili? veya ?aile kampi? adi altinda organize edilen kampin bir teror orgutu tarafindan duzenlendigi belirlendi. Kamp, Marsilya yakinlarindaki Carry le Rouet isimli bir sehirde duzenlendi. Anadolu Federasyonu simdiye kadar teror orgutu DHKP/C?yle baglantisini inkâr eden basin aciklamalari yapiyordu. Ancak kampin orgut adina duzenlendigini ogrenmek zor olmadi. Kamp yerinin telefonla aranmasi neticesinde, Anadolu Federasyonu?nun DHKP/C?yle baglantili oldugu ve kampin DHKC Bruksel Enformasyon Burosu?nun yeni sorumlusu Nezif Eksi adina tutuldugu ortaya cikti. Kampa katilanlarin cogunun DHKP/C?nin Avrupa sorumlularindan olustugu goruldu. Kampa katilanlar arasinda, Musa Asoglu, Bahar Kimyongur, Deniz Demirkapi, Sukriye Akar Ozordulu, Nurhan Erdem, Nezif Eksi, Ahmet Yunus, Ozgur Volkan, Erdogan Cakir vardi. Belcika?da faaliyet gosteren İfade ve Orgutlenme Komitesi (CLEA) organizesinde, 10 Mayis 2007 tarihinde, Bruksel Hur Universitesi (ULB) Solbosch Kampusu?nde Turkiye karsiti bir grup tarafindan duzenlenen konferansa da Marsilya?daki kampa katilan isimlerin ayniliginin bir tesaduf olmadigi gorulmektedir. Daha once de Almanya?da teror orgutu DHKP/C adina faaliyet gosteren ?Anadolu Kultur Dernekleri Federasyonu?(AKDF)nun organize ettigi genclik kampi Alman guvenlik gucleri tarafindan takibe alinmisti. AKDF?nun, yaslari 6?12 arasinda degisen 15 cocuk icin Pforzheim kentinde duzenledigi belirlenmis ve genclik kampina 30 Agustos 2002 tarihinde yapilan baskinda ele gecen orgut mensuplari aleyhine, Karlsruhe Eyalet Mahkemesi?nde dava acilmisti. Ancak orgut inkâr temelindeki tutumunu surdurmustu. Konuyla ilgili olarak, Karlsruhe Eyalet Mahkemesi?nde 06 Aralik 2004 tarihinde yapilan durusmada, AKDF?nun baskani Nurhan Erdem ve kamp sorumlusu Bulent Dogan hazir bulunmustu. Guvenlik gucleri tarafindan, DHKP/C?nin, AKDF?nu araciligiyla organize ettigi bu kamplarda, oncelikle kucuk yastaki cocuklara siyasi ve askeri egitim verdigi, orgut mensuplari arasinda toplantilarin yapildigi vurgulanmaktaydi. Simdi sormak gerekiyor? ?Anadolu Kultur Dernekleri Federasyonu? DHKP/C?yle baglantili degilse bu insanlarin kamplarda ve konferanslarda ne isi var? Sorunun yaniti ortada? AKDF=DHKP/C Yunus Arda
  • murat baydar21.08.2007 12:00:00

    Gazeteniz değerli yazarlarından Sayın Hüseyin Kaya nın, dünyaya gözlerini yeni açan yavrusuna sağlık dilerken, kendisi ve ailesini tebrik ederim.
  • sevtap yılmaz21.08.2007 12:00:00

    Doktor sedatla ilgili yazılar bitmesinnnnnnnnnnnn!!!
  • Raci Solmaz19.08.2007 12:00:00

    Bolu’daki değerli bürokratlardan biri olan Doğum ve Çocuk hastanesi başhekimi Dr.Abdullah Danışman güzel hizmetler yaparak Bolu’da sağlık alanında diğer hastanelere örnek olmuştur. Umuyorum bu güzel çalışmalarına özel hastanede de devam ederek Bolu için yeni kazanımlar sağlar. Kendisine Bolu için yaptıklarından dolayı teşekkür ediyorum.
  • tahsin ergüven19.08.2007 12:00:00

    saygı değer ışın abiciğim bu gün yani19 agustos express gazetesine göz atayım dedim yazılarını gördüm ve zevkle okudum önce teşekkür ederim.sizi şahsen tanımanın mutluluğunu yazılarınızı okuyunca daha çok anladım tekrar teşekkür ederim.www.geredehaber.com
  • metin veli boran18.08.2007 12:00:00

    Bir Bolu’lu olarak değerelerimize kaybetmeden sahip çıkmlaı birbirimize sahip çıkmalı,destek olmalı laf değil icraat üretmeliyiz.
  • hamdi IŞIK17.08.2007 12:00:00

    17 Ağustosu unutmadık unutmayacağız. Binlerce kardeşimizi diri diri toprağa verdik. Tüm hayatını kaybedenlere ALLAH?TAN Rahmet yakınlarına başsağlığı dileriz.
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: