• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • Timuçin Demir02.11.2010 13:00:00

    Artık Belediye Başkanından umudu kestik. Güya kaldırım yapıyor, bordür taşları son derece kalitesiz. Gitsin de modern şehirlerdeki bordür taşlarını ve kaldırım uygulamalarını görsün. Kamu kaynağını gereksiz işlere harcamasın. Kaliteli hizmet istiyoruz. Ama bunu AKP’li belediyenin yapamayacağını biliyorum. Bu çerçevede haklı sitemimi ilimizin milletvekillerine de iletiyorum. Sayenizde Bolu 8 yılda bir adım ileri gidemedi...
  • Merve Işık02.11.2010 13:00:00

    Yılların usta gazetecisi Metin Ferah Beyefendinin gazetede köşe yazmaya başlaması çok sevindirici. Gazeteciliğin yerlere düştüğü menfaatlerin ön planda olduğu bir döngü de can alıcı sorularla atağa geçtiğinizi görmekten mutluyuz. Tavizsiz, çıkarsız bakış açınızla gazeteye yeni bir renk kattınız. Sağlam karakterli yazarların bir arada olduğu gazeteyi okumaksa bir okuyucuyu ayrıca memnun etmekte... Hoşgeldiniz...
  • helin demir02.11.2010 13:00:00

    BARIŞ MÜJDESİ, ÖCALAN?LA OLUMLU GÖRÜŞME, EYLEMSİZLİK KARARININ UZATILMASI VS. VS. VS. PEKİ NEDEN HALÂ İNSANLAR ÖLÜYOR? Son günlerde her şey yolunda giderken ve 31 Ekim tarihinde PKK?nın eylemsizlik kararını uzatması beklenirken Taksim?de meydana gelen canlı bomba olayı, bir kez daha yüreklerimizde yoğun acıların yaşanmasına sebep oldu. Konu ile ilgili olarak basın organlarına bakıldığında, olayın failinin Devrimci Karargah ya da PKK terör örgütlerinden birisi olduğuna dair açıklamalara yer verildiği görülüyor. Olayın terör uzmanı ya da siyasi yönetici olmayan sıradan vatandaşları yani bizi ilgilendiren yönü ise failinin kim olduğu değil, terörden yıllarca çekilen acıların neden halâ sona ermediği. Bu arada hain eylemin ardından barışla ilgili açıklamalar da gündemdeki yerini koruyor. KCK davasının sanıkları arasında yer alan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, silahın rolünün bittiğini ve artık farklı şeyler denemenin zamanının geldiğini söylerken, PKK?yı haklı çıkarmak istercesine 30 yılın kaybedilme nedeni olarak şimdiye kadar diyaloga geçilmemesini gösteriyor. Eylemsizlik kararının seçimlere kadar uzatılmasını memnuniyet verici olarak yorumlarken, nedense süresiz ve şartsız silah bırakmaktan söz edemiyor. Bu ülkede zaten hiç kimse silahların kullanılmasını, ölümler olmasını, acılar yaşanmasını istemiyor. Neden yaşamak varken ölmek istensin ki? Yıllardır terör haberleriyle yaşamadık mı? Yıllardır bu yüzden geri kalmadık mı? Yani önemli olan yürekten istemek, şart koşmamak ve bunu devam ettirmek değil mi?... Yeniden İmralı?ya Öcalan?la görüşmeye giden Aysel Tuğluk, basın mensuplarına görüşmenin içeriğini aktarırken bile hep suçlamalarda bulunuyor. Öcalan?ın siyasilerin barış konusunda sorumluluklarını yerine getirmediğini belirttiğini ifade eden Tuğluk, çözümün önünde büyük bir engel gibi duran çıkarcı, hesapçı siyasetin teşhir edilmesi gerektiğini belirtiyor. Öcalan tarafından istenilen ve daha önceleri de gündeme gelen Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması hususunun ise, Cumhuriyetle yönetilen ve halkın temsilcilerinin görev yaptığı bir Millet Meclisi?ne sahip olan Türkiye?de tamamen gereksiz bir istek olacağı düşünülüyor. Ayrıca Aysel Tuğluk, çıkarcı ve hesapçı siyasilerden bahsederken, BDP için de güzel bir tanımlama yapmış oluyor. Kısaca sade vatandaşı bunların hiçbiri ilgilendirmiyor. Hatta herkes aynı suçlamaları, aynı yalanları yıllarca duymaktan bıkmış durumda. Merak ettiğimiz konu terör nereden ve kimden gelirse gelsin neden halâ insanların öldüğü. Her gün basına çıkıp barış, barış, barış diye konuşan bu insanlar artık bu konuşmalarından vazgeçsinler ve gerçek barışa sarılsınlar. Dağdakiler gelsin silahlarını bıraksınlar, BDP?liler de örgütle ilişkilerine son versinler. Yani artık ne yapacaklarsa yapsınlar ama boş konuşmasınlar, çünkü sabrımız tükendi!... Helin Demir [email protected]
  • baris onder02.11.2010 13:00:00

    6 KASIM VE YÖK Her sene okullarimizdaki egitim - ögretime gölge düsüren, kutuplasmalara neden olan, huzur ortamini bozan, 6 Kasim protestolarinin iyi irdelenmesi gerekmektedir. Bilindigi gibi yasadisi örgütler, üniversiteler açilir açilmaz maddi sikinti içerisindeki gençleri aglarina düsürmekte, bilahare her 6 Kasim?da tansiyonu yükselterek egitim kurumlarini kargasa ortamina sokmaktadir. Bu yüzden çagimizda hizla gelisen ve erisilmesi zor olan bilgi yarisinin öncülügünü yapamamalarina neden olan bu girisimleri etkisiz kilmak da yine gençlerimize ve üniversite yönetimlerine düsmektedir. Çünkü bu örgütler çarpik ideolojilerini her firsatta ögrencilere dayatma çabasi içerisindedirler. Demokrasi geregi, farkli etnik köken ve inançta insanlari bünyesinde barindirmak zorunda olan Üniversite yönetimleri ise, bir yandan örgütlerin istismar girisimlerine karsi akademik hürriyetleri korumaya özen göstermekte, bir yandan da gençlerin örgütlerin agina düsmelerini engellemeye çalismaktadirlar. Bu yüzden üniversitelerimizin bu ikilemine bir çözüm yolu olusturmak amaci ile kurulan Yüksek Ögretim Kurulu(YÖK)?nun yapisi ile ilgili sorunlar her 6 Kasim da kamuoyunun gündemine gelmektedir. Her 6 Kasim?da, YÖK ve üniversite yönetimleri bir yandan yikici-bölücü mihraklar tarafindan göstermelik olarak ortaya atilan sorunlarla bogusarak, ögrencilerin kutuplasmalarina engel olmakta, bir yandan da örgütlerin gerçek niyetlerini gençlere anlatmaya çabalamaktadirlar. Bu nedenle, masum ögrenci talepleri ile baslayip örgütsel yönlendirmeler sonucu mahiyeti ve muhtevasi degisen sorunlarin iyi çözümlenmesi gerekmektedir. Çünkü yikici-bölücü mihraklarca suni olarak ortaya atilan bu tür talepler, toplumsal barisin bozulmasina neden olabilecek handikaplar içermektedir. Bu kapsamda YÖK ve Üniversitelerimiz, ülkemizi ileri uygarliklar düzeyine tasiyacak nitelikte insanlari yetistirme kararligi içinde çalisarak, örgüt istismarlarina yol açabilecek taleplere karsi koyarak, görevlerini yerine getirmeye devam edeceklerdir.
  • Kasım Hacıoğlu02.11.2010 13:00:00

    Doğal güzellikler yönünden şanslı olan Bolu’nun yönetciler yönüyle eksiklkleri var. Belediye Başkanı kimselere danışmadan, kendi kafasına göre şehri şekillendirmeye çalışıyor. Trafiği altüst ediyor. Meydanı genişleteceğim diyor, sonradan meydana bir düzine büfe yapılacağı ifade ediliyor. İnsanlar bu duruma ne yazık ki gereken tepkiyi göstermiyor. Başkan lütfen proje üretme, ürettiğin projeler Bolu’ya zarar veriyor. Lütfen önce bozuk yolları yapın, ama laf olsun diye yama döşeyerek değil. Standardına uygun olarak yapın... Bir vatandaş olarak talebimiz budur...
  • vatandaş hülya01.11.2010 13:00:00

    akp li olan hiç kimsenin eleştiriye tahammülü yoktur başbakanlarından il başkanlarına kadar hepsi aynı.Sebebi ortada saltanatlık padişahlık dönemini geri getirmek.padişah tayyip ve sadrazamları.Yahu ne utanmaz insanlarmışsınız sizler.Yüzlerine tükürsek yarabbim şükür diyecekler.İnsanda biraz gurur olmalı.
  • Mustafa Gül31.10.2010 12:00:00

    Değerli Kardeşim KURTCEBE NOYAN... Esip gürlemişsin,içini dökmüşsün. Ne güzel ama Cesur bir Türk olarak ismini gizlemene gerek yok bence ... Rumuz yerine gerçek ismini kullanmam daha cesurca bir davranış olur diye düşünüyorum. Unutma ki * KAÇARAK ÖZGÜR OLUNMAZ *
  • Simge Aytunç31.10.2010 12:00:00

    Gazetedki yavru kedinin başına gelenleri okuyunca çok üzüldüm. Babam hayvanı sevmeyen insanı sevmez der her zaman. Büyüdükçe o sözlerin doğruluk payının çok büyük olduğunu anladım. Küçüklüğümden beri evmizde çok değişik hayvanlar besledik. Papağan, kaplumbağa, balıkların envayi çeşidi, son gözdem ise terrier köpeğim köpük. Evde hayvan beslemek çok zor ama insana sorumluluk duygusundan,güven duygusuna kadar pek çok olumlu etkisi var. Hayvanlarla birlikte büyüdüğüm için hayvansız bir hayatın eksik olacağı inancındayım, Onlara şiddet uygulamak bir yana biz insanlardan tek beklentisi sevgi ve şevkat.Benim beraber uyuduğum köpeğimi görünce korkan büyükler çok ama çocuklar da sevmek için peşimizde dolaşıyor. O zaman anladım ki hayvan sevgisini önce büyükler yaşamalı ki çocuklarına aşılayabilsin. Tek ihtiyacımız biraz sevgi biraz sabır; inanın değecek...
  • Zerrin Taner31.10.2010 12:00:00

    AKP hükümeti daha çok demokrasi diyerek yola çıktı, referandumu aldı, sonuç değişti mi? Tabiki hayır. Büyüklerimiz can çıkar huy çıkmaz demişler. Tayyip Erdoğan da öyle. İstediği kadar demokrasi naraları atsın sonuç değişmez. Eleştirilere tahammülü hiç olmamıştır bundan sonrada olmayacaktır. Çünkü karakter meselesi, demokrasi değil. Kedisini eleştiren köşe yazarlarına karşı hep aşırı tepkisi vardı. Son olarak Hürriyet Gazetesinin Başyazarı Oktay Ekşi. 36 yıllık Hürriyet başyazarlığı hazımsız bünyelere fazla geldiği için bitti. Nerde daha fazla demokrasi? Nerde anlayış? Hepsinin safsata olduğunu bizler biliyorduk ama bilmeyenler ne zaman anlayacak?
  • Berraksu Kaya31.10.2010 12:00:00

    Belediye Başkanımız sağolsun dünyanın parasını verip arıtma tesisi yaptırdı. Bolumuza yatırım. Musluklardan arıtılmış su içebileceğimizi duyuran afişler Bolunun çeşitli yerlerine asıldı. Halkı bigilendirmek için Belediyenin reklam afişleine para verildi. Bu kadar yatırıma rağmen hala musluk sularını içmek mümkün değil, çay demlemek imkansız. Başkan bir de arıtmasaydı nasıl su akacaktı musluklarımızdan merak ediyorum. Eline aldığı her işi yüzüne gözüne bulaştırmadan yaptığı işlerin listesini istesek basına bildireblir mi acaba?
  • Baha Tuzcu31.10.2010 12:00:00

    Başkan Anıtpark ve Valilik önü için yapmayı planladığı projeleri çizerinden uygulayıcısına iyi bir ekiple çalışmazsa diğer projelerden farkı kalmaz. Fikir üretmek başka bişey, uygulamak tamamen farklı. O nedenle geri dönüşü olmayan işlerde doğru zamanama doğru kişiler çok önemli. Ben yaptım oldu mantığı ile yola çıkmayın Sayın Başkanım. Her yağmurdan sonra Cici taksinin orda bulunana alt geçitten geçerken kulaklarınızı çınlatıyoruz, Anıtpark projeniz için de çınlatmayalım.
  • vatandaş hülya31.10.2010 12:00:00

    başkan alaadin yılmaz gençlik ve güzelliğini firiğe borçlumuş.sayın başkan bu ilin bu yol karmaşası böyle devam ederse güzelliğinizi estetikçilere borçlu olacaksınız gibime geliyor.Yollarda şoförler kulaklarınızı çınlatarak dolaşıyorlar vatandaş olarak uyarması bizden.Sizin olmayan güzellik ve gençliğinizi firikte kurtaramayacak:)
  • Nadir Gürkan Yetkin30.10.2010 12:00:00

    Sayın Mehmet Demirci,Küçük Şehrin Yazarları başlıklı yazını büyük keyif alarak okudum.Bileğinize ve yüreğinize sağlık.Bu ülkede kim akıllı kim deli,kim dürüst kim namuzsuz,kim imanlı kim değil birbirine bu kadar karışmışken ,bu karışıklığı algılayıp "durun!"diyebilenler var olduğu müddetçe dürüst ve namuslu insanlar sessizce sizi desteklerken namuzsuzlar nasırına basılmış gibi feryat ederler! Namert ile mert arasındaki en önemli fark sesinden anlaşılır! Mert kendinden emin ,net ve gür konuşur.namertin sesi ince belli belirsiz ,sünepe gibi çıkar. Sizin gibi mert delikanlılar var oldukça,namertlerin doğal olarak keyfi kaçar!Sağlıcakla kalın...
  • Cemal Asma30.10.2010 12:00:00

    Cumhursuz cumuriyet haberiniz için sizi tebrik ediyorum. Durumu çok iyi özetlemişsiniz. Elinize kaleminize yüreğinize yiğitliğinize sağlık.
  • Osman Reçber30.10.2010 12:00:00

    Belediye başkanı oğlum gelince Bolu’da tavuk kümesi açacak demiş, ama ben oğlum askerden gelmeden tüm yasal izinleri aldım. Hatta kümes kuracağım araziyi buldum. Araziyi aldım. Arazi üzerine kümes inşaatı için projeyi çizdirdim. Projeyi Özel İdre ve Tarım İl Müdürlüğünden onaylattım. Sonrada bu konuda verilen devlet desteği için başvurdum. Kredisini çıkarttım. Her şeyi hazırlattım. İnşaatın temelinide attım. Oğlan askerden gelince azır işin başına gececek dememiş. Yazık çok yazık.
  • Baki Z. Karakaya30.10.2010 12:00:00

    Bu gazetenin en değerli köşe yazılarını yazan değerli insan Işın Erşen’in yazılarını merakla bekliyoruz. Son yazısında ismi verilmeyen şahsın bu gazetede yazı yazmaması gerektiğini düşünüyoruz. Selamlar.
  • Baki Z.Karakayaya başka okurda30.10.2010 12:00:00

    Lütfen biraz demokrat düşünün herkes düşüncesini söyleyecek yada yazacak tabi yasal zemin içinde.Demokrasi başkasına tahammül etmektir.Yazacak yazar başka bir yazara kızarak yazmamazlık yapmamalı bu acizlik ve kaçış olur hangi yazar olduğunu bile bilmediğiniz bir yazar için fazla olmuyormusunuz
  • KURTCEBE NOYAN29.10.2010 12:00:00

    ASİYİM BEN ..! BOZKIRDAN GELEN BİR RÜZGARIM BEN.. ALTAYLARDAN KOPAN FIRTINA, ÖTÜKEN DE FİLİZNEN ÇİÇEK, ERGENEKONDA YURT SALAN . ORHUNDAN HUY KAPAN ; ASİYİM BEN.! DÜNÜ TÜRK , DÜŞÜ TÜRK, BUGÜNÜ TÜRK, YARINI TÜRK SEVDASI TÜRK, KAVĞASI TÜRK OLAN .. İSLAMIN ...SON NEFERİYİM BEN.. YANSIN YIKILSIN DÖRT BİR YAN TÜRK E KARŞI SELAM DURSUN NAMERTLER İÇİMİZDEKİ KÖPEKLER SENARYOLAR VE KAHPELER VUSLAT BİZİMDİR İHTİLAL ZEMHERİSİNDE BOY BOYLAYIP SOY SOYLAYIP; ÖTÜKENDEN ÖZ TOPLAYIP ÖLMEMEK İÇİN ÖLEN ; KUTLU BİR DİLEGİN IŞIGIYIM BEN.! ADI TÜRK, ŞANI TÜRK OLAN ATSIZLARIN, ATATÜRKLERİN YENİ YÜZÜYÜM BEN..! 2010 SON SAVAŞÇI
  • Selim Ç.29.10.2010 12:00:00

    imdat abi yazdıklarınız çok doğru tespitler ben Boluda yaşayan bir genç olarak bu yaşımda Boludan nefret eder oldum.Gençlere yönelik hiç bir sosyal aktivite yok.Bir tiyatro bile yok.Öyle 3. sınıf sanatçılara yüklü paralar vererek konserler düzenlemek iş değil.Boluda sade vatandaşlar gibi genç olmakta çok zor.Yazınız için teşekkür ederim).).).).).
  • vatandaş hülya28.10.2010 12:00:00

    belediye başkanı yorulmak yok yazısınız arabasının arka camına kapak yapmış.ama haklı adam yorulmak yok halkı aptal yerine koymaya devam, halkı sömürmeye soymaya devam, bir şeyler yapıyor gibi görünüpte ortalığı rezil etmeye devam eee haklı yani inkar etmemiş.
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: