• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • Murat Tatar23.10.2009 12:00:00

    Sayın İmdat Aslan’ın "AKP’nin vazgeçemediği kumar illeti" başlıklı yazısı çok güzel olmuş. Okumanızı öneririm. Bu arada Bolu’nun da kısa bir analizini yapmış ve AKP’ye oyların nasıl gittiğini değerlendirmiş. Olımlu tespitleri için değerli köşe yazarına teşekkürler...
  • Seher Akçaoğlu23.10.2009 12:00:00

    Günümüzde domuz virisü en üst sıralarda. Peki bunun asıl bulaşma sebebi insandan inasanamı sadece. Biliyorsunuz ki bu dnmlerde mantar popüler oldu. Vazgeçilmez tatlardan birisidir. Peki bu mantarı nerden topluyoruz? ormanda, dağdan, yayladan vs. Peki soruyorum size bolu halkı. Yerken şu aklınıza hiç gelmiyor mu? Mantar dağlık lanada yetiştiği için oralarda domuz vardır. peki mantarlarda nedne olmasın. bu mantarları yerken dikkat delim. Alırken nereden toplandığını sorarlım. Haşa sizi mantardan tiskindirmek değil amacım. Yerken bunlarıda göz ardı etmeyelim. Mantıklı değilmi sizce. Sevgilerimle..
  • BÜLENT ATEŞURGUN23.10.2009 12:00:00

    ... ?Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi görünmez,kurbanları ile ayni aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfus eder, bütün kapılardan serbestçe geçer,sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür.,politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur.? (Marcus Tullius Cicero) Acaba, Marcus Tullius Cicero (M.Ö.106-M.Ö.43),Romalı devlet adamı, hukukçu, düşünür, şu anda kimleri tarif ediyor? Mustafa Kemal Atatürk, gençliğe hitabında aynı konuya değinmişti. Ama sanırım anlamamışız
  • erol mergen23.10.2009 12:00:00

    sayın gazete yöneticileri sayın ışın erşen ile ilgili mahkeme kararı ve mahkeme kararına konu olan yazının içeriği hakkında bu gün haberlerde okumam vasıtası ile bilgi sahibi oldum. ancak kendine ulaşabileceğim bir adres bulamadığım için sizin aracığınız vasıtasıyla kendisini tebrik ve teşekkür etmek istedim. biliniz ki türkiye de yaşayıp türk olduğunu söyleyip türklüğe ve t.c küfür etmedende takdir görürsünüz. sayın yazarınız ışın erşen gibi.sessiz bir takdir olabilir ama yürekten olduğunu bilmenizi isterim. saygılarımla..
  • FİKÇIR23.10.2009 12:00:00

    Gazetemiz imtiyaz sahibi sayın Hüseyin Aykan beyin bu zor süreçte birtakım hassayiyetleri gözetmesini tebrik etmek gerekiyor...
  • Engin EROĞLU23.10.2009 12:00:00

    Ben Bursa İnegöl’den Engin EROĞLU..Biraz önce Mynet de bir haber okudum.. Bunun üzerine size yazmak istedim.Yazarınız Sayın Işıl ERŞEN’i cesurca yazdığı köşe yazısından ötürü kutlamak istiyorum.. Yazan elleri dert görmesin. Milyonların duygu düşüncelerine tercüman olmuş.Işıl Bey’in yazdıklarını okuyunca gerçi haddime değil ama HELAL OLSUN dedim.. Keşke imkanım el verseydi de gelip Işıl ERŞEN’in elini öpebilseydim.. Zatıalini yazısından ötürü tebrik ediyorum.. Elinize sağlık..Bu vatanın sizin gibi satılmamış, yüreğini ortaya koyan vatanperver gerçek gazetecilere ihtiyacı var şuan.. Biz sesimizi duyuramamanın üzgüntüsünü yaşarken sizin bu yazınısı görmek üzgüntümü biraz olsun hafifletti.En derin saygılarımı sunuyorum.. Engin EROĞLU..
  • Mustafa Gorcuk23.10.2009 12:00:00

    Değerli Bolu Express Gazetesi yöneticileri ; Bolu dan 22 ekim gününde Osman pamukoğlu sanayi esnafı,B.cami civarı esnafı ve Kasaplar köyünü ziyaret etti.Bu haberi niye atladınız çok merak ediyorum.Acaba taraflı bir yayınmı yapıyorsunuz diye düşünmeden edemiyorum.Veya çalışan elemanlarınız biraz yetersizde olabilir.Neyseki bugün miting te gazeteci arkadaşlarımızı gördüm.Herhalde 24 Ekim baskısında pas geçmezsiniz miting haberini...Bu yazımı yayınlamanız için değil sadece gazetenizi takip eden bir vatandaş olarak benim gibi düşünen birçok kişinin olduğunu bilmenizi istediğim için yazdım.Sizlerede basın hayatınızda başarılar dilerim.
  • Hasan SARIÇİÇEK23.10.2009 12:00:00

    Sayın İşin ERŞEN 7 ekim 2007 günü yazmiş oldugunuz yazıyı şimdi okudum tebrik ederim bizlerin duygularına teçrube oldunuz bizlerin söyliyemediklerini saöyliyorsunuz saolun
  • nurcan ışık23.10.2009 12:00:00

    Yazarınız Işın Erşen in yazısını ve mahkeme kararlarını okudum. Anlattıkalrını yaşadığım şehir olan diyarbakırda çok iyi anlıyorum ve batıdaki Türk halkımın vatanını seven tüm insanların terör konusunda sanki hipnotize edilmişce sakin kalmalarını anlayabilmiş değilim. pkk militanlarının kahrama edasıyla yüzbinlerce insan tarafından coşkuyla karşılanmasına şahit olduğum için kendimide suçlu hissediyorum. terörist değilim diyemeyein bile göklere çıkarttık ve saldık memlekete. yarın meclise milletvekili belediye başkanı bile olup Türkiye adına söz sahibi olması içten bile değil. Yazınız tebrik eder başarılar dilerim.
  • HAKAN DOĞAN22.10.2009 12:00:00

    Fırsat buldukça ilimizin gündemi ve bu gündemlerle ilgili farklı görüş ve yorumları takip edebilmek için gazeteniz ziyaretçi defterini takip ediyorum.Bu sabah bu köşeye göz attığımda oğlumun devam ettiği anaokulu olan vali mehmet ali türker anaokulu ve okulumuzun önceki müdüresi ve onun yeni okulu hakkında eleştiri veya memnuniyetleri içeren yazılar okudum.Oğlumun halen devam ettiği okulumuz hakkında bende görüşlerimi paylaşmak isterim.Çocuk kaçırmaların ve bu kaçırmalarda organ mafyalarının payı olduğuna dair söylentiler biz velilerin psikolojini elbette bozmaktadır.Ancak bu psikoloji ile duygusal tepkiler vererek ülke gerçeklerimiz içerisinde gerek okullarımızdaki maddi zorluklara rağmen gerekse sosyal sorunlarımıza rağmen büyük bir özveri ve inançla işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışan eğitim kadrolarımızıda kurumlarımızıda yıpratmamamız gerektiğine inanıyorum.Elbette varsa sorunlar görmezden gelinmemelidir.Ancak oturduğumuz yerden sadece şikayetler etmek yerine ççözüme katkı sağlayacak yaklaşımlarda bulunmak hem çocuklarımız için hem ülkemiz için daha faydalı olacaktır.Eğitim uzun soluklu bir süreçtir ve sadece okul ve öğretmenlerimizin bunu halletmelirini beklemek bence haksızlıktır.Okul veli toplantılarına,okul sorunlarına ve belkide çucuklarının sorunlarına duyarsız kalan velilerimizin oturdukları yerden yaptıkları şikayetlere prim vermemeliyiz.Okul yönetimi ve çocuğumun yıl içerisinde eğitimini üstlenen öğretmeni ilede iyi bir diyalog ve bilgi paylaşımı içerisinde çocuğumuza yön vermeye çalışıyoruz.Diğer velilerimizede tavsiyem çocukları veya okullları ile ilgili sorunları varsa mutlaka bağlı bulundukları kurum ile irtibata geçsinler ve katkıda bulunmaya çalışsınlar.Eğitmenlerimizin ne kadar ilgili olduklarını bir kezde kendileri görmüş olur ve belkide içleri böylece daha rahat eder.Sevgi ve saygılarımla
  • Nevzat Dağlı22.10.2009 12:00:00

    Ben demokrat değilim (Ağabeyim, arkadaşım, öğretmenim Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı?yı saygı ile anıyorum) Ekonomiyi satış, kültürümüzü Arap, Görenler demokratsa, ben demokrat değilim. Milleti afyonlayıp, başına kara çorap, Örenler demokratsa, ben demokrat değilim. Dini alet edenler, biniyor işal ata, Demokrasi yoluyla çıkıyor en üst kata, Makam, ticaret için belli bir tarikata, Girenler demokratsa, ben demokrat değilim. Terörü kolluyorsa demokrasi kulisi, Nasıl görev yapacak kaymakamı, valisi? Görevinin başında mehmetçiği, polisi, Vuranlar demokratsa, ben demokrat değilim. Neden kurmak isterler ikinci cumhuriyet? İlkini yıkmak için böyle çok mu hürriyet? Atatürk?ü dışlayıp, bilmem kimden zürriyet, Verenler demokratsa, ben demokrat değilim. Güya sanat yaparlar barda çekip kafayı, Eşi, dostu kollayıp sürüyorlar sefayı. Birbirinden ayırıp Kemal?i Mustafa?yı Yerenler demokratsa, ben demokrat değilim. Kimileri açılıp yüzer yelkenler fora, Ulusunu sevenler neden düşüyor dara? Soyguncu kãrı için çalışıp da huzura, Erenler demokratsa, ben demokrat değilim. Muhbir yalancılarla çöküyor hukuk damı, Yargıç, savcı izleyen acep kimin adamı? Adaleti köreltip, sisleyerek ortamı, Gerenler demokratsa, ben demokrat değilim. Şehidi kelle gören şaşırır nisabını, Sayın diye niteler insanlık kasabını. Teröristi aklayıp, gaziden hesabını, Soranlar demokratsa, ben demokrat değilim. Emperyalist plana kimler oluyor alet? Onlar için gerçekler sanki birer hayalet. Bu vatanı bölerek orda burda eyalet, Kuranlar demokratsa, ben demokrat değilim. Mazlumları silahlar savururken kül gibi, Irak?ta olanları gizliyorlar tül gibi. Emperyalist önünde dut yemiş bülbül gibi, Duranlar demokratsa, ben demokrat değilim. Soros?un vakıfları acep kimleri besler? Altanlar, Karakaşlar neden dinciyi süsler? Uraslar, Çalışlarlar, Çandarlar, Karasesler, Oranlar demokratsa, ben demokrat değilim. Nevzat, demokrasinin özüne saygılıdır. Laiklik ilkesini bozandan kaygılıdır. Yurtsevere karayı, utanmadan kaç yıldır, Sürenler demokratsa, ben demokrat değilim. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat Not: Bu taşlama, 21 Ekim 1999 günü katledilen Kemalist Şehit Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı?nın, ?Ben demokrat değilim? başlıklı yazısından esinlenerek yazıldı.
  • helin demir22.10.2009 12:00:00

    EVE DÖNÜŞ SÜRECİ Terörü bitirmek için yakalanan tarihi fırsata destek verenler ve vermeyenler şöyle dursun, açılım süreci hızla yol almaya devam ediyor. Demokratik süreçte ?eve dönüş?ün bir safha olduğu, planın bir parçası olarak değerlendirildiği kaydediliyor. Açılım sürecinde toplumun her kesiminden destek beklenirken, yöntem ve üslubun çok önemli olduğu her fırsatta vurgulanıyor. Bu süreç çerçevesinde dış temasların da gerekli olduğu, Suriye, Irak ve İran?daki görüşmelerin, önümüzdeki günlerde de devam edeceği söyleniyor. Güvenlik, yargı ve sağlık boyutuyla her türlü tedbirin alındığı vurgulanan sürecin sabırla olumlu sonuçlar alınmasına doğru ilerleyeceği değerlendirilirken, yanlışlıklar olmaması için herkesin daha sorumlu davranması gerektiği düşünülüyor. Gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi halinde sürecin daha sağlıklı işleyeceği kaydedilirken, artık dağdaki insanların da terörün ve şiddetin çıkmaz sokak olduğunu gördüğü anlaşılıyor. Eve dönüş süreci ile birlikte alınacak sonuçların geleceğe bırakılacak önemli bir miras olduğu düşünüldüğünde, Türkiye?nin terörsüz, huzurlu, refah içinde büyümesinin herkesin ortak arzusu olduğu değerlendiriliyor. Yapılan açıklamalarda, eve dönüş sürecinin devam edeceği, ilk gelişler ve uygulamaların teşvik edici unsurlar taşıyacağı, Kuzey Irak?ın artık terör örgütü PKK?nın rahat edeceği bir yer olmaktan çıktığı, ilk aşamada 100 ya da 150 kişinin dönüşünün beklendiği söyleniyor. Birleşmiş Milletler denetimindeki Mahmur Kampı?nda kalanların Türkiye?ye dönüşü konusunun daha önce Türkiye, Irak ve ABD?den oluşan üçlü mekanizma içinde ele alındığı belirtilerek, öncelikle ve özellikle Mahmur Kampı üzerinde yoğunlaşıldığı bildiriliyor. Türkiye?ye dönenlerin günlük hayata geçişi konusunda çalışmaların sürdüğü vurgulanırken, bir yandan demokratik açılım ve demokrasinin standartlarının yükselmesi, diğer yandan da terörün önlenmesi hedefleniyor. Bütün bu gelişmelerin yanında silah bırakmadıkça, terör son bulmadıkça, şiddet oldukça, demokratik açılımın zorluk çekeceği, terörün daima özgürlükleri olumsuz yönde etkileyeceği kanaatine varılıyor. Helin Demir [email protected]
  • ferda biçel22.10.2009 12:00:00

    Son pişmanlığa da ceza indirimi var mı? - Pişman mısınız? - Yo-oo, değilim. - Yaz kızım, etkin pişman, beraatine... * - Niye geldiniz? - Sayın Öcalan söyledi. - Yaz kızım, örgüt üyesi olmadığına... * Sen mesela, hacı emmi! ?Bunlar dinini bilen çocuklar, vatana millete hayırlı olur? diyordun sakalını sıvazlaya sıvazlaya... Nasıl gidiyor sence vatan millet işleri? Sen değil miydin köyün şehidi için fazladan iki rekat namaz kılan... N?olacak şimdi? * ?Etkin pişmanım? deme bana... O, sana uygulanamıyor maalesef, seninki son pişmanlığa giriyor, kusura bakma. * Veya sen, Hatçe yenge. İftar çadırında, senin paranla sana avanta çorba ısmarlayanlara bi hatim indirmediğin kalmıştı... ?Allah devletimize zeval vermesin? diye dualar ediyordun... N?ooldu şimdi o devlet? * Ya sen, emekli Ahmet bey. Kahvede başının etini yedin milletin, eczaneden nasıl bedavaya ilaç aldığını anlata anlata bitiremedin, 20 tane reyin olsa, 20?sini de vereceğini söylüyordun... Nasısın şimdi? Memleketi iki tane aspirine satmış gibi hissediyor musun kendini? * Ya da sen, laylaylom Arzu. ?Ay bakamıyorum şekerim, hep cenaze, hep ağlayan insanlar, o perişan çocuklar filan, vallahi yüreğim dayanmıyor, fena oluyorum, kapatıyorum televizyonu, seyretmiyorum artık haberleri? diyordun... Seyrediyor musun şimdi? Aç artık, aç... Ekranlar güzelleşti. * Sen, liboşik işadamı Tarık. Bir taraftan ?Ben cebime bakarım azizim? deyip, takunyalıların önünde el pençe divan duruyordun, bir taraftan, utanmadan, Mehmetçik Vakfı?na bağışta bulunuyordun... İster misin, Mehmetçik Vakfı?na yaptığın bağışlar yüzünden başın derde girsin şimdi? * Sen, üniversiteli Şebnem. Sana ders veren hocayı sabahın köründe yatağından kaldırıp, pijamayla tutukladılar, kanser oldu adam kahrından, ?neme lazım? dedin, zahmet edip kantindeki protestoya bile katılmaya tırstın, kenardan kenardan araziye uydun... Niye endişeliymişin gibi yapıyorsun ki şimdi? * Sen, memur Hüseyin. Başındaki badem bıyıklı görecek diye, bizim yazıları bile gizli gizli okuyorsun internetten, gammazlanacaksın diye yusuf yusufsun... Zaten o nedenle katılmamıştın Cumhuriyet mitinglerine... Katılsana şimdi PKK mitingine... Sana söyleyeyim, terfi bile edersin belki. *
  • Hasan Ali KORKMAZ22.10.2009 12:00:00

    Klavye başından birşeyleri yazmak aslında çok kolay bunları "isimsiz" olarak yazmak daha da kolay tabiki.İlk akla gelen şudur ki bu isimsiz eleştirmenin(!) neden nasıl korkusu var bilmiyorum ama bunları çıkıp normal yolllardan dile getirmektense basın kuruluşlarını kullanarak bunu yapmaya çalışmış.Doğrudur yanlıştır burası bilinmez ama böyle bir yol seçmiş olunması iddiaların pek de doğru olduğuna işaret etmiyor.Bahsedilen müdür bu ilde başarısıyla tanınan,sevilen,saygı duyulan,ve yılın öğretmeni bile seçilmiş bir insandır.Devletin bile başarısını takdir ettiği bir insana bu şekilde atıflarıda bulunmak ve bunu isimsiz yapmak bence hem üzücü hem haksız bir davranıştır.Klavye babalığı yapmayalım.Burası bir "şikayet" değil "ziyaretçi" defteri... Saygılarımla...
  • Nevzat Dağlı22.10.2009 12:00:00

    Ağlanacak bu hãle, helãl olsun gülene Ortam cadı kazanı, kaynıyor fokur fokur, Düzenbaz tezgãhında hergün tuzaklar dokur. Cahiller meydanlarda ãlime meydan okur, Palavra pek yakışır atmasını bilene, Ağlanacak bu hãle helãl olsun gülene. Kifayetsiz muhteris siyasette liderse, Matah sanıp izlerler o nereye giderse. Kaval gibi dinlenir, alkışlanır ne derse, Seçmenler koyun olur gütmesini bilene, Ağlanacak bu hãle helãl olsun gülene. Marifetli sayarlar usulle aşırırsan, Yolu bile çalarlar yönünü şaşırırsan. Hırsızlık risksiz meslek bekçiyle anlaşırsan, Haram lokma şifadır yutmasını bilene, Ağlanacak bu hãle helãl olsun gülene. Zengine satılana kimse ahlãksız demez, Gazete yazmaz bunu, televizyon söylemez. ?Düzeyli birliktelik? nikãh mikãh istemez, Kahpelik şöhret sağlar yatmasını bilene, Ağlanacak bu hãle helãl olsun gülene. Ayak bağı olmaz hiç geçmişinden kalanlar, Yeter ki kullansınlar sana selãm salanlar. Suçları arındırır itirafçı yalanlar, İtibar kazandırır ötmesini bilene, Ağlanacak bu hãle helãl olsun gülene. Dinsizi, imansızı dincilerle kol kola, Alnı secde görmemiş, sanırsın ki bir molla. Dünkü koyu Marksistler şimdi sövüyor sola, Döneklik kãr sağlıyor satmasını bilene, Ağlanacak bu hãle helãl olsun gülene. Nevzat benzemez öyle, mazluma sövenlere, Eşeği bırakıp da semeri dövenlere. Sözleri zalimlere, zalimi övenlere. Öfke baldan tatlıdır, tatmasını bilene, Ağlanacak bu hãle helãl olsun gülene. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
  • nail amudi22.10.2009 12:00:00

    POPÜLİST ŞOVLAR DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİNİ ZORA SOKAR!.. ?İMRALI-KANDİL-DTP? ÜÇLÜSÜ, AİLELERİN, DAĞLARIN VE MÜLTECİ KAMPLARINDAKİLERİN BEKLENTİLERİ BOŞA ÇIKARMAMALI VE TÜRKİYE KAMUOYUNUN DUYARLILIKLARINI DİKKATE ALMALIDIR!.. KÜRT AİLELER, ÇOCUKLARININ DAĞDAN İNMESİ SÜRECİNİN ÖNÜNÜ KESENLERDEN HESAP SORACAKTIR!.. Teslim olan 34 PKK?lı törenlerle kahramanlar(!) gibi karşılanıyor, otobüsler üzerinde zafer turları atılıyor, kutlamalar yapılıyor. Merak ediyorum, bunlar neyi kutluyorlar?.. Neyin turunu atıyorlar?.. Hangi zaferden söz ediyorlar?.. Zannedersiniz ki, büyük bir marifet yapmış geri dönüyorlar. Bakınız, şunu hemen tespit etmekte yarar görüyorum. PKK denilen kanlı örgüt, çoğunluğu Kürt olmak üzere onbinlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmuş, Kürtlerin demokrasinin ve ekonominin nimetlerinden yararlanmasının en büyük engelini oluşturmuştur. Bugün gelinen noktada, ABD, Avrupa ve bölge ülkeleri tarafından yalnızlığa mahkûm edilen PKK silahlı mücadeleyi kaybetmiş, ?terör örgütü? kimliğinin yanı sıra, ?uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, haraç, kara para, çocuk kaçırma vb? organize suç örgütü kimliğiyle de mutlaka ?yok edilmesi gereken örgüt? olarak ilan edilmiştir. ABD, daha önce terör örgütleri listesinde ilk sıraya koyduğu PKK?nın, yönetici kadrolarını da ?uyuşturucu? kaçakçısı ilan ederek, yakalanmaları yönünde harekete geçmiştir. Düne kadar PKK?ya duygusal yaklaşan Avrupa ülkeleri ise, örgütün terörist kimliğinin idrakine vararak, ardı arkası kesilmeyen operasyonlarla örgütün Avrupa?daki yönetici kadrolarını birer birer yakalayarak cezaevine koymuş ve PKK?nın ?uyuşturucu, haraç? gibi finansman kaynaklarını kurutma konusunda kararlı olduğunu net bir şekilde göstermişlerdir. Yıllarca PKK?yı Türkiye?ye karşı kullanarak çıkar sağlayabileceğini düşünen Suriye, İran ve Irak (Irak yönetimi ve Iraklı Kürtler), örgütün ?ayrılıkçı? ve ?taşeron? niteliğinin farkına vararak, PKK?nın bitirilmesi konusunda Türkiye ile etkili bir mücadele konusunda en üst düzeyde işbirliğine girmişler, İran Ordusu iki günde bir Kandil?i bombalarken, ülkesindeki örgüt mensuplarına aralıksız operasyonlar düzenlerken, Suriye?de yakaladığı PKK?lıları Türkiye?ye iade ederek, bu konudaki samimiyetini ortaya koymuştur. Neyse uzatmayayım? Zafer nutukları(!) atarak bu hezimetini gizlemeye çalışan PKK, kaybetmiştir... Yolun sonuna gelmiştir? Örgütün lideri İmralı Cezaevi?nde ömür boyu hapse mahkûmdur. Halen hayatta olması ise, Türkiye Cumhuriyeti Devleti?nin insafına bağlıdır. Dağdan inenlere kucak açılmasını ise, Türkiye?de yaşayan sağduyu sahibi insanlarca, dağdakilerin ailelerinin ?Artık kan akmaması, gençlerin ölmemesi, birlikte yaşama iradesinin devam etmesi? yönündeki taleplerine bir şans verilmesi arzusundandır diye düşünüyorum. PKK ve uzantısı DTP?nin buradaki amacı üzüm yemek mi, yoksa bağcıyı dövmek mi, onu iyi anlamak gerekiyor. Dağdan inen PKK?lılara yapılan karşılama, Türkiye?de sağduyu sahibi herkesi rahatsız etmiştir. Eğer 34 kişinin gelişi, Habur önüne binlerce insanı yığıp, PKK sembolleri ve Abdullah?ın posterlerinin açılarak gösteriye dönüştürülmeseydi sürece katkı olarak görülebilirdi. Türkiye?nin bundan sonra kapsamlı yeni adımlar atmasının önünü açar, yeni geleceklerin sınırdan geçişini rahatlatırdı. PKK, süreci desteklemek yerine kösteklemenin yolunu arıyor. Böyle olunca kapsamlı bir pişmanlık yasası çıkarılması, koruculuk sisteminin kaldırılması gibi atılacak adımların da önünü tıkıyor. Dağdakilerin yanı sıra, yıllar önce PKK nedeniyle Mahmur?a göç etmek zorunda kalmış binlerce vatandaşın dönüş yoluna da mayın döşüyor. Devletin, kendilerine gösterdiği hassasiyeti, aynı oranda DTP göstermiyor. DTP işi ?şov havasına dönüştüreceğim? diye siyasi parti kimliğini yok etti ve terör örgütü PKK?nın sözcüsü olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Bu durum DTP?nin bundan sonraki muhataplığını tehlikeye sokmuştur ve sürece önemli bir darbe vurmuştur. PKK-DTP?nin bu tavrı, demokratik açılım sürecini sabote etme girişimine dönüştürülmüştür. Kürt ailelerin beklentilerini boşa çıkarmış, dağlardaki gençlerin evlerine dönüşlerini zora sokmuştur. Son olaylar tamamen tahrik ve provokasyon unsuru taşımaktadır. Bütün iyi niyet ve olumlu beklentilerle ters düşmektedir. Dünyanın her yerinde teröristler teslim olurlar, teslim alınırlar. Ama hiçbirinde onlara böyle şölen, tören, zafer turları düzenlenmez. Dağdan inen insin, teslim olan olsun. Ancak, bunu yaparken Türkiye?de yaşayan milletin acısıyla, gururuyla, duygularıyla oynanmasın. Bu noktada şuna da vurgu yapmak şart. Ahmet Türk?ün ?Devlet bir adım atarsa PKK on adım atar? diyor. Devlet, bu konudaki samimiyetini ve kararlılığını uygulamalarıyla gösteriyor. Bütün tahrik dolu açıklama ve ucuz ajitasyonlara rağmen, göstericilere yönelik soruşturma açılmaması ve gelenlerin hepsinin bir gün içinde serbest bırakılmaları bile, tek başına bu samimiyetin bir göstergesidir. SON SÖZ? Demokratik açılım sürecinde İmralı-Kandil-DTP üçlüsü çok önemli bir sınav veriyor. Tahrik etmeden, şov yapmadan, ucuz ajitasyonlarla prim yapmaya çalışmadan bu işi halletmeleri gerekiyor. Çocuklarının evlerine dönmeleri için Habur?a koşan Kürt aileler ile Irak?taki kamplarda sefalet içinde yaşayan binlerce mültecinin beklentilerini boşa çıkaracak her türlü yaklaşımdan uzak durmalılar. Türkiye kamuoyunun duyarlılığını dikkate almalılar. Yoksa, ortada ne açılım ne de süreç kalır. Tabii o zaman da başta Kürtler olmak üzere, birlikte yaşama iradesini bugüne kadar kaybetmeyen sağduyu sahibi vatandaşlar, Irak?taki terör mağdurları, PKK-DTP-İmralı üçlüsünden bunun hesabını mutlaka soracaktır. Nail Amudi
  • Muzaffer Sarıca22.10.2009 12:00:00

    Ey teröristler kucak açan AKP iktidarı. Ey şehitlerimizin kemiklerini sızlatan ve onların ailelerini derin acılara yönelten vicdansızlar. Utanmıyor musunuz açılımınızla?.. Size oy vernler bu durumu elbette değerlendireceklerdir. Sandıkta hezimete uğrayacağınız günlere az kaldı...
  • Yücel Karataş21.10.2009 12:00:00

    Kalıcı konutlar ana okulu ile ilgili isimsiz yazıyı üzülerek okudum.Konunun araştırılmadan gazeteniz sayfasında yayınlanmasını üzülerek izledim.Çünkü bahsi geçen anaokulu Bolu’nun üzerinde ve Türkiye çapında bir okul olarak hizmet vermektedir.Çünkü başında bu konuda deneyimli ve işinin erbabı yılın öğretmeni olmuş iyi bir Müdiresi vardır.Okula girdiğinizde her şeyin mükemmel olduğunu ve hijyenik şartların fevkalade olduğunu görürsünüz.Yemekleri konusunda ilgi konusunda,eğitim konusunda her şey mükemmeldir.Bütün bunları görmezden gelip böyle uyduruk ve gerçeği yansıtmayan haberlerin yazılmasını kınıyorum.Bütün anaokulu personeline ve müdiresine bundan sonraki çalışmalrında başarılar dilerim Meyve veren ağaç taşlanır
  • aysegulpeters21.10.2009 12:00:00

    Bolu Express gazetesi yazari Sayin Erol Yildiz Beyefendi’nin; Kul nasil bir atik yazisi ile ilgili dusuncelerini okudumkanimca belediye baskani Sayin Alaaddin Yilmaz ve cevre il mudurunun Halka daha onceden seminerler vererek acik acik anlatarak, geri donusum projesini ve bunlarin kaca ayrildigini kendilerinin once anlatmalari lazim. Birde posetleri tanitim amacli once ucretsiz sonra para ilemi verceklermis? cok sacma bir dusunce. Zaten cevre temizlik vergisi vermiyormuyuz buda onun icinde olmasi lazim. Ingilteredede once poset veriyordu belediye ama ucretsiz simdiise herkesin kapisinin onunde 3 tane geri donusum kutusu var. Kahverengi, Mavi, YeSIL. Kahverengi kutya, Yemek, ve bahce atiklarini koyuyorlar, kompost diyorlar, 2, yada 3 ay sonra gubre oluyor park, bahcelerde kullaniliyor. Mavi kutuya, aerosol bitmis deodoront, aleminyum folyo, karton, pizza kutulari,plastik kutularin her turu, Gazete, magazin. Yesil kutuya ise, Soba kulu, kedi, kopek kumu, Elektirik supurgesi tozu, yada torbasi, odun parcalari, plastik torbalar’da bu kutuya. Her hafta ayri gunlerde degisik buyuk bu atiklari toplama araclari geliyor birbirine karistirmadan alip gidiyorlar. temizlik iscisi demeye bin sahit ister, tertemizler. Kurallara uymayan evin atiklarini almayip rapor yaziyorlar para cezasi uyguluyorlar. Bizim belediye once halki bilinclendirecek, eline gecen atiklari civril koyunun akan deresine atani, cekirdekleri yiyip yere atanlari, sigarasini ictikten sonra yerlereatani, afedersiniz tukurenleri uyaracak, vatandas olarak ben bir kere uyaracak oldum, aldim agzimin payini. Simdi baslanirsa bu ise disiplinli denetimle, Insanlarin’da gayretiyle bu is halledilir. BU isin halledilmesi icinde Belediyenin her konuda donanimli olmasi lazim. (Bunlari toplayan araclar, 1tane degil hepsi icin ayri, sonra bu atiklari stoklayacagi yer, mikserleyip yeniden geri donusum yapacagi makineleri)bunlari hazirlamislarmi? 5 sene oncede kumbaralar koymuslardi cok sevindik, sutkutulari, siseler, kagitlar, piastikleri ayristirip oraya atiyordum bir gun cop arabasini gordum kumbarayi yere devirdi kurekle yerden alip diger coplarin icine atti. Allah gitti benim emek verdigim zaman dedim, muhtar gordun sizden baska buraya atan yok nasilsa ayni yere gidiyor dedi onu unutmuyorum. Temiz cevrede yasamak hepimizin hakki, bunu Avrupa uyum yasasi dedi diye degilde Milli gelirlerimizi arttirmak icin yapmaliyiz boylece hem gelirimiz artar hemde temiz cevreye kavusuruz.
  • ismail21.10.2009 12:00:00

    Gerede Belediyesi Kültür Sanat Merkezi?nde vatandaşların gösterimine sunulan, Çanakkale Zaferi Seddülbahir Savaş Malzemeleri Müzesi, ziyaretçi akınına uğradı. 3 gün süreyle Gerede Belediyesi Kültür Sanat Merkezinde vatandaşların gezip gördüğü Türkiye?nin tek gezici müzesi olan 1915 Çanakkale Zaferi Seddülbahir Savaş Malzemeleri Müzesi?ni yediden yetmişe binlerce vatandaşımız görme imkânı buldu. Aynı zaman da müze organizasyon sorumlusu Emekli TRT Daire Başkanı Cengiz Yürükaslan tarafından müzeyi gezen vatandaşlarımıza müzede bulunan eserler hakkında bilgi verildi. Birçok vatandaşımız Çanakkale´ye gitme imkânı bulamadıklarını ancak bu müzeyi gezerek sanki Çanakkale?ye gitmiş gibi olduklarını ifade ettiler ve kendilerine bu imkânı sunan Belediye Başkanı Ömer Baygın?a teşekkür ettiler. Yüzlerce vatandaşımız ise müzenin bitim noktasına konulan Savaş Müzesi defterine duygularını yazarak düşüncelerini ifade ettiler. 3 gün süreyle Gerede Belediyesi Kültür Sanat Merkezi?nde 08.00-21.00 saatleri arasında ziyarete açık kalan 1915 Seddülbahir Çanakkale Savaş Müzesi?nde; savaşta kullanılan giyim, asker mektupları, çeşitli evraklar, top, tüfek, tabanca ve mermileri yanı sıra, dünyada ilk kez Çanakkale Savaşlarında İngilizlerin kullandıkları uçları sivri olta şeklinde yapılan ve uçaklarla Mehmetçiğin üzerine atılan demir parçaları yer alıyor. Dört bine yakın eserin yer aldığı müze 18 Ekim 2009 Pazar günü saat 21.00?de ziyarete kapandı
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: