• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Özümüz İçimizdeki Çocuk

08.10.2015 00:00:01

 

Efenim, sevgi ve ilgi gereksinimleri karşılanmayan çocukları gözlediğimizde huysuzluk, öfke patlamaları, hırçın davranışlar sergilediklerini görürüz. İşte içimizdeki çocuk ile ilgilenmediğimizde, ona sevgi göstermediğimizde de aynı davranışları sergiliyoruz, yaşımız kaç olursa olsun…

İçimizdeki Çocuk hep içimizde olmasına rağmen yetişkin dünyasına ayak bastıkça unuttuğumuz bir yanımız. Büyüdükçe kabul etmediğimiz, görmezlikten geldiğimiz, sesini kıstığımız, kulak asmadığımız yanımız İçimizdeki Çocuk. Ve aynı zamanda özümüz, ilk karşılaştığımız benliğimiz, oynadığımız arkadaşımız, bizi anlayan dostumuz İçimizdeki Çocuk…

Yetişkin dünyasının düşünceleri, planları, sorumlulukları arasına sıkışıp kaldığımız zaman kendimizi bedenimizden koparmış oluruz. Bu durum genellikle kafamızın içinde yaşamak olarak adlandırılabilir. Bedenimizden bağımsız olarak kafamızda yaşamak İçimizdeki Çocuk’u terk etmenin bir yoludur. Terk edilen İçimizdeki Çocuk küser. Ne zaman ki yetişkinlikte duygusal ve fiziksel problemlerin ortaya çıkar o zaman içimizdeki Çocuk’un konuşmaya çabaladığını anlarız. Çünkü geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimlerin yüzeye çıkmasını engelleyen '' kapı'' mekanizmalarımız vardır. Hisseden İçimizdeki Çocuk, hayatta kalmak adına en derinlerimize saklanır ve kapılarını kapatır. İyileşme, kapılarımızı açıp İçimizdeki Çocuk'u hayatımızın bir parçası olmaya davet ettiğimiz zaman gerçekleşir.

Peki, o zaman İçimizdeki Çocuk’a nasıl ulaşabiliriz?

Beynin sağ lobu vücudun sol tarafını, sol lobu da sağ tarafını kontrol ediyor. Aynı zamanda her iki lobun da kendine özgü uzmanlık alanları mevcut. Örneğin; sol beyinde sözel ve analitik işlemleri kontrol eden dil merkezi bulunurken sağ beyinde duygusal ifadeler, sezgiler, sözel olmayan görsel fonksiyonlar bulunur. Baskın olmayan elle yazmanın insanın sağ lobunu harekete geçirdiğini ifade ediyor, Capacchione Sanat Terapisi adlı kitabında. Baskın olmayan elle yazmanın sağ beyin fonksiyonları ile ilgili olduğunu gözlemlemiş Capacchione insanlarla yaptığı görüşmelerde. Yani baskın olmayan elimizle(genellikle sol elimiz) yazmanın duyguları daha net ve güçlü bir şekilde ifade edebilmemize yardımcı oluyor. Bunu yaptığımızda ise İçimizdeki Çocuk’a ulaşmamızı sağlayan içgüdüsel ve duygusal hafızanın derinliklerine inebiliyoruz.

İçinizdeki Çocuk ile tanışmak istiyorsanız beyaz bir kâğıt ve boya kalemlerine ihtiyacınız olacak. Boya kalemlerini kullanarak İçinizdeki Çocuğu kâğıda çiziyorsunuz. Daha sonra çizdiğiniz çocuğa baskın elinizle(genellikle sağ) yani kontrollü, sabırsız ve ebeveynlik işlevi yapan elinizle sorular soruyorsunuz; sen kimsin, adın ne, kaç yaşındasın, şu an ne hissediyorsun, şu an ne yaparsan kendini daha iyi hissedersin, bana söylemek istediğin şeyler var mı gibi. Cevapları ise baskın olmayan elinizle yazıyorsunuz; ben bir kelebeğim, 4 yaşındayım, şu an çok komik şeyler yapasım var, hep gülmek istiyorum gibi. Böylece yetişkin olan kimliğiniz İçinizdeki Çocuk ile tanışmış oluyor.

 

Dipnot: Özümüzü kaybetmemek için İçimizdeki Çocuk’a sevgilerle… 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: