• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Açlığımızın Gizli Duyguları 1

05.03.2015 00:00:01

Efenim, fiziksel olarak aç olmanın yanında bir de duygusal açlık yaşıyoruz gün içerisindeki ruhsal modumuza göre. Çağımızın hastalığı olan obezitenin nedenlerinden birisi de farkına varamadığımız duygusal açlığımız. Ama maalesef fiziksel olarak karnımızı doyurmak duygusal açlığımızı doyurmamız için yeterli değil. Yani demem o ki karbonhidratlı veya şekerli şeylerin karnımız tokken istenmesi ve yenmesi yaşayamadığımız, ifade edemediğimiz duygularımızın, yalnızlığımızın, anlaşılamamamızın yerini dolduramıyor. Ve yedikten sonra yaşanan suçluluk duygusu kısır döngüyü başlıyor.

Duygusal açlığımızı fiziksel açlığımızdan ayırt edersek yeme davranışlarımızın önüne de geçebiliriz. Bunun için Fiziksel ve duygusal açlığın nasıl olduğunu ifade etmek gerekir. Fiziksel olarak aç olduğumuzu aşamalı bir şekilde anlarız. Mide fiziksel belirtiler gösterir. Önce yavaş yavaş açlık hissederiz daha sonra midemiz guruldamaya başlar. Duygusal açlıkta ise yemek yeme isteği aniden oluşur ve beyin buzdolabının önüne git demesiyle gitmeniz aynı ana denk düşer.

Fiziksel açlıkta ne yiyeceğimizin planlarını yaparız, yemek seçimleri esnektir. Duygusal açlıkta karbonhidrat ve şekerli yiyecekler öncelikli tercihimizdir ama onlar da yoksa önemli değildir ne bulursak yeme eğilimindeyizdir. Fiziksel açlıkta yemek yediğimizde doyduğumuzu anlarız ve doyduğumuzu anladığımızda yemeği bırakırız. Duygusal açlıkta doyduğumuzu anlamayız ve yemeğe devam ederiz. Fiziksel açlığımızı erteleyebiliriz ama duygusal açlığımız anında doyurulmak ister.

Peki duygusal iniş çıkışlarda bizi yemeğe yönelten şey nedir? Yine dönelim çocukluğumuza… Efenim, doğduğumuz andan itibaren, daha bebekten acıktığımızda, altımıza yaptığımızda, terlediğimizde, üşüdüğümüzde yani yaşadığımız her stresli olayda ağladık ve bize takdim edilen ilk şey anne sütü oldu. Ve böylece biz hem gevşedik, rahatladık hem de ilk hazzımızı yaşamış olduk. Biliyoruz ki insan olarak bizler hazzı severiz. Dolayısıyla büyüdüğümüzde de strese girdiğimizde ilk olarak yöneldiğimiz şey bu hazzı elde etmek için yemek yeme davranışı oluyor. Hele bir de yemek yerken yüzde yüz elli oranında bir haz elde ettiğimizi düşünürsek bu bizim için geçici bir süre olsa da kendimizi iyi hissetme sebebi. Ancak yiyecekler bitene kadar… O süreçten sonra neden o kadar yediğimize dair suçluluk ve pişmanlık duyguları sarıyor dört bir yanı. Bir de o duygulardan kurtulmak için yediğimizi düşünürsek… Süreç uzayıp gidebiliyor.

Tabi bir de çocukken denileni yaptığımızda, uslu durduğumuzda, anne babamız bize sevgisini göstermek için alınan çikolatalar, şekerler,  abur cuburlar var. Yani davranışlarımız yemek ile ödüllendirilmiş bir toplumuz biz aynı zamanda. Dolayısıyla yemek yeme davranışı fiziksel açlığımızı gidermenin dışında öğrenilmiş bir davranış. O zaman öğrenilen bir davranış varsa söndürülebilir bir davranış da var demektir.

Duygusal açlığımızı doyurmak adına yöneldiğimiz yemek yeme davranışı nasıl durdurabilir? İşte o da haftaya…

Dipnot: Bu hafta fiziksel açlığınız ile duygusal açlığınızın ayrımını yapmak için yemekten önce bir defa düşünün… O anda hangi duygulara sahipsiniz ve doyurduğunuz şey acaba ne?

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: