• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Uyku-suzluk

27.11.2014 00:00:01

 

Efenim, günümüzün dörtte ikisini veya üçte birini uyku ile geçiriyoruz. Bilincimiz ve bedenimiz uyku sırasında yenilerek ertesi güne hazır hale gelir. Yani uyumak, pasif bir süreç değildir.  Uykusuz kaldığımızın ertesi günü dalgınlık, üretkenliğin azalması, motivasyonun düşmesi, yorgunluk, halsizlik, karar vermede güçlük gibi durumlar meydana gelmektedir.

Uykusuzluk dememiz için ilk etapta normal uyku sürecinden bahsetmemiz gerekiyor. Uyku etkinlik indeksi hesaplamasını yaparak normal uyku etkinliğini bulabiliyoruz. Bu hesaba göre, yatakta geçirilen sürenin uykuda geçirilen süreye bölünmesi sonucu elde edilir. İdeal olanı %80 ile %90 arasındadır. %80’in altına düşüyorsa etkinliğiniz uyku etkinliğinde bozulmalar var demektir.

Bu etkinlik hesaplaması uykusuzluk için tabi ki tek başına yeterli değil. Uykusuzluktan söz etmek için, yakınmalarımızın en az bir ay süreyle devam etmesi ve toplumsal, mesleki ve işlevsellik alanlarımızda bozulmalar meydana gelmesi gerekir.

Peki uykusuzluğa ne yol açar? Uykusuzluk bir yakınma belirtisi olduğundan dolayı öncelikle altta yatan sebeplere bakmak gerekir. Dengemiz bozulduğunda ortaya çıkan belirtilerin başında geldiğinden dolayı kişinin olası bir  Kaygı bozukluğu, depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar yaşayıp yaşamadığına bakmak gerekir. Ailede varolan uykusuzluk sorunu da genetik olarak kişiyi etkileyebilmektedir. Mükemmeliyetçi kişilik yapısı, aşırı ve uzun süren stresler, travmatik olaylar, takıntılar, alkol, kullanılan ilaçlar da uykusuzluğa neden olabilir.

 Araştırmalar erişkinlerin beşte birinin uykusuzluk yaşadığını göstermekte. Uykusuzlukla baş edebilmek için; öncelikle bir uyku günlüğü oluşturmak gerekiyor. Kaçta yatıyorsunuz, geceleri kaç kere uyanıyorsunuz, yatakta ne kadar süre geçiriyorsunuz ve ne kadarını uyuyorsunuz. Uyumadan önce aklınızdan geçen düşünceler ne oluyor? Şeklinde bir de düşünce günlüğü oluşturmakta fayda var. Böylece bizi uyutmayan nedenleri gün ışığına daha kolay çıkartabiliriz. Yatakta 20 dakikadan fazla kalıyor ama uyuyamıyorsanız yatağınızdan çıkın ki uykusuzluk yatağınızla özdeşleşmesin. Akşamları kahve, çay gibi kafein içeren gıdaları almak yerine bitki çayları içebilirsiniz. Evinizde kendinize ait bir köşe yapın, burada sizin en sevdiğiniz kitaplar, sevdiğinizden müziklerden oluşan bir listeniz, bitki çaylarınız ve bardağınız olsun. Uyuyamadığınızda kaygılanmak yerine huzur bulduğunuz bu yere gidebilirsiniz. Nefes ve gevşeme egzersizleriyle kendinizi rahatlatabilirsiniz. Son olarak baş edemiyorsanız mutlaka bir psikiyatriste gitmekte fayda var.

Dipnot: Uykumuzu bir bastırma aracı olarak kullanmayalım ki o da kalitesinden ödün vermesin. Sağlıklı uykular…

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • D.Y  (30.11.2014 06:09:27)

    Toplum olarak bizi dogmatik ninnilerle uyuttular.Uyarabilene aşk olsun.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: