• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Gelin – Kaynana Çatışmaları 2

25.09.2014 00:00:01

 

Efenim, gelin- kaynana ilişkilerindeki gerginliklerin sebeplerinden bahsetmeye devam ediyoruz bu hafta. Geçen hafta 3 faktörden bahsetmiştik. Gelin- kaynana arasındaki rekabet, annenin yaşadığı sevgi eksikliğini oğluyla tamamlaması ve toplumumuzdaki koyulamayan sınırlar. Bu hafta devam edelim ve tatlıya bağlayalım. Toplumda kabul görmüş gelin ve kaynana anlaşamaz düşüncesini o toplumda yaşıyoruz diye kabul edecek değiliz ya. Biz meseleyi çözmüş olabiliriz.

Bir diğer faktör olumsuz yaşam olayları. Gelinin çocukluğunda ailesiyle yaşadığı çatışmalar; kayınvalidenin de kayınvalidesiyle yaşadığı olaylar bu ilişkide yeniden canlanabilir. Hani sinema izlemeye gideriz de filmde bize benzeyen bir karakter ile özdeşim kurarız ve onun yaşadığı olaylarda kendi duygularımızı ortaya dökeriz, aynı öyle bir durum.

Erkeğin tutumu da önem taşıyan bir konu.Erkeğin taraf tutması veya umursamaz tavır sergilemesi de iki tarafın çatışmasını arttırabilir. Mesela, ‘‘annemi mutlu edemezsen beni hiç edemezsin’’ şeklindeki bir cümle hem gelin kayınvalide ilişkisini hem de karı-koca ilişkisini zedeleyebilir. Bu noktada erkeğin, tarafsız bir şekilde olayı gözlemlemesi ve gelin-kaynana ilişkisinde çatışma sebebini dile getirmesi orta yolu bulma açısından destekleyici olabilir. Tabii bu ilişkinin niteliğine, anne ve eşin kişiliğine bağlı olarak değişebilir.

Çevre olmadan olur mu! Efenim, bize anlatılan olayları biz kendi yaşadığımızca anlayabilir ve çözüm yollarını kendi yaşadıklarımızca öneririz. Mesela kayınvalidemiz ile aramız iyidir, anne kız gibiyizdir. Bir arkadaşımız kayınvalidesiyle ilgili bir problemini anlattığında yaşadığını tam olarak anlamayıp ‘‘alttan alıver’’ diyebiliriz. Ya da kayınvalidemizle sorunlar yaşamışızdır ve yeni evlenen birine o yaşadığımız sorunlardaki duygularımızı aktarabilir, ona da fazla iletişim kurmamasını söyleyebiliriz, hem de iletişimleri hakkında bilgimiz yokken. Hep bir fikrimiz vardır ya.

Ve her yerde karşımıza çıkan iletişim engelleri. Şu ‘’ben dilini’’ bir kullanabilsek, bir de dinleyebilsek ve dinlemenin kabul etmek olmadığını anlayabilsek rayda giden hızlı tren gibi olacak her şey aslında. Karşımızdaki kişinin kişiliği değildir bizi rahatsız eden, davranışlarıdır. Bunu ifade edip bunu anlayabilirsek değişme ve anlaşma iki taraf için daha kolay olacaktır.

Düşüncenin ikiye çıktığı anda çatışma yaşanması beklenen bir durumdur. Kendimizle bile yaşıyoruz bu durumu. Çatışmayı başarılı bir şekilde çözümlemek için sanırım önce saygı duymayı kaybetmemek lazım. Karşımızdaki kişi sadece insan olduğu için bile bunu hak ediyor. Sınırları koymak ve sınırlara saygı duymak gerekir. Çünkü evlilik başlı başına bir sorumluluk, bu sorumluluğu yerine getirmek için de enerji lazım, işte bu enerji gelin ve kayınvalidenin birlikte hareket etmesiyle çoğalır. Öz anne veya öz kız olmayabilir karşımızdaki; ancak ikisinin sevdiği kişi de aynı olması bile sevme sebebi.

 

Dipnot: Sağlıklı yaşam için, enerji dönüşümü için, yaşama sevinci için sevginiz bol olsun.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: