
Ayşe KUDU
boluexpress@hotmail.com
Efenim, ‘’Ölümün olduğu bu dünyada daha ciddi ne olabilir ki’’ demiş Kafka. Lakin ben ölümümü bile ciddiye alamadım. Evet, öldüm. 3 aydır da bir ölüyüm.
…
Yaşarken benim için ölüm her zaman karşılaşabileceğim bir olguydu. Bazı anlarda, özellikle kendimi yalnız hissettiğimde ve baş edemediğim sorunlar devam ettiğinde yok olmak istediğim olurdu. Ölüme hazırım deyip gözlerimi kapatıp beklerdim. Açtığımda yine aynı yerde olurdum tabi. Buna rağmen o kadar da hazırlayamamışım kendimi. Ölüme hiç hazır olunamıyormuş meğerse.
…
Öldüğüm anı hatırlıyorum da çok kısa sürdü. Bir vardım bir de yok. Epikür’ün dediği gibi ben varken o yoktu, o varken ben yoktum. Dünyada artık var olmayacağım için değil de sevdiklerimin yanında olamayacağım düşüncesi üzdü beni. Bu düşüncelerden dolayı başta alışamadım ölü olduğuma. İnkâr da etmedim değil hani. Sevdiğim insanların yanına gittim defalarca. Rüyalarında bana gülüşlerine tanık oldum. Gerçekten olağanüstü bir olay. Evet; alışmak kolay olmadı, kabul ediyorum. Ta ki bulunduğum ortama adapte olmam gerektiğini kabul edene kadar. Daha az gider oldum zamanla. Onlar da beni en baştakine göre daha az hatırlar oldular.
…
Gitmek mi kalmak mı zor derler ya! Bence kalmak zor. Benim için uğraşacak fani sorunların olmadığı yeni bir yer burası. Ama onların geçmişlerinde anıların saklı olduğu aynı hayat. Bu yüzden gitmemden çok arkada kalanları düşündüm burada. En çok da onlara bıraktığım ve sürekli akıllarına gelip üzüldükleri anıları. Hele akıllarına geldikçe ağlıyorlar ya. Kahroluyorum…
…
Ölüme neden bu kadar bu kadar anlam yüklediğimizi, dünyadan ve sevdiklerimizden ayrılmakta neden zorluk çektiğimizi sorguladım bir ölü olduğumu kabul ettikten sonra. Yaratılışımızdan belki de , belki de bilinmeyene karşı olan korkumuzdan. Kim bilir… Düşünüyorum da dünyadayken oldukça keyifli bir hayat sürmüşüm. Ama şimdi ki aklım olsa, yapmak istediklerimi ertelemezdim heralde.
Şimdi ise diğerleriyle bekliyorum burada, gelecek olanları…
Görüşmek üzere.
Dipnot: Yaşadığımız an aslında öldürdüğümüz andır. Önemli olan ÖLEN AN’ın keyifli olduğunu bize gülümseyerek kulağımıza fısıldamasıdır. Keyifli bir ömür geçirmeniz dileklerimle…
bızler yasıyan olulerız






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!