Efenim, duyu organlarımızdan gelen verilen beyinde anlamlandırılması ve yorumlanmasına algı diyoruz. Algılarımız tahmin edersiniz ki geçmiş yaşantımızdan, duyu organlarımızın sağlamlığından, kültürümüzden, çevremizden etkileniyor. Karşılaştığımız bir olayda duygu ve davranışlarımız olayı nasıl algıladığımıza ve yorumladığımıza bağlı olarak değişiyor. İlginç odur ki, herhangi bir olay anında algılarımıza ve yorumlarımıza bağlı olarak ortaya çıkan düşüncelerimizi değil de o düşüncenin neden olduğu korku, kaygı, mutluluk gibi duygularımızı fark ediyoruz.
Olay her zaman nötrdür. Olaya ilişkin sübjektif düşüncelerimiz onu anlamlandırır, bizim için olumlu veya olumsuz hale getirir. Eğer düşüncelerimizi değiştirebilirsek duygu ve davranışlarımız da değişebilir.
…
Olay: Komşunun gürültü yapması
Düşünce: Beni bu kadar rahatsız etmeye ne hakları var.
Duygu: Öfke (% 85)
Davranış: Polisi arama
Olay: Komşunun gürültü yapması
Düşünce: Her zaman böyle ses yapmazlardı. Herhalde misafirleri var.
Duygu: Huzursuzluk (% 10)
Davranış: Sesin gelemeyeceği bir odaya geçmek, dışarı çıkmak,
…
Değişimin ilk adımı fark etmektir. Makul olmayan düşüncelerinizi fark ettiğinizde kendinize şu soruları sorabilirsiniz:
1. Bu düşüncenin doğru olduğuna ilişkin kanıtım var mı?
2. Bunun farklı bir açıklaması olabilir mi?
3. Olabilecek en kötü şey ne olabilir? Buna katlanamaz mıyım?
4. Böyle düşünmem beni nasıl etkiliyor?
5. Bu konuda yapabileceğim bir şey var mı? Neler yapabilirim?
6. En yakın arkadaşım böyle düşünseydi ona ne derdim?
Dipnot: Bu gün geriye kalan hayatımızın ilk günü olsun ve bakalım geçmiş hayatımızda bizi en çok hangi düşüncelerimiz etkiliyormuş!