
Ayşe KUDU
boluexpress@hotmail.com
Efenim, ‘’insan hayatını hiç değiştiremez ki, zaten herkesin hayatı birbirinin aynıdır’’ diyor Albert Camus Yabancı adlı kitabında. Camus’a göre ölümlü olduğumuzu bile bile yaşamımıza değer vermeye çalışmak bir çelişki ve bu çelişki de Absürt’ün ta kendisi… Bu Absürtlük içinde varoluşumuzu sorgulamakta Camus…
…
Hayatımızda fark etmezler arttığında monotonlaşma başlıyor demektir ve insan sürekli kendini yenileyen varlık olduğu için monotonluk dem vurduğunda depresif duygu durumumuzla varlığımızın amacını sorgulamaya başlarız… Neden yaşıyorum ki ben? Bu soru aslında bizim monotonluğu fark etmemizin ve silkinmemizin ilk adımıdır.
…
Bu sorudan sonra planlar yaparız değişime yönelik. Şu kitap, şu gezi, şu piknik derken monoton olan hayatımıza renk gelir, yaşamımız anlamlanır ve bir oh çekeriz. Artık yaşam içgüdüsü, ölüm içgüdüsünü baş aşağı etmiştir.
…
Sosyal bir varlık olmamızdan dolayı insanlara ihtiyaç duyarız. Bizi anlayan biriyle konuştuğumuzda rahatlarız, çay içmeye birilerini çağırır ya da birilerine gideriz ki günümüz farklı olsun, daha bir keyif alalım hayattan.
…
Tabi insan olunca, insan toplulukları da olur çevremizde irili ufaklı adacıklar misali. İnsan topluluğa uyum sağlamak için farklı gelen yönlerini törpüler, kabul görenlerle yaşamayı öğrenmeye başlar. Bizi biz yapan düşünceler topluluk tarafından dışlanıyorsa değiştirilir ve toplumdaki düşünce yapısı gibi olması sağlanır. Öyle yapmazsak toplum bizi ayıplayabilir.
…
Yabancı adlı romanda; annesini kaybeden Meursault ölümün normal olduğunu düşünüyor ve duygularını toplumun beklediği gibi yaşamıyor. Kendini savunmak için bir fellah’ı öldürmesi üzerine çıktığı mahkemede, Meursault adam öldürdüğü için değil de annesi öldüğünden gözyaşı dökmedi diye yargılanıyor bir nevi…
…
Ve bunun gibi göstermemiz istenilen duyguları, düşünceleri, davranışları sergilemediğimizde yargılanabiliyoruz çevremizdekiler tarafından. Aa öyle de yapılmaz ki, ne kadar düşüncesiz, bence öyle yapmamalıydı gibi yargılarımızla insanları sırf kafamızdaki şekle şemaile uymuyor diye etiketleyip dışlayabiliyor, bununla da kalmıyor yalnız kalmayalım diye yandaş arayıp diğer insanlar tarafından dışlanması için uğraşabiliyoruz…






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!