
Ayşe KUDU
boluexpress@hotmail.com
Efenim, lise dönemine tekabül eden Ergenlik Çağında yani soyut düşünme kabiliyetine ulaştığımız anda felsefe ile tanışırız. Bu tanışma ‘’felsefe nedir?’’ sorusuyla başlar ve ‘’felsefe, yolda olmaktır ’’ cevabı ile başlayıp üç nokta ile devam eder. Felsefe okuyanlar iyi bilirler; felsefede sorular olduğu müddetçe sonsuz cevaplar mevcuttur.
Yolculuk misali…
….
Yolculuğa çıktığımızda televizyon veya film izlemiyor, müzik dinlemiyorsak, kitap okumuyorsak veya yanımızdaki muhabbeti seven biri değilse sonu gelmeyen bir düşünme sürecine gireriz. Sanki muavin ‘’su alır mısınız?’’ diye sormamıştır da ‘’hayatını nasıl değerlendiriyorsun?’’ diye sorup cevabını beklemeden bir diğer yolcuya geçmiştir. İşte o andan sonra geçmiş ve gelecek zamanlar, şimdiki zamanla birleşir ve simülasyonlar oluşturur göz kapaklarımızda...
…
Birinci perde ilk göz açıp kapamamızla başlar. Dış dünya beynimizdeki son dakika olaylarına dönüşür birden… Mesela gördüğümüz bir ağaç evimizdeki çiçeklere götürür bizi, ne zaman, kim tarafından alındığına, nasıl verildiğine ve ne kadar mutlu olduğumuzu hatırlatır. Elektrik direği evdeki üçlü prizinin nasıl yandığını anımsatır. Yaşlı adam hayata tutunmak için amaçlarımızı getirir bir bir gözümüzün önüne…
….
Karanlık olmaya başlayan hava bizi ikinci perdeye sürükler… Uyarıcılar azaldıkça dış dünyadan iç dünyaya yöneliriz. Neden o olaya öyle davrandığımızın cevaplarını aramaya koyuluruz ya da neden şöyle yapmadığımızın hesabını veririz kendimize. Gerçek dünyadaki olayları nasıl algıladığımıza göre yorumlar yaparız. Sorular olduğu sürece cevaplar hep daha fazla olur. Şaşırırız. Anımız anımızı tutmaz çünkü. Olayı ilk hatırladığımızda öfkelenen biz karşımızdakini cezalandırırken, iki dakika sonra merhametli yanımızla sırtını sıvazlar buluruz hayalimizde. Sonra tanımlamaya çalışırız kendimizi, karanlıklar içinde ışık bulmaya çalışır gibi. Sanki ışık bulduğumuzda biri bize yol gösterecektir!
…
O sırada ışıklar yanar, muavin varmak istediğimiz yere geldiğimizi söyler. Yol biter, bitmeyen düşüncelere rağmen… Otobüsten indiğimizde sağ omzumuzdaki geçmiş ile sol omzumuzdaki gelecek bir anda yok olur ve şimdiyle baş başa kalırız.
Dipnot: Sadece düşünmek için yolculuğa çıkma kararı alırsanız, varacağınız yere geldiğinizde ‘’ee şimdi ne olacak?’’ sorusuna verebileceğiniz eğlenceli cevaplarınız olması dileklerimle…






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!