• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Ben ile Kendim

31.01.2013 00:40:50

 

Efenim, ben kimim? Her zaman kendim miyim? Her zamanki kendim, ben mi? Gibi soruları zaman zaman sormuşuzdur kendimize. Rahat edemediğimiz ortamlardaki davranışlarımız ile rahat ettiğimiz ortamlardaki davranışlarımız, A kişisine olan davranışlarımız ile B kişisine olan davranışlarımız arasındaki çeşitliliğin tamamı bana ait ise ben nasıl biriyim? Kesin bir cevap vermek ise zor.

Cer Modern’de 25 Ocakta açılmış olan ‘’Bizzat Ben Kendim – Bir İkilem Olarak Ben’’ sergisinde bu sorular yeniden gündeme geliyor sanki. Pazar günü gittiğim bu sergi, derinlerde var olan enerjiyle ve aynı zamanda karamsarlıkla karşılaşmama sebep oldu.  Herkesin kendine göre anlamlandıracağı sergide, bu budur, dememiş sanatçılar ve yorumu size bırakmış… Serginin bende çağrıştırdığı kavram ise Bilinçaltı…

Sergiye merdivenlerden aşağı iniyorsunuz, bilinçaltına iniyormuş gibi… Bilinçaltına inen merdivenlerin sağ tarafında patlamış basketbol, voleybol topları anılarınızın yok olmadığını, bilinçaltına giden yolda yer aldıklarını anımsatıyor… Bilinçaltında bildiklerimiz, edindiklerimiz çeşitli yöntemlerle ifade ediliyor: resim, fotoğraf, heykel, video, simülasyon, 3 boyutlu canlandırmalar…

Ben kavramıyla başlıyor bilinçaltındaki dünya… Bir sürü kimliğin bir arada olduğu patlamış bir fotoğrafla kendi şemamızı topluma kabul ettiriyoruz…  Bilinçaltında sürekli gözünüze çarpan  bir fotoğraf ise bir adam etrafını tuğla ile örmesi… Zarar görmesin diye sınırlarını çiziyor kişi…Belki de bilinçaltında korkular yaratıyor kendince…

Sürekli aynı hareketleri tekrarlayan bir videoda, anı yaşasak da peşini bırakamadığımızı gösteriyor bilinçaltı… Sürekli portakal soyan ve kalemtıraş açan bir insanı görüntüleyen diğer videoda ise aslında ne kadar aynı şeyleri yaptığımızı, sıradanlığımızı, küçücük dünyamızı yansıtıyor… Karanlık yollardan aydınlığa gitmeye çalışan kadın videosu  ise belki de ana rahmine geri dönme isteyişimizi ve cenin olmanın verdiği sorunsuzluğa kavuşma isteğini dile getiriyor bizim yerimize…

Karpuzları odun yerine koyup parçalayan adamı içeren rüya adlı fotoğrafta baş edemediğimiz insanların beyinlerini mi simgeliyor acaba? Deyip geçemiyorum… İçimizdeki öfkeyi yansıtamadığımızda, bilinçaltımız rüya başlığı altında sergiliyor aslında…

Balıkların etrafını sardığı heykel kadın ise derinlere dalmanın ne kadar tehlikeli olduğunun işareti olsa gerek… Belki de bu yüzden yüzeyde kalıp toplumun kabul ettiği davranışları düşünmeksizin sergilemek…

Bilişim çağıyla birlikte hızla artan ve tam olarak edinilemeyen bilgiler, parçalara ayrılmış kâğıtların fon kartonunun üstünü süslemesiyle yansıtılmış…  Bu kadar bilgiye ve iletişim enstrümanına rağmen yaşanan iletişimsizlik var tabi bir de… Korkular, kaygılar, istekler, arzular, bastırılmış duygular ne ararsan burada…  Gel gel bilinçaltına gel, fazla kalmamak şartıyla tabi…

Bilinçaltımızı gezdikten sonra bukalemun maskemizi takıp çıkıyoruz merdivenlerden yukarıya…  Ve bilmediğimiz, farkına varamadığımız nice metaforlar, kısa film gibi bilinçaltımızdan geçerken biz hayatımızın bir noktasından ilerlemeye devam ediyor olacağız.

Dipnot: Bol bilinçli günler…

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: