ASLAN, KOYUN, KURT VE TILKI

19.08.2015 00:00:03

Ağustos ayındayız… Malumunuz bu ay TSK’da devir teslim ayıdır.

Gazetelerde televizyonlarda bu törenleri gördükçe güzel memleketim aklıma geldi.

Bu memleketin en önemli özelliğidir.

Körler sağırlar birbirini ağırlar misali yapılan törenler…

Bu ülkede 75 milyon yaşamasına rağmen, sadece belli bir kesim, milli bayramlarda olsun, özel günlerde olsun hep birlikte çalar, hep birlikte söylerler…

Bugün bir tören olur, davet olur aynı yüzleri görürüsünüz. Yarın ise sadece kıyafetler farklıdır, kişiler hep aynı, söylemler hep aynı…

Ortak noktaları vardır çünkü onların… Kimisinin makamı, yani arkasında kocaman bir güç olan devlet, kimisininse menfaatleri…

Birisi ötekini onore eder, diğeri öbürüne hediye verir… Al gülüm ver gülüm misali bu böyle sürer gider…

Hayatın bir gerçeğidir aslında…

Çoğu zaman birbirlerine yağ çekmek isteyen ve bu yağlardan çıkar sağlamayı umut eden kurum kişi ve kişilikler çıkar karşımıza... Birbirlerinin tüm eksiklerini bilmelerine rağmen, bilinçli olarak es geçerler bunları. Zamanı geldiğinde kullanma haklarını saklı tutarlar…

Aslında bunlar toplum içinde önemsenmeyen kişilerdir. Birbirine değer verir, saygı gösterirler. Zaman zaman aşırıya kaçtıkları olur ki, dikkati çeker ve alay konusu olurlar.

Aslan, Koyun, Kurt Ve Tilki

Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar.

Evet! Diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar.

Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.

Hayır! Diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz.

Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle olur:

- Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor!

Ne diyelim? "Kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın.”