
Rahmi Tamer Özçelik
rahmitamer@hotmail.com
Gün geçtikçe iyice kendimizi düşünür hale geldik…
Yani bencilleştik…
Çevremizde olup bitenlere hep bir yabancı gözüyle bakıyor, başımıza gelmedikçe sesimizi çıkartmıyoruz. Kendimizi güneşin yerine koyup, bize önem verenleri güneşe bağımlı gezegenler gibi düşünüyoruz.
Bir tarafımıza diken battığında mart kedisi gibi bağırırken, yanı başımızdaki insanın başına geldiğinde “ne yapalım dikkat etseydi” demekten kendimizi alamıyoruz.
Bencillik kısaca sadece kendisini düşünme, kendi menfaatlerini gözetmektir. Bencil insan kendisini, kendisinin olan her şeyi değerli, kendisinin dışındakileri ise değersiz görür. Dünyadaki en kötü şey onun başına gelendir. Diğerleri ise hata yapmışlardır.
Ne yazık ki bencillik özelliği yüksek olan insanlara bunu kabul ettirebilmek de bayağı zordur. Çünkü onlar narsist (kendini beğenmiş) bir kişilik yapısına sahiptir.
Aslında bencillik insanın doğası gereğidir. Her insanın bencil bir tarafı vardır. Ama bununla baş etmeye çalışmak insanlar arasında iyi bir ilişkinin kaçınılmaz gereğidir.
OKUNMAYA DEĞER BİR HİKÂYE
Bir yolcu gemisi yolculuk esnasında kopan bir fırtınada batar ve içindekilerden sadece iki adam küçük ve ıssız bir adaya yüzmeyi başarırlar.
Ne yapacaklarını bilemeyen bu iki kazazede Allah’a yalvarmaktan başka çarelerinin olmadığına karar verirler. Fakat kimin duasının daha güçlü olduğunu anlamak için adayı ikiye bölmeye karar verirler ve adada karşılıklı olarak yaşamaya başlarlar.
İlk diledikleri şey yiyecektir. Ertesi sabah, birinci adam kendi tarafında dalları meyve dolu bir ağaç bulur ve ağacın meyvelerinden yer. Diğer adamın alanı ise hala çoraktır!
Bir hafta sonra, birinci adam yalnız olduğu için kendisine bir eş diler. Ertesi gün bir kadın yüzerek birinci adamın tarafına gelir. Diğer tarafta yine hiçbir şey yoktur!
Hemen sonra birinci adam bir ev, giysiler ve daha fazla yiyecek diler. Sihirli bir değnek değmişçesine tüm istedikleri kendisine verilir. Fakat ikinci adam hala hiçbir şeye sahip olamamıştır!
En sonunda birinci adam bir gemi diler böylece karısıyla birlikte adayı terk edebilecektir. Sabahleyin kendi tarafına demirlenmiş bir gemi bulur. Birinci adam karısıyla birlikte gemiye biner ve ikinci adamı adada bırakmaya karar verir. Onun hiç bir dileği gerçekleşmediği için Allah’ın nimetlerine layık biri olmadığını düşünür.
Gemi kalkmak üzereyken birinci adam cennetten yankılanan bir ses duyar, “Neden arkadaşını adada bırakıyorsun?”
“Bana gönderilen nimetler sadece bana aittir çünkü onlar için ben dua ettim,” diye cevap verir birinci adam. “Onun duaları kabul edilmedi o yüzden o hiçbir şeyi hak etmiyor.”
“Yanılıyorsun!” diye azarlar ses birinci adamı. “Onun sadece tek bir dileği vardı ve kabul ettim. Eğer etmeseydim sen gönderdiğim nimetlerin hiç birine sahip olamazdın.”
“Allah’ım ne olur söyle bana” dedi birinci adam, “Ne diledi de ona minnettar olmam gerekiyor?”
“Senin tüm dileklerinin gerçek olmasını diledi.”
Hepimizin bilmesi gerekir ki; bize gönderilen nimetler sadece bizim dualarımızın sonucunda değil, bizim için dua edenler sayesinde de gerçekleşir.
Şu mübarek Ramazan ayı süresince, kendimiz için istediklerimizi başkaları içinde istemeyi unutmayalım.
Hayırlı ramazanlar…






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!