
Rahmi Tamer Özçelik
rahmitamer@hotmail.com
Meclise giren partiler mesajı almamış görünüyor…
Milletin verdiği;”ben tek başına olanı sevmem, anlaşın birlik olun… Artık bir bütün olma zamanı gelmedi mi?”mesajını…
Aslında partiler dememek lazım…
Liderler desek yeridir…
Çünkü saygıdeğer vekillerimiz liderlerin talimatları doğrultusunda, sadece el kaldırıp indirmek vazifesini yerine getiriyorlar…
Liderin aksine bir beyanatta bulunsalar, (bu beyanat bırakın Meclis çatısını, sosyal medyada dahi olsa) vay hallerine…
Neyse gelelim biz konuya…
Bu liderler uzlaşma hususunda hala bir kibir, hala bir ağırdan satma havasındalar…
Yok, kurallarımız var, yok kırmızı çizgimiz var! Herkes bir şeyler söylüyor…
Mesele millet, devlet değil…
Mesele makam ve gücü ele geçirme kaygısı…
Kendi menfaatlerinden birazcık kafayı kaldırabilseler, duyacaklar milletin sesini…
“Bırakın onu bunu… Bırakın şartlar koşmayı… Bırakın tehdit etmeyi…
Size verilen talimatı yerine getirin… Uzlaşın!” dediğini…
Aksi takdirde Nazım Hikmet’in satırlarındaki ”tek başına kırda duran ağaca” dönmeleri pek uzun sürmeyecektir…
*****
“İki çeşit ağaç vardır.
Birisi açıklık kırda tek başına duran ağaç, ötekisi ormandaki ağaç …
Kırdaki tek başına ağaç ilk bakışta göze çarpar. İlk bakışta insanı hayrete düşürür.
Fakat bir bakarsınız, iki bakarsınız, gözünüz gitgide alışır ona.
Onun yalnızlığındaki kahramanlık gitgide kaybolur, gitgide mahzunlaşır.
Biraz daha dikkat ederseniz, tek başına kırda duran ağacın bütün basit faciası gözümüzün önünden geçer.
O, kırın dümdüz açıklığında komikleşir.
Kışın sıska kollarıyla bir başına titreyen, yazın bir avuç gölgesinin başında neyi ve neden beklediğini bilmeden dikilip duran bu tek ağaç zavallıdır.
***
Ormandaki ağaç, kırdaki ağacın büsbütün tersidir. İlk bakışta gözünüze çarpmaz.
Fakat onun güzelliğini her bakışta biraz daha anlarsınız. Bütün ormanın ahenginde, o ahengi tamamlayarak fakat ferdiyetinden kaybetmeyerek yaşamaktadır.
Orman onu, o ormanı güzelleştirir. Kuvvetleştirir.
Kışın, kolları öteki kolların yanında olduğu için onda üşümenin komikliği yoktur.
Yazın, gölgesi öteki gölgelerden ayrı, fakat öteki gölgelere karıştığı için bir büyük yeşil serinliğin kaynağı halindedir.
İki çeşit ağaç vardır, dedim. İki çeşidini de yazdım.
İsterim ki, oğlum ormandaki ağaca benzesin.
Nazım Hikmet Ran”






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!