
Rahmi Tamer Özçelik
rahmitamer@hotmail.com
Geçenlerde ilk defa dinlediğim güzel bir türkünün etkisiyle türkülere merak saldım.
Biraz araştırdıkça halk oyunları ve çeşitli türkü formlarıyla ne kadar zengin bir kültüre sahip olduğumuzu yeniden fark ettim.
Çok renkli kültürüyle ve o kültürlerin bize bıraktığı mirasla ne kadar zenginiz. Ama bir türlü bunun farkına varamıyoruz. Gün geçtikçe bu zenginliği kaybediyor ve fakirliğe doğru sürükleniyoruz.
Anadolu, insanlığın varoluşundan bu yana, kültür çeşitliliğinin en fazla var olduğu bir yer olmuş. Burada birçok medeniyet vücut bulmuş ve iz bırakarak tarih sahnesinden çekilmiş. Birçok din mensubu bir arada barışçıl bir şekilde yaşamış.
Sahip olduğumuz bu kültürde azda olsa hepsinden birer parça var…
Ne yazık ki bunun farkında değiliz.
Bu tarih, bu kültür, bu coğrafya kaçınılmaz bir şekilde Anadolu’da yaşayan medeniyetleri dünya üzerinde söz sahibi yapmış.
Emin olun ki bizi de yapacaktır.
Yeter ki sahip olduklarımızın farkına varabilelim…
Yeter ki birisinin gelip bizi kucaklamasını, bize ekmek vermesini, bizi sahiplenmesini beklemeyelim…
Yeter ki Avrupa’da ki bazı bilim adamlarının XV nci yüzyıldaki kilise baskısına karşı aklın liderliğini kabul ettikleri gibi, aklımızdan ve kendimizden emin olabilelim…
Yeter ki birlik olalım…
Biz bunları yapmadığımız sürece bizim adımıza kendi akıllarını kullanacak, bizleri ise birbirine düşürecek güçler devamlı olacaktır.
******
Timurlenk, ordusunda kullandığı fillerden bir tanesini hocanın bulunduğu köye göndermiş ve arkasından da:
— Bu file elinizden geldiği kadar bakacak ve besleyeceksiniz, diye haber yollamış.
Fil köyde istediği gibi dolaşmakta, dilediği bağ ve bahçeden beslenmekteymiş. Hiç kimse çıkıp da:”Nerden çıktı bu ya diyemez, için için sızlanırmış.
En sonunda köylüler bu işi gidip Nasreddin hoca ile beraber Timur’a söylemeye karar vermişler.
Bir heyet teşkil ederek sultanın huzuruna çıkmak üzere yola düşmüşler, saraya yaklaştıkları zaman heyettekiler korkmuş ve geri dönmüş. Hoca ne dediyse ikna edememiş.
Yalnız başına kalan hoca “gösteririm ben size” diyerek, mecburen Timur’un huzuruna çıkmış. Timur hocaya sormuş:
— Hoca efendi ne var, ne yok? Bir isteğin mi var? Hoca:
— Sultanım, sağ olun var olun, bizim köye bir fil gönderdiniz bizi memnun ettiniz. Hele ki köylülerimiz filden çok memnunlar. Yalnız, şu var ki, hayvancağız yalnız olduğundan akşamları acı acı bağırıp duruyor. Sizden isteğimiz, mümkünse onun eşini de göndermenizdir, demiş.
Timur hocanın bu talebinden oldukça memnun bir şekilde:
— Peki, hoca efendi en kısa zamanda onun eşini de gönderirim siz hiç merak etmeyin, demiş.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!