NE VERİRSEN ONU ALIRSIN

03.07.2013 00:39:13

Bir adam, oğlu ile ormanda yürüyüş yapıyormuş. Birden çocuk takılıp düşmüş ve canı yanıp "Ahhhh" diye bağırmış. İlerideki dağın tepesinden "Ahhhh" diye bir ses geri gelmiş.

Çocuk şaşırmış. "Sen kimsin" diye bağırmış. Yeniden "sen kimsin" diye cevap gelmiş dağdan.

Çocuk kızmış. "Sen bir korkaksın" diye bağırmış. Dağdan gelen ses "sen bir korkaksın" diye cevap vermiş.

Çocuk babasına dönüp "neler oluyor böyle baba?" diye sormuş.

"Oğlum" demiş adam, "dinle ve öğren!"

Babası, dağa dönüp "seni seviyorum" diye bağırmış. Gelen cevap "seni seviyorum" olmuş.

Baba tekrar bağırmış, "sen bir harikasın." Gelen cevap "sen bir harikasın."

Oğlan çok şaşırmış, ama ne olduğunu yine de anlayamamış.

Babası devam etmiş...

“İnsanlar buna 'yankı' derler, ama aslında o 'yaşam'dır.

Yaşam davranışlarımızın aynasıdır. Yaşam daima sana, senin verdiklerini geri verir.

Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev.

Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol.

Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy.

İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan, sen sabırlı olmayı öğren.”

Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, herkes için her zaman geçerlidir.

Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarımızın bir aynada yansımasıdır…

EV HANIMI OLMAK ZORDUR…

Adam akşamleyin iş çıkışı eve geldiğinde evin bahçesinin karmakarışık olduğunu görmüş.

3 çocuk da bahçede çamurlar içinde oynuyormuş.

Boş yemek kutuları ve içecekler etrafa saçılmış.

Karısının arabası garaj kapısının önünde, bir kapısı açık ve yamuk halde park eder durumdaymış.

Evin içine girdiğinde durum daha vahim şekle dönüşmüş.

Girişteki halının bir kenarı kıvrılmış, havaya kalkmış ve abajur sehpanın üzerine devrilmiş.

Salondaki televizyonun sesi sonuna kadar açık halde çizgi film kanalındaymış. Televizyonun üzerine bırakılan yarısı içilmiş meyve suyu ha döküldü ha dökülecek vaziyetteymiş.

Oturma odasında yerler, oyuncak ve çocuk elbiseleriyle kaplıymış.

Mutfağa girdiğinde lavabonun sabah kahvaltısı bulaşıklarıyla dolu olduğunu görmüş.

Ayrıca kırılmış bir bardağın parçaları masanın altında duruyormuş

Üst rafa yöneldiğinde merdivenlerdeki elbiseleri fark etmiş.

Telaşla karısının başına kötü bir şey gelmiş olabileceğini ya da hastalandığını düşünerek hızla koşmaya başlamış.

Misafir odasına girdiğinde karısını uzanmış halde kitap okurken bulmuş.

Karısı kocasını görünce okuduğu kitaptan başını kaldırmış, hafifçe gülümsemiş ve gününün nasıl geçtiğini sormuş.

Adam cevaplamış: “Her zaman ki gibi!” “Ardından şaşkınlıkla sormuş:”

“Ne oldu bugün böyle?”

Karısı tekrar gülümseyerek ”Sen her gün eve geldiğinde bütün gün ne yaptın ki” demez miydin?

“Evet”

“Güzel...”