72.5 MİLLETTEN İNSANI İDARE EDEBİLMEK…

27.03.2013 00:57:47

Hadi bu hafta da biraz siyasetten bahsedelim…

Öncelikle son günlerde ortaya konulan politikalara ve söylemlere bir göz atalım…

Neler oldu Türkiye’de?

İlk olarak eğitim sisteminde köklü bir değişimin adımları atıldı ve dendi ki; İmam Hatip Liselerinin önü açıldı. Bu değişimin temel amacı İmam Hatip Liselerinin önünü açmak gibi gösterildi…

Acaba öyle mi?

Sonra, komşularla sıfır sorun politikası Milli Güvenlik esas stratejisi olarak kabul edilirken, birden güney komşumuz Suriye öncelikli düşman ilan edildi…

Arap ülkeleri ve zengin diğer Müslüman ülkeler kılını kıpırdatmazken, Filistin’in hamisi Türkiye oluverdi…

Bu arada Osmanlı hanedanı yeniden gündeme getirilerek onların küskünlüğü giderilmeye çalışıldı…

Dirilişin başlangıcı olan muhteşem Çanakkale Savaşları, yine ayrı bir muhteşemliğe sahip Kurtuluş Savaşı’nın önüne geçirilmeye çalışıldı…

Cumhuriyet tarihinin esamesi okunmaz oldu…

Dünyayı yöneten süper güç tarafından Yeni Yüz Yıl stratejisine esas olmak üzere 30 yıl önce yaratılmış olan, (aslında olmayan) bir Kürt sorunu bugün gündemin tepesine oturdu ve hesapta çözüme kavuşuyor…

Tanrı tanımaz bir maşa olarak sahneye çıkartılan kukla terörist başı, bugün çıkmış dinden, peygamberden bahsediyor…

Başbakanımız da her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldıklarını belirtiyor…

O zaman gelin bu yapbozun parçalarını yerine koyalım…

Nasıl bir resim karşımıza çıkacak?

Aslında Dışişleri Bakanı Ahmet DAVUTOĞLU’nun bir gazetede yapmış olduğu röportajda milliyetçilik ve ulus devlet ile ilgili söyledikleri bu yapbozun ipucu idi.

Yani YENİ OSMANLICILIK stratejisinin…

Esas olan ülke milliyetçiliğini ortadan kaldırmak, din milliyetçiliğine dayalı yeni bir oluşum yaratmak…

Yani İslam’ın birleştirici olduğu yeni bir Osmanlı Devleti yaratmak…

Kötü mü? Bence değil…

Keşke başarılabilse…

600 yıl dünyaya hükmeden Osmanlı’nın adaletini, ağırlığını, zenginliğini bu topraklar yeniden yaşayabilse…

Aslında bu bir ütopya…

Neden mi? Bunun cevabını bulmak için tarihe bakmak yeterli olacaktır.

Hangi coğrafyaya bakarsanız bakın mikro (etnik) milliyetçilikler her zaman kazanmıştır.

Aynen Osmanlı İmparatorluğunda, Sovyetler Birliğinde, Yugoslavya da olduğu gibi…

Yine tek vücut olmaya çalışan Avrupa Birliğinin bugün geldiği noktada olduğu gibi…

Aslında şu soruyu da sormak gerekir…

Dünyanın hâkimi olduğunu ilan eden Amerika böyle bir oluşuma izin verecek midir?

Resmin bütününe baktığınızda bu yapbozun hazırlayıcısının Amerika olduğu çok açık bir şekilde görülmektedir.

Geçen yüzyılda Britanya İmparatorluğu’nun yaptığını gelecek yüzyıllar için kendisi yapacaktır.

Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için, zamanı geldiğinde milliyetçilik kartını kullanacak ve yeniden sınırları belirleyecektir.

Zaten Amerika da bunu Büyük Ortadoğu Projesi ve Yeni Yüzyıl Stratejisi ile açık açık deklere etmiştir.

Sonuç olarak şunu da sormadan edemiyorum?

Acaba Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan 72.5 milletten insanı bir arada tutan din unsuru mudur, yoksa Amerikan milliyetçiliği yani ülke milliyetçiliği midir?

Tabii ki Amerikan milliyetçiliğidir…

Peki Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN az zamanda ortaya koyduğu, Türkiye’de ki 72.5 milletten insanın tüm dünyaya kafa tuttuğu, yeni bir devleti yokluklardan var ettiği duygu neydi?

Bu sorunun cevabını da size bırakıyorum…

NOT: Yıllardır terörist olarak adlandırılanlar için bugün, askeri literatürde

düzenli ordular için kullanılan “çekilme” tabiri kullanılmaya başlandı. Kısacası işler artık terörist eylemlerden ziyade savaş kapsamında kabul edilmeye başlandı. Yakında TSK mensupları Cenevre Sözleşmeleri gereği savaş suçlusu olarak yargılanmaya başlarsa lütfen şaşırmayınız.