• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

ÇETMİLİ KARA ALİ ÇAVUŞ

03.10.2012 00:33:38

 

Afyon-İzmir Karayolundan en fazla 2 km. uzaklaştığınızda Dumlupınar Şehitliğini görürsünüz….

Şehitliğe girince tepenin sol altında bir askerin başka bir askeri kucağında taşıdığı bir heykel sizi karşılar…. Bu heykelin hazin bir hikayesi vardır….

Çetmili Kara Ali Çavuş, Anadolu’ da Milli Mücadele başlayınca, Doğu Cephesinden Kurtuluş Savaşına koşmuş, Başkomutanlık Meydan Muharebesinde 19 yaşındaki Alay Sancaktarı Mehmet Onbaşı ile karşılaşmıştır. Mehmet Onbaşı, O’ nun 11 yıl önce bırakıp gittiği oğludur. Bu büyük asker, 31 Ağustos 1922 günü, 11 yıl sonra kavuşabildiği oğlunun kollarında şehit düşmüştür.
Oğlu kahraman Onbaşı Mehmet de 9 Eylül 1922 günü İzmir’e giren birliğin başında şehit olmuştur. Anıt 30 Ağustos 1992 de ziyarete açılmıştır.

Bu heykelin üzerindeki kitabeyi okuyunca, biraz geç olsa da, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili birkaç şey yazmak istedim.

******

30 Ağustos zafer bayramının 90 ıncı yılını kutladık…

Yine tebrikler, yine sıradan görüntüler…

Törenlere katılmamak için mazeret yaratanlar mı dersiniz, her sene aynı şekilde “kes, yapıştır” anlamda görevini yerine getirenler mi dersiniz, ne derseniz deyin yine aynı görüntüler…

30 Ağustos nedir sizce?

Bir ulusun dünyaya baş kaldırışının nişanesi mi?

Bir grup insanın ezilmişlere örnek olduğu bir diriliş mi?

Bir grup insandan millet yaratabilmenin başlangıcı mı?

Ya da istediği zaman  bir ulus, bir devlet yaratacağını sanan, dünyayı yapılandırmaya soyunan, dünyaya sahip olduklarını düşünen emperyalistlere verilen unutulmayacak bir ders mi?

Ne derseniz deyin… 30 Ağustos 1922…

Tarihe altın harflerle kazınan ve dünya jeopolitiğini değiştiren Çanakkale Zaferi’nin bile çok üzerinde müthiş bir destan…

Mustafa Kemal’in askeri dehasının zirve yaptığı o muhteşem planlama…

******

Askerlikten istifa ettikten sonra Meclis tarafından görevlendirildiği ana kadar, üniformasını giymeyen Mustafa Kemal ATATÜRK, üniformayı ilk defa yeniden giydiği  bir dönemde,İcra Vekilleri Heyeti Başkanı (başbakan) Fevzi Paşa,ile birlikte, cepheye gelerek durumu yerinde görmüş, Batı Cephesi birliklerinin Yunan ordusuyla arada büyük bir mesafe bırakarak Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmesine ve savunmayı bu hatta devam ettirmesine karar vermiştir. Böylece Yunan kuvvetleri de karargâhlarından uzaklaşıp bölünmüş olacak,. derinlikleri artacak, lojistik anlamda zafiyete uğrayacaklardı. İşte bu planlamanın neticesinde, komuta kontrolü kaybeden, ikmal faaliyetleri sekteye uğrayan Yunan ordusuna Sakarya Meydan Muharebesi ile büyük bir darbe vurulmuştur.

Bu zafer ise, son darbe olan Büyük Taarruz ile taçlandırılarak, işgalcilerin sonu, yepyeni bir hayalin ise başlangıcı olmuştur.

******

Sadece askeri bir zafer mi?

Asla?

Aynı zamanda bir toplum mühendisi olan Mustafa Kemal’in çizdiği projenin başlangıcı…

Bugün dahi kavrayamadığımız örgütçülüğünün, sistemciliğinin zirveye ulaştığı an…

Emperyalistlerin yüz yıllık stratejilerinin toprağa gömüldüğü bir süreç….

Batmayan güneş olarak adlandırılan İngiliz İmparatorluğu’nun  yıllardır uyguladığı etnik milliyetçilik kartını, İngilizlerle birlikte devam ettirmeye çalışan ABD’ ye karşı, kazanılmış büyük bir zafer…

Çeşit çeşit etnik kökenden bir millet yaratabilmek, ortak gelecek ülküsü aşılayabilmek, ortak bir dil ve bayrak altında  birlikte yaşamaktan gurur duyabilmek…

İşte o dönemde Ortadoğu’da böyle bir gücün temelini atmak ve binayı yavaş yavaş yükseltmek…

Hiç de kolay değildi.

Ama başardık.

30 Ağustos zaferi ise, bu binanın temeline atılan ilk harç oldu.

******

Bu zaferin milli bir kutlamaya dönüşmesi ise;

90 yıl önce kazanılan bu değerlerin unutulmamasını,

Toplumun birlik ve beraberliğini sağlanmasını,

Bunun bireylerin bilincinde yer etmesini,

Toplumsal hafızanın devamlı bir şekilde diri tutulmasını,

Bu zaferin gerçek sahipleri olan şehitlerin ve gazilerin her zaman hatırlanmasını sağlamıştır.

Mustafa Kemal ATATÜRK 30 Ağustos Zafer Bayramının birinci yıldönümünde yaptığı konuşmada milli bayramların toplumsal dayanışma sağlayıcı özelliğini vurgulamış ve konuşmasının sonunda, "Arkadaşlar! Bu savaş ve şehitlik beldesinden ayrılırken, 'Şehit Asker'i hep birlikte saygıyla selâmlayalım."  çağrısında bulunarak, bu zaferin gerçek kahramanlarının unutulmaması gerektiği hatırlatmıştır.

******

Üzülerek söylemek gerekirse;

Bugün gelinen noktada , inşa ettiğimiz bu 90 katlı binanın son katları ne yazık ki depreme pek dayanıklı değil. Yıllar geçtikçe atılan sağlam temelden uzaklaşıp, daha gevşek, daha boş, daha üstünkörü katlar çıkıyoruz.

Hani derler ya!...

Dünyada adam gibi yaşamak istiyorsan, önce mezarlığa gidip bakmak lazım imiş…

İbret-i alem için…

Her mezar bir ölüyü, her ölü bir tarihi anlatırmış…

 

 

 

 

YORUMLAR  (Toplam 2 yorum)

  • Mustafa fidan  (28.02.2018 08:19:24)

    Konyanın Taşkent ilçesi Çetmi mahallesi

  • Yetkin UYMAZ  (26.08.2017 00:42:19)

    Sayın ÖZÇELİK..Uğru DÜNDAR,bugünkü köşe yazısında değinmiş ÇETMİLİ Mehmet Ali Çavuşa..bende araştırdım bulamadım.nereli olduğu konusunda bir fikriniz var mı?...aydınlatırsanız sevinirim.Saygılar sunarım...

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: