
Rahmi Tamer Özçelik
rahmitamer@hotmail.com
İçinde yaşadığımız dünyanın güneşten gelen ışınlarla ısındığını ve dünyayı ısıtan enerjinin direk güneşten geldiğini düşünüyor olabilirsiniz.
Oysa durum biraz daha değişik.
Güneşten gelen ışınları bulutlar ve yeryüzü geriye yansıtır, ancak atmosferde bulunan KARBONDİOKSİT, SU BUHARI ve METAN gibi bazı gazlar bu yansıyan ışınları tutarak (emerek) dünyanın ısınmasını sağlarlar. Bu duruma SERA ETKİSİ denir. Havada en fazla ısı tutma özelliği olan gaz KARBONDİOKSİT gazıdır.
Atmosferin bu ısıyı tutma yeteneği sayesinde suların sıcaklıkları dengede kalır, böylece denizlerin ve okyanusların suları donmazlar.
Yukarıda bahsedilen ve yansıyan güneş ışınlarını emerek tutan atmosferdeki "sera gazları" nın (karbon dioksit, diazot monoksit, metan, su buharı, kloroflorokarbon) miktarlarının gün geçtikçe artması sonucunda yeryüzü sıcaklığı yapay olarak artmaktadır. Bunun sonucunda dünya, güneşin altına park edilmiş bir arabanın içi gibi ısınır. İşte bu durum "KÜRESEL ISINMA" olarak adlandırılır.
Özellikle kömür,petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtların ortaya çıkardığı KARBONDİOKSİT, buzdolaplarında, klimalarda, deodorant ve spreylerde kullanılan HALOKARBONLAR, bataklıklardan, çöp yığınlarından, hayvan gübrelerinden, pirinç tarlalarından çıkan METAN, egzoz gazlarından, azotlu gübrelerden, anız yakmaktan oluşan diazot monoksit gibi sera gazlarının aşırı miktarda atmosfere bırakılması KÜRESEL ISINMAYI tetiklemektedir.
Bu gazlar içinde karbondioksit %50 ile en etkili sera gazı olarak bilinmektedir.
*****
Küresel ısınmanın meydana getirdiği küresel iklim değişikliği ise, bizlerin birçok tehlike ile karşı karşıya kalmamıza neden olacaktır.
Sıcaklık arttıkça yeryüzündeki karalardan ve su yüzeylerinden buharlaşma da
artacaktır. Bu da bazı bölgelerde aşırı yağışlara, bazı bölgelerde de kuraklığa neden
olacaktır.
Siklon ve fırtına afetleri artacaktır.
Kutuplardaki buzullar eriyecek, denizler ve okyanuslarda su düzeyleri yükselecek
ve taşkınlar, su basmaları ve seller meydana gelecektir. Önce adalar, sonra kıyılar sular altında kalacaktır.
(Son 50 yılda Antartika’da 2,5 ºC ‘lik sıcaklık artışı ölçülmüştür.1860 yılından günümüze küresel ortalama hava sıcaklıklarında ise 0,4 - 0,8 ºC artış olmuştur. Bunun sonucunda binlerce, milyonlarca yıllık buzullar erimeye başlamıştır.)
Bütün bunlar bitkisel ürünler üzerinde olumsuz etki yaratacağı gibi, hayvansal canlılar
üzerinde de zararlı olacaktır. Aşırı sıcaklar ve yangınlar nedeniyle meydana gelecek kuraklık, gıda üretim düzenini bozacaktır. Örneğin; orta kuşak iklim bölgesinde bulunan buğday yetiştirme alanları kutuplara doğru kayacaktır. Bunun anlamı Anadolu’da buğday yetişmeyecek olmasıdır. Bu durum sadece buğday için değil, birçok ürün içinde geçerli olacaktır.
Bugün dahi bunları yaşamıyor muyuz?
*****
Peki küresel ısınmanın nasıl önüne geçebiliriz?
Bunun için öncelikle küresel ısınmanın asıl sorumlusu olan dünya üzerinde yaşayan insanlar, yani bizlerin bilinçlenmesi gerekir…
Bunun için;
Enerjiyi tasarruflu kullanalım ve petrol,kömür, doğalgaz gibi fosil yakıtları kullanımını sınırlandıralım.
Güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilebilir enerji kaynaklarına ağırlık verelim.
Enerji tasarruflu ampuller kullanalım.
Buzdolabını güneş alacak yere, soba veya radyatör yanına yerleştirmeyelim ve içine sıcak malzeme koymayalım. Unutmayalım ki, üstü açık sıvı yiyecekler nem oranını artırarak kompresörün daha fazla çalışmasına neden olur.
Elektronik aletleri bekleme durumunda(stand-by) bırakmayalım. Bu enerji tüketimine sızıntı denmekte olup, cihazın açık iken harcadığı enerjinin yaklaşık % 5’ i kadardır.
Geri dönüşüme önem verelim.
Su ve ısı tasarrufunu sağlayalım.
En önemlisi de, ormanlarımızı koruyarak plansız ve çarpık kentleşmeye izin vermeyelim.
Unutmayın!!!!
Bu dünya bize atalarımızın mirası değil, gelecek nesillerin bir emanetidir ve mutlaka herkesin yapabileceği bir şeyler vardır.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!