Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

SURİYE’YE BİR BAŞKA PENCEREDEN BAKMAK!

25.04.2012 00:40:59

Bir zamanlar Suriye ile dostluğu geliştirmek adına mayınlarla dolu bir sınırda vizeleri kaldırmak ve komşularla “SIFIR SORUN” temeline dayandırılan dış politika…

Bu durum, nasıl oluyor da bugün sıcak bir çatışma haline kadar gelebiliyor?

Güneri CİVAOĞLU 22 Haziran 2011 tarihli Milliyet gazetesinde ki bir makalesinde şunları söylüyordu:

“KUZEY Irak Özerk Kürt Yönetimi’nden sonra, Suriye Kürdistan’ı özerk bölgesi...
Bu durumda Türkiye’deki Kürtler için “Güneydoğu’da demokratik özerk yönetim” istekleri fotoğrafın büyük parçası olarak görülebilir. Aynı coğrafyada 3 özerk Kürt yönetimi fotoğrafın tamamıdır. Suriye’deki Türkiye’ye, Türkiye’deki Kuzey Irak’takine bitişik!
Aralarındaki resmi sınır sadece haritada birer çizgi ama gerçekte yok gibi...
Bundan sonrasını okumak zor değil. 3’ünün birleşmeyi hedeflediği büyük Kürdistan!..
Ama... Türkiye bu oluşuma geçit verir mi?
Omuzlarının üstündeki başlarda orta ölçekli beyin taşıyanlardan bile bu soruya “EVET” cevabı veren çıkmaz. O halde? Planın ikinci aşaması “TÜRKİYE’ye iliştirilmiş/ eklenmiş/ mandallanmış bir Kürdistan” formülü dolaşımda. Bir “federasyon...”

*****

Güneri CİVAOĞLU’nun da kaynak olarak gösterdiği Dr. George FRİEDMAN’ın “GELECEK 100 YIL- 21 NCİ YÜZYIL İÇİN ÖNGÖRÜLER” isimli kitabında Türkiye’yi merkeze kondurup, buna da “YENİ OSMANLI” adını vermesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün izlemiş olduğu dış politikanın nedenlerini açıklıyor gibi…

Yani…

Ortadoğu’da söz sahibi federatif bir sisteme sahip Türkiye….

Ama, yıllardır dünyaya hükmeden, dünyanın jandarmalığına soyunan ABD bu durumu kabullenir mi? Ortadoğu’da söz sahibi bir Türkiye işine gelir mi?

Elbette gelmez…

Ancak, İsrail’le ilişkileri radikal olmayan daha ılımlı bir oluşumun, ulus devlet ve milliyetçilik kavramlarından uzaklaşması durumunda, Körfez ülkelerinde olduğu gibi din esaslı ve tek adama dayalı bir yönetimle kolay bir şekilde kullanılabileceğini çok iyi değerlendirmektedir.

Türkiye’deki bazı gelişmeler de bunun göstergesi olabilir mi acaba?

Örneğin; Milli bayramların kutlanmasına yönelik yapılan mevzuat değişiklileri, hiçbir neden yok iken yapılan “dindar nesil yetiştireceğiz” açıklamaları, son yapılan eğitim sistemi değişikliği…

*****

Eminim bazıları “ne var bunda?” diyordur.

Ve bunlar; yıllar önce misyonunu tamamlayan Osmanlı’yı tasfiye edip, yerine ulus devlet modeline dayanan bir yapılanmaya giden Mustafa Kemal ATATÜRK’ün oluşturduğu modelin de misyonunu tamamladığını, küreselleşen dünyada esas olanın para olduğunu düşünüyordur.

Bence yanlış düşünüyorlar…

İnanın işin aslı öyle değil…

ABD, YENİ OSMANLICILIK anlayışı ile Türkiye’yi ateşin içine atıyor, sorunlu ülkelerle, problemli örgütlerle görüşme yetkisi veriyor, kendi ülkesinde yaşadığı kamuoyu baskısını yok etmek maksadıyla bulaştığı bataklıktan kurtulmak için Türkiye’yi kullanmayı amaçlıyor.

Bir başka boyuttan bakıldığında da; Ilımlı İslami bir güç haline getirdiği Türkiye’yi bir model olarak sunarak, İslamiyet’le liberalizmin bağdaşabileceği mesajını veriyor, böylece temel amacı olan yeni, doyumsuz bir tüketici kitlesi yaratmayı hedefliyor.

ABD için en büyük tehlike ise, inandıkları değerler uğruna ölümü göze alan , özgürlüklerine düşkün bu milletin ne yapacağının belli olmaması.

Onun için de stratejisi hazır: Türkiye’ye iliştirilecek özerk Kürt Bölgesi, Türkiye danışmanlığında ayakta kalabilme ve devlet olabilme sürecini tamamlayacak ve ABD’nin sigortası olacak. Gerektiğinde Balkanlar’da, Yugoslavya’da yaptığı etnik milliyetçilik kartını oynayacak.

*****

Kısacası tarih tekerrür edecektir.

Benim penceremden bakınca durum bundan ibaret.

İnşallah Yüce Allah bu milleti yeni bir Kurtuluş Savaşı yapmak mecburiyetinde bırakmaz.

YORUMLAR (Toplam 2 yorum)

MUHİTTİN BELİN (14.12.2013 15:21:19)

SURİYE SAVAŞINDA TARAF KONUMUNDAYIZ PARAMIZLA GERİSİ GÖRDÜGÜNÜZ GİBİ BU DURUMDA KARLI ÇIKANLAR PKK,HİZBULLAR,EL KAİDE,İRAN,RUSYA,İSRAİL.DURUMDAN ZARAR EDEN TARAFLAR SURİYE HALKI,TÜRKİYE VE TÜRK MİLLETİ

Ayhan Özdere (20.05.2012 04:10:03)

Durum aşağı yukarı böyle, evet. Görmeyi bilene. Yazdığını bilmiyordum. Selamlar. Devam!