• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

MEVLANANIN GÖZÜYLE SAHTE ŞEYHLER (III)

14.01.2014 00:51:28

     

     İnsanın fıtratında kendisini yaratını arayıp bulma temayülü vardır. Ancak şeytan öncelikle insandaki bu cevheri etkisizleştirmeye çalışır. Nefsi azdırarak onu dünyaya ait zevki Safalarla       ya da gelecek korkusu ile meşgul ederek yolunu keser.

    Eğer bunda muvaffak olamazsa o zamanda onu Allah ile aldatmak için türlü hilelere başvurur. Onun yol kesici silahlarından biri de sahte şeyhlerdir. Mevlana bu hileyi şöyle anlatır ve uyarır.

    Görmez misin? Avcı kuşu aldatıp tutmak için ıslık çalar. Kuş gibi ötmeğe çalışır.

    O kuş, kendi cinsinin sesini işitir, havadan iner ve tuzağa düşer.

    Ruhen düşük, alçak bir kişi, bir takım saf kimseleri kandırmak için velilerin sözlerini çalar.

    Arifin gülüşü, ne mübarek gülüştür ki, o gülüş, can kutusundaki inci gibi ağızdan gönlü gösterir.

    Mukallidin, sahte şeyhin gülüşü, lâlenin gülüşü gibi uğursuzdur. Ağzını açınca, içinin siyahlığı görünür.

    Ey dil, sen, hem tükenmez bir hazinesin, hem de dermanı bulunmaz bir dertsin.

    Sen hem kuşları tuzağa düşüren hilesin, ıslıksın, hem de insana ayrılık zamanında eşsin, dostsun."

    Her tarafta gulyabaniler, yani sahte şeyhler var. Onlar seni çağırıp durmadalar ve sana; “Kardeş; yol mu arıyorsun? Yol işte burada, buraya gel!” diye seslenmedeler.

 

    Onların her biri; “Ben, bir yol gösterici ve kılavuzum. Gel, bu çok tehlikeli ve ince yolda ben sana arkadaş olayım.” der.

 

    Aslında, seni çağıran o sahte şeyh ne kılavuzdur, ne de Hakk yolunu, hakikat yolunu bilir. Ey Yusuf! O kurt huylunun yanına çok gitme, az git!

 

    Bu dünya sarayının yağlı, ballı tuzaklarına düşmemek, görünüşe aldanmamak ihtiyattır.

 

    Çünkü bu fani dünyanın ne tadı vardır, ne de tuzu. Dünya nimetleri ile geçici güzellikleri ile bizi aldatır, sihir okur, kulağa üfler.

 

    Ey nur gibi apaydın kişi! Gel, bize misafir ol. Ev senindir, sen de benimsin der.

 

    Tedbir ve ihtiyat ona derler ki: Dünya nimetleri, dünyaya ait zevkler, istekler hararetle seni davet ettikleri zaman; “Bunlar beni seviyor, bunlar bana hayran, hepsi de benim yüzümden sarhoş, hepsi de beni özlüyor.” demeyesin.

 

    Onların seni dünya ziyafetine davetlerini, kuşlara çalınan ıslık bil! Avcı pusuda gizlenmiştir de, kuş gibi öter durur.

 

    Kurnaz avcı; “Bu sesi, bu ötüşü bu yapıyor.” diye ölmüş bir kuşu önüne koymuştur.

 

    Kuşlar, onu kendi cinslerinden sanıp etrafına toplanırlar. Avcı ise, onları yakalar ve derilerini yüzer.

 

    Ancak Allah hangi kuşa tedbir ve ihtiyat duygusunu vermişse, o kuş, o yeme, o tuzağa aldanmaz.

 

    İhtiyatsızlık, tedbirsizlik gerçekten de pişmanlık verir.

 

    Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim de nefsin emmareden  mutmaineye yükseltilmesini asgari gereklilik olarak belirtiyor. Bundan ötesi içinde ölmeden önce ölmek gerektiğini söylüyor. İşte bütün bunlar müminleri bir mürşit bulup ona intisap etmeye yöneltiyor.

 

    Gel gör ki günümüzde böyle bir Mürşid-i Kamil bulmak çok zor görünmekte. Bu sebeple bu yolda arayış içinde bulunanlar onun bunun tavsiyesi ile hemen birine kapılıvermemelidir. İyice araştırıp soruşturduktan sonrada o kişinin yaşayışını, Kulluk noktasındaki icraatlarını, tevazusunu ve insanda bıraktığı pozitif etkiyi kıstas almalı. ona göre değerlendirmelidir.

 

   Bütün bunlarla birlikte, her kulun ölüm ona gelmeden önce Rabbini hakkıyla bilerek  O’na ulaşması dünyaya geliş amacıdır, öncelikli görevidir. Bunu da unutmamak lazım.

 

    Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

    Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: