
M. Cengiz Poyraz
m.cengizpoyraz@gmail.com
Ayakkabı kutuları ile alakalı öykülerden aradığını bulamayanlara merhem olacak sevgi ve safiyet dolu bir kutu öyküsü yazacağım bu hafta.
Bu öykü seçim derdine de, geçim derdine de deva olacak mesajlar içeriyor. Ön yargılardan uzak olmayı, sevgiyi, safiyane sevmeyi bir reçete olarak sunuyor.
Bu öykünün ilk metni nasıldı, sahibi kimdir bulamadım. Artık anonim olmuş gibi görünüyor. Ben aklımda kalan hikâyeyi esas alarak ve yeniden toparlayarak yazmaya çalıştım. Herkesin işine yarayacak harcı âlem bir öykü. Bu öyküyü herkes gönlünün bir köşesine yazmalı diye düşünüyorum.
“Adam akşam eve geldiğinde bütün günün, hatta bütün senenin yorgunluğu ile kendini salondaki koltuğun üzerine bırakmıştı ki birden küçük kızının masanın üzerinde altın yaldızlı, gayet pahalı hediyelik kaplama kâğıdıyla bir kutuyu eğri büğrü sarmaya uğraştığını gördü.
Akşam, akşam, üzerindeki bütün yorgunluğu ve gerginliği öfkeye dönüştü. Küçük kızı azarladı “Ne yapıyorsun orada sen. Nereden bulup çıkardın o ambalaj kâğıdını. Neden benden izin almadan o canım kâğıdı kesip biçerek ziyan ettin” diye bağırdı.
Yılbaşı gecesinin bütün büyüsü kaybolup gitmişti. Küçük kız o geceyi derin bir hüzün içinde geçirdi. Babasının kâğıdını ona sormadan kestiği için çok üzülmüştü. Babasını sevindirmek onun yeniden gönlünü almak için sabahı iple çekti.
Küçük kızı sabah ilk iş akşamki o paketi getirip: " Bu senin babacığım" dediğinde adam çok üzüldü.
Acaba akşam gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına. Ne diyeceğini bilemeden bir gece evvel yaptığından çok utanarak, kutuyu açtı. Fakat o da ne? Kutunun içi boştu.
Kızına gene çıkıştı: " Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?"
Küçük kız bu sefer iyice yıkıldı. Gözlerinde yaşlarla babasına baktı.
" O kutu boş değil ki babacığım! Ben onun içini öpücüklerle doldurmuştum!"
Baba çocuğunun safiyetle söylediği bu sözden o kadar etkilendi, o kadar çok üzüldü ki, koştu, kızına sarıldı. Beraberce uzun süre ağladılar.
Adam o kutuyu ömrünün sonuna kadar sakladı.
Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü
Hissetse, kutuya koşar, içinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali
Öpücüklerden birini çıkarır, onunla yeniden hayat bulurdu.
Aslında herkesin içi sevgiyle dolu bir kutusu vardır. İş onu nereye koyduğunuzu biliyor olmanızda.”
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.
Huzur bulun, hayırla kalın.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!