BÜYÜK SAVAŞ

31.07.2012 00:32:22

Ne dedi Rasûlallâh s.a.v. “Büyük savaş, nefisle yapılan savaştır”

İnsan yeryüzüne zahiri ile Batını iç içe geçirilip gönderildi. Dış tarafı nefsi ile dünyaya dönük. İç tarafında ise taşıdığı ruhu ilahisi ile Allaha tekrar kavuşma arzusu var.

Ancak İçinde olan cevher, Dünya nimetleri ve nefsin bu nimetlere karşı olan aşkı ile kuşatılıp bir kale içine alınmış. Kale kendi tanrılığını ilan etmiş nefsi ile ona bu savaşta bütün gücü ile destek veren şeytan tarafından savunulmakta.

Her şey zıddı ile kaimdir. İşte İlahi aşkın karşısında, Nefsin kendine ve dünyaya olan aşkı var. İkilik ayrılıktır. Öyleyse nefsin bu savaşta yenilmesi şarttır.

Düşmanla yapılacak bu büyük ve zorlu savaştan galip olarak çıkabilmek için düşmanı çok iyi tanımak onun güçlü ve zayıf taraflarını iyice bellemek gerekir.

O zaman kişinin kendi egosuyla karşılaşması gerekiyor. Onun gerçek yüzünü görmeli ki ona karşı kendisini koruyacak tedbirler geliştirebilsin.

Peki, onu nerde ve nasıl görecek.

Bunun birinci şartı nefsi emmarenin bulunduğu yere, esfeleye, yani en aşağıya inmek gerekiyor. İnsana hoş gelmeyen, Bir başka ifadeyle de, egomuzun, yani zahirdeki benin aşağılık olduğunu kabullenmek gerekmekte.

İşte bu nefse çok ağır geliyor. Nefis pek ala biliyor ki, eğer aşağılık olduğu tescil edilirse artık istediği şeyleri alabilmekte çok zorlanacak ve günden güne eriyip tükenecek. Bu yüzdende var gücü ile karşı koyuyor.

O zaman onunla savaşmaktan başka bir yol da kalmıyor.

İnsanın Egosuyla girişeceği bu mücadelede en güçlü silahı, bilgiden ziyade güzel ahlaktır. Bilgi, böyle bir savaşın gerekliliğine karar verebilmek için başlangıçta olması gereklidir. Ama kalbi kötü huylardan temizlemedikçe bir netice almak mümkün değildir.

Nefsi besleyen kaynaklar bir, bir kesilecek ve nihayetinde O ölecek, kale düşecek ve nefsin afetlerinden kurtulmuş olacağız. Böylece de insana aynel yakın olmanın yolu açılacak.

Ancak bu iş o kadarda kolay değil tabii.

Önce nefsimizle yüzleşmek gerek. Onu kabullenmek ve onula beraberken aşağıların aşağısı olduğumuzu, eğer buradan kurtulmak ve çıkmak istiyorsak nefsi emmareden yani nefsin afetlerinden de kurtulmamız gerektiğini anlamamız gerekiyor.

Şimdi bilmek ve anlamak zorunda olduğumuz şey Nefsimizin afetleri nelerdir. Bu konuyu da bir başka yazımızda nefsin mertebeleri olarak işleyeceğiz.

Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

Huzur bulun, hayırla kalın.