• resmi ilanlar
Fatma Kubilay

29 MAYIS 1453

29.05.2012 00:46:30

 

                Çoğumuz İstanbul’un fethinin Yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed tarafından müjdelendiğini duymuşuzdur.

                Araştırdığım tüm kaynaklara göre Yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed “fetih” kavramını çeşitli yerler ve özellikle Konstantinopolis (İstanbul) için kullanmış ve geniş zaman kipini seçmiştir. Mekke’nin Hz. Muhammed tarafından fethedileceği kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim ‘de açıklanmış ama Hz.Peygamberimizin Hadisi Şerifinde İstanbul’un kesinlikle fethedileceği müjdelenmiş ancak ne zaman ve kim tarafından fethedileceği net olarak belirtilmemiştir. Böylece İstanbul’un fethi Hz.Peygamberimizden sonra bütün Müslüman komutanlarının hayallerini süslemiştir.

                Kuşatma başlamış, ancak fetih bir türlü gerçekleştirilmemiştir. Donanmanın Haliç’e indirilmesi gerekmektedir. Bunun imkansız olduğu düşünülse de benim büyük bir deha ürünü olduğunu düşündüğüm olay gerçekleştirilmiş ve karadan donanma Haliç’e indirilmiştir. Dolmabahçe’den, Beyoğlu sırtlarına uzanan bir yol  yapılmış, kızaklar döşenip, yağlanmış bazı kaynaklara göre 67 bazılarına göre 72 parçalık donanma Haliç’e indirilmiştir. Donanmanın Haliç’e inmesi ile fetihte gerçekleşmiştir.

                29 Mayıs 1453 günü Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunun başkenti Konstantinopolis Sultan II. Mehmet’in önderliğinde Osmanlı ordusu tarafından fethedilmiştir.

                İstanbul’un fethi ile 1058 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu sona ermiş ve bir çağ kapanmıştır. Orta çağ kapanıp, Fransız İhtilaline kadar sürecek olan Yeniçağ başlamıştır.

                Böylece 6 Nisan 1543’te başlayan kuşatma 29 Mayıs 1543’te fetihle son buldu.

                Nihayet Yüce Peygamberimizin müjdesinden 8 asır sonra İstanbul’un fethi Sultan II.Mehmet’e nasip olmuş ve fetihten sonra FATİH ünvanını almıştır.

                Bugün İstanbul’un fethinin 559.yıldönümü ilk öğrenmeye başladığım günden itibaren gerçekten Fatih Sultan Mehmet ve etrafındakilerin dehalarına gıpta etmişimdir. Okumak, anlatmak basit  gelebilir çoğu kimseye ama o devri ve şartları düşündüğümüzde günümüz gençlerine ders olarak okutulması gereken bir zeka ve donanımın örneği karşımıza çıkmaktadır.Arif Nihat Asya’nın Yıldırım Gürses tarafından bestelenen Fetih Marşı ne güzel anlatır;

                Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın…

                Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

ÇANDARLI HALİL PAŞA’NIN İDAMI

                Ancak İstanbul’un fethinden sonra beni üzen hazin olay ise Çandarlı Halil Paşa’nın idamıdır. Çandarlı Halil Paşa 10 Temmuz 1453’te idam edildi. Edirne’de ki idamına kadar Yedikule Zindanlarına kapatılmıştır.     Çandarlı ailesi kısa aralıklarla tam 154 yıldır iktidardaydı. Osmanlı Devletine büyük hizmetleri olmuştu. Bu sebeple Çandarlı Halil Paşa idam edileceğine son ana kadar hiç inanmamıştır. Zindanda bulunduğu 1,5 ay boyunca Zağanos Paşa aleni olarak Çandarlı ve etrafındaki tüm Türk beylerinin hain oldukları propagandasını başarıyla yapmış, kilit noktalardaki diğer Türk paşaları ve beylerini de benzer akıbetlere sürüklemiştir. Çandarlı’nın sahip olduğu  hazinesi ve tüm malvarlığına da el konulmuştur. Böylelikle Osmanlı Devletinde devşirmelerin hakimiyet kuracağı dönem açılmış oldu.

                Osmanlı içinde yönetimdeki Türk devri bitip, devşirmelerin devri başlamıştır. Yani sadece dışarıda değil içeride de kapanan bir devir olmuştur. Hep söylüyorum ya körü körüne, kulaktan dolma değilde okuyup, araştırarak öğrenelim diye. Bu konuda yaptığım araştırmalarda net bir değerlendirme yapamadım. Kimi kaynaklar Çandarlı’nın Bizans’la anlaşma yaptığını (hiç ihtimal vermiyorum) belirtiyor, kimileri ise Zağanos Paşanın (kimi kaynaklara göre Rum ya da Arnavut asıllı olduğu belirtilmektedir) tuzak kurduğunu (olabilir), kimileri ise Fatih’in iki kere tahtan inmesine sebep olduğu için zaten Paşa’ya kin beslediğini ve bu sebeple idam ettirdiğini (bunun yorumunu da size bırakıyorum) belirtiyor.

                Aklınıza Çandırlı Halil Paşa’nın idamına neden üzüldüğüm sorusu gelebilir. Çünkü okuduğum tüm kaynaklarda Paşa’nın devlete çok büyük hizmetlerinin olduğu ve kendisini görevine adadığı belirtilmekte. Üzüntümün diğer bir nedeni de Osmanlı Devletinde devşirmelerin hakimiyetinin başlamasıdır. Devşirmelerin ülkeyi nasıl adım adım felakete sürükledikleri malumdur.

                                                                                                                             Sağlıcakla kalın.

 

ERDOĞAN BEYE CEVAP

                Erdoğan bey siz kendinizi biliyorsunuz. Yazıma yapmış olduğunuz yorumuda biliyorsunuz. Yazılarımı beğenmeyebilirsiniz ama bu saygı sınırları içinde olmalı.Kullandığınız kelime hiç hoş değil,unutmayın ki kötü söz ve davranış sahibine aittir. Tartışmak için yazmadığınızı belirtmişsiniz. Keşke karşılıklı saygı çerçevesinde tartışsak. Herkesin görüşü kendisine.Fikirler paylaşılmalı ki kazanım olabilsin.

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: