BİR BAŞKA BAHAR

27.04.2012 00:44:31

Esince nesim-i nev bahar, dökülür escarı badâmi abı revan üzre.

Hafifçe bir bahar rüzgar esiverince, badem ağaçları çiçeklerini tıpkı bir akar su gibi döker.

Bahar şehirlerde farkına ve tadına varılamadan geliyor. Baharı şairlere ilham kaynağı olan güzelliklerinden çok, havaların ısınmasıyla algılayabiliyoruz.

Benim doğup büyüdüğüm kasabaya bahar badem ağaçlarının çiçekli müjdesiyle gelirdi. Ardından zerdali ağaçları çiçeklenir, bahar bayramını ilk önce arılar yapardı. Hafızamdaki bahar kokusu, ılık bahar rüzgârlarının taşıdığı badem çiçeklerinin kokusudur.

Ara sıra esen ve görünmeyen şefkatli bir el gibi yüzümüzü okşayan bahar rüzgârı, uzun bir ayrılıktan sonra kavuşulan sevgilinin alnımıza kondurduğu bir buse gibidir. İnsanda yaşamaya dair güzel duygular uyandırır. Bedenleri bir heyecan dalgasıyla titretir.

Pek çok kişi baharın rengini yeşil olarak algılarsa da, bana göre baharın rengi beyazdır. Zira bahar ağaçlara yapraktan önce çiçekle düşer. Kendini bahar rüzgârının müşfik kollarına bırakan beyaz çiçek yaprakları, yeryüzüne dökülen sihirli bir yıldız yağmuru gibidir.

Kırlar beyaz yün yumakları gibi görünen kuzucukların sevimli ve titrek “ beee” sesleriyle hayat bulur. Bahar yağmurlarıyla coşan derelerin sesine kurbağaların coşkusu da eklenir, arı vızıltıları, kuş sesleri, tabiatın top yekun uyunmasına vesile olur.

Ve bahar istesek de istemesek de gönüllere düşer. Sevgi olur,söz olur,şiir olur.

Çocuklarımız ne kadar çok şeyden mahrum büyüyor. Zaman zaman onlara haksızlık yaptığımızı düşünüyorum.

İnsan fıtratı doğal olan şeylere uyumlu olarak yaratılmıştır. Bizler bedenlerimizi ve ruhlarımızı kandırıyoruz. Çağdaş yaşam formları olarak kabullendiğimiz yapay güzellikleri tek seçenek olarak görüyoruz.

Kulaklarımızı havuz fıskiyelerinin şırıltısına razı etmişiz. Burunlarımızı parfüm kokuları ile kandırıyor, gözlerimizi televizyonda izlediğimiz doğa görüntüleriyle uyutuyoruz.

Hayatımızı şekillendirip oturttuğumuz şehir hayatından vaz geçemeyeceğimiz malum. Ama hiç olmazsa hafta sonlarında kendimize ve çocuklarımıza bir iyilik yapalım. Şu sözünü ettiğim güzellikleri yaşamak için şehirden uzaklaşalım.

Sakın yanlış algılamayın .. Size tavsiye ettiğim şey, hafta sonunda Aladağ’a çıkıp bir su başında mangal yakmak değildir. Ben size çevrenizdeki kasabalara uzak köylere gitmenizi, oralarda kır gezileri yapmanızı, gün boyu hayatın özünü yakalayabilmek için mekân değiştirmenizi v e akarsu boylarında doğayı dinlemenizi öneriyorum

Çocuklarınızı hayatın orijinali ile tanıştırın. Tatil senede bir kere denize, ara sıra piknik alanlarına gitmek değildir. Kartın arka yüzündeki cenneti keşfedin.

Eminim tiryakisi olacak bana dua edeceksiniz.

Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

Huzur bulun, hayırla kalın.