
Fatma Kubilay
Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatının seçmeli ders olarak okutulması konusuna daha sonra değineceğimi geçen haftaki yazımda belirtmiştim.
Tabiî ki Müslüman bir toplum olarak çocuklarımızın Kur’an-ı Kerimi ve sevgili Peygamberimimiz Hz.Muhammed S.A.V. ‘nin hayatını öğrenmelerine karşı değilim. Ancak bu hususların siyasete alet edilmesine ve yüce dinimizin üzerinden prim yapılmasına karşıyım. Benim çocuklarım zaten Kur’an ı Kerim’i Arapça okumayı biliyorlar. Hatta büyük oğlum “seneye seçmeli ders olarak okutulmaya başlanırsa ben seçerim nasıl olsa biliyorum …” diye bir yorum yaptı.
Ben konuyu iki açıdan değerlendirmek istiyorum. Birincisi okullarda zorunlu olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi var zaten. Bu ders Din Kültürü olarak ayrılıp, din kültürü dersleri içinde pekala hem Kur’an-ı Kerim hem de Peygamberimizin hayatı öğretilebilir. Ahlak Bilgisi de ayrı bir ders olarak okutulabilir. Böylece liseler 4 yıla çıkartılarak çocuklarımızın hayatından çalınan bir yılda okutulacak bir ders aranmaz. Çocukları lisede okuyanlar bilir o uzatılan bir yıl için Uzay Bilimleri ve Astronomi gibi kitabı ve öğretmeni olmayan dersler okutulmakta.
İkincisi Kur’an-ı Kerim ‘in öğretilmesinden kastedilen arap harfleri ile okunuşumu? Arap harfleri ile okunuş öğrenildi peki ne anlattığını çocuklarımız anlayacak mı? İşte asıl mesele burada. Bana göre kutsal kitabimiz Arapça okunmasının öğretilmesi ile öğrenilmez. Türkçe okuyarak öğrenilir. Kutsal kitabimiz hayatımıza ışık tutacaksa (ki tutmalıdır) Türkçe öğretilmelidir. Bize ne anlatıyor, ne yapmamızı, nasıl davranmamızı öğütlüyor bunlar öğrenilmelidir. Yoksa arap harfleri ile okumak geleceğimiz olan gençlere hiçbir şey kazandırmayacaktır.
Ayrıca son olarak üzerinde durmak istediğim ve sürekli kafamı kurcalayan bir konuda acaba arap harflerine doğru gidiş mi var, acaba eğitim Arapçaya mı dönecek? İnşallah düşünce ve planlar bu yönde değildir. Biz TÜRK’ÜZ, dilimiz TÜRKÇE ve hep böyle kalmalı …
Sağlıcakla kalın….






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!