
M. Cengiz Poyraz
m.cengizpoyraz@gmail.com
Bir şehrin sokaklarına yukarılardan, çok yukarılardan bakıyor olsaydınız ne görürdünüz?
Koşuşturan insanlar… Kimi aşağıya, kimi yukarıya, Kimi sağa, kimi sola, koşuşturan insanlar. Bazıları sevinç içinde, bazıları hüzünlü. Bazıları öfkeden kendinden geçmiş, bazıları heyecandan kıpır, kıpır.
Alışveriş edenler, bankalara girip çıkanlar, ellerinde evrak Devlet dairelerinde her söylenene peki efendim diyerek iş takip edenler. Derdine deva arayanlar.
Kimileri sevgilisine gidiyor, kimsi kavga etmeye. Kimileride öylesine başı boş dolaşıyor kalabalıkların orta yerinde.
Yaşlı bir adam banka oturmuş, akşam güneşinin hüznünde hala ele geçiremediği mutluluğu hayal ediyor. Sokaklarda çocuklar oynuyor, yarınların kendilerine ne getireceğinden habersiz.
Dünya dönüyor, mevsimler değişiyor, zaman akıp geçiyor parmakların arasından.
Ancak bütün insanların birleştikleri ortak bir payda var. Her kes sonunda ortak bir hedefe koşuyor, farkında bile olmadan. “Ey insan ala külli hal öleceksin” kavlince insanlar kabre koşuyor. İsteseler de, İstemeseler de.
Yayla ya gidenler. Layla ya gidenler. Bir diskotekte kendinden geçmiş dans edenler. Hastane odalarında acılar içinde kıvrananlar. Herkes kaçınılmaz bir sonda birleşiyorlar.
Ama kimse umursamıyor. Herkes koşuşturmakta. Dökerek, saçarak, kirleterek, kendinden sonra gelecekleri aklına bile getirmeden koşuyor.
Kimileri insanları yönetme şehvetiyle kendinden geçmiş, ayağına takılan her şeye sövüp sayıyor. Kimileri onun peşinde koşuyor ve bağırıyor “Allah sizi başımızdan eksik etmesin” diye.
İsyan edenler, iltifat edenler. Kıskananlar, nefret edenler. Dua edenler, beddua edenler. Bir gürültüdür gidiyor. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor, asıl yapması gerekenleri aklına bile getirmeden. Herkes bir yere varmaya çalışıyor o yerin neresi olduğunu bilmeden.
Sonunda varıyor da. Ama şaşkınlık içinde. Şaşkınlığı da bir ömür boyu koşuşturduktan sonra ellerinin niye boş olduğuna.
Düşünüyor. Artık düşünmek için çok zamanı var… Ama boşuna
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.
Huzur bulun, hayırla kalın.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!