Fatma Marmara [email protected]

UZAK DİYARLARDA KALBİ VATANI İÇİN ÇARPANLAR 2.Bölüm

19.01.2015 00:00:02

Vatanından uzakta olsa da Türkiye’yi ve Türklüğü anlatmak için gecesini gündüzüne katan bir aile Nevin ve Şenol Bakır çifti. Amerika da yaşayan vatandaşlarımızı bir araya toparlayıp orada da bizim kültürümüzü yaşatma çabası içindeler. Bu uğurda 20 saat çalışmanın bile yetmediğini söyleyen Türk İş Kadını Nevin Bakır ile sohbetimiz kaldığı yerden devam ediyor.

-Amerika da yaşayan halkımızla ilgili gözlemleriniz nelerdir ve bu konu ile ilgili nasıl bir karar aldınız?

Amerika’ya geldiğimizde halkımızın birbirleri ile iletişim içinde olmadığını, dağınık ve birbirlerinden kopuk yaşadığını zaten bizim yaşadıklarımızla da gördüğümüz için biliyordum. Bu konuda ne yapabilirim diye düşünürken, burada bulunan Hürriyet Gazetesi’nin kapandığını duydum. Eşimle de bu konuyu iyice görüşüp, “Sultan Magazin Dergisi’ni” çıkarmaya karar verdik. En büyük amacımız da ülkemizi burada temsil eden örnek bir insan olabilmek ve Türk adını duyduklarında akıllarda çok iyi bir izlenim oluşturabilmekti. Burada bulunan Türk halkımıza hizmet etmek, onları yani bizi bir araya toplamak ve birleştirmekti.

-Bu bağlamda hedefe ulaşmak için attığınız adımlar ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Çocuklarımıza gelenek, görenek, örf adetlerimizi öğretmemiz, halkımıza kendi kültürümüzü unutturmamamız ve bunun için de çok çalışmamız gerekiyordu. Kızımızı da bebekliğinden itibaren bütün milli ve dini programlara götürüp ona kendi kültürümüzü, dilimizi, dinimizi öğretmeye çalıştık. Daha okulun ilk yıllarından itibaren öğretmenlerine tercümanlık yaptı. 2 defa başarı ödülü, ayrıca Beyaz Saray’dan ve Başkan Barack Obama dan 2 yıl üst üste başarı belgesi aldı. Bunu yurtdışında başarmak hiç kolay değildi. Bu konuda yazılı ve görsel basının etkisi de tabi ki büyüktü.

-Bu kararlılığınızı uygulamaya ve dergiyi de çıkarmaya başlarken ilk zamanlar olumlu, olumsuz olarak neler yaşadınız?

Yine bir zorlu sürece girmiştim ama zaten başarıya ulaşmak öyle kolay olmuyordu. Arkadaşlarım “sen güçlüsün bunu başarırsın” diyerek bana güç verdi. İlk sayımız “Türk Günü Yürüyüş ve Festivali’ne” denk gelmişti. Bu bir avantaj olmuştu. Hep dualarım “Allah’ım bana güvenen ve başaracağıma inananlara karşı beni mahcup etme” oldu. Bana güvenen dostlarımla birlikte “senin ki bir hayal, heves geçer” diyenlerde çok oldu. Ben hiçbir zaman bir hayal ya da heves uğruna yola çıkmadım.

Daha 2. Ayda sosyal medya üzerinde takiplerimizde çoğalmaya başlamıştı ama istediğimiz desteği de göremiyorduk. Tüm yapılan etkinliklere katılıp onları sıcağı sıcağına web sayfamızdan da halkımıza anlatmaya başlamıştım. Bu yola girdim ve süreç zorlu olsa da ne olursa olsun olmamalıydı. Yeni olduğumuz için reklam alamıyor ve maddi olarak da çok büyük sıkıntılar, hayal kırıklıkları yaşıyorduk.

-Bütün bunlara rağmen çalışmalarınızı ne şekilde devam ettirdiniz ve aldığınız ödüllerden de bahsedebilir misiniz?

Daha çok çalışmaya başladım. Her gün 3-4 saatlik yol gidiyor hiçbir aktiviteyi kaçırmıyor ve her şeyden insanlarımızı haberdar ediyordum. Artık çalışma saatlerim 20 saati bulmuştu ve bu süre bile yetmez olmuştu. Dergimizin 1. yılın da New York Giresunlular Derneği’nin düzenlediği ödül gecesinde “ Yılın En İyi Dergisi” ödülü ile yayın hayatının ilk ödülünü almış olduk. Bu bizi daha çok teşvik etti ve güç verdi. 2.sürpriz ödülde 1,5 yılı geride bıraktığımızda Amerikan Giresunlular derneği tarafından 2 tane plaket almamızla oldu. Yine Amerika’da ki Türklerin Sesi olabilmek onlara daha faydalı olabilmek amacı ile 2014 Kasım itibari ile de “Türklerin Sesi” online gazetemiz yayın hayatına girmiş oldu.

-Ülkemiz adına Amerika da yaptığınız ve katıldığınız diğer çalışmalarınızdan da bahsedebilir misiniz?

Türkiye’yi tanıtım, çocuk eğitimleri gibi konularda okullara yardımcı oluyordum. Kütüphanelerimizle bağlantıya geçtik. Öğretmenlerden bir kısmı, Türkiye’nin nerede olduğunu bile bilmiyordu. Bu beni çok üzdü. Daha fazla bir şeyler yapmalıyız diye düşündüm. Okullarda Türkiye ve Türklerin kim olduğunu anlattık, öğretmeye çalıştık. Türk Konsolosluğu ve derneklerle Türkiye tanıtım programları, Ermeni Yalanları mitingi, Milli ve dini bayramlarımız, Türkiye’yi destekleyici mitinglerde de hep birlikte yer aldık. Elimden geldiğince tüm önemli programlarda yer almaya özen gösterdim.

Devam edecek