Fatma Marmara [email protected]

CAN YANARKEN GÖZ GÜZELİ GÖREMİYOR

02.11.2014 12:00:05

Güzellikler derim hep, güzellikleri severim, güzellikleri yazmak isterim; isterimde ne mümkün!

Aslında bu hafta ki yazımda Yedigöller’e yaptığımız gezimiz sonrası uzun uzun bahsetmek isterdim gördüğüm güzelliklerden.

Öyle ya sonbaharın tüm görselliğinde, bütün renklerin ahenkle dans ettiği Bolu’muz da bunu en iyi görebileceğimiz yerlerden biri, cennetten bir köşe olan birbirinden güzel yedi tane göl. Neyse ki daha önceden bir gidişimde burada ki köşemde doğanın sanatı, http://www.boluekspres.com/icerik/kose.php?i=9533 başlıklı yazımda yazmıştım; benim gözümle buranın tüm güzelliğini ve özelliğini.

Daha da bir güzelleşmiş bu sene sanki. Daha bir renklenmiş.

Yine gökyüzü almış bulutlarını gelmiş. Sularında mavi yeşille yetinmeyip, ağaçlardaki sarıdan kırmızıya ve yeşilin her tonuyla tüm renkleri üzerinde toplayan birbirinden güzel göllerde yansımaya. Bir katkıda benden olsun dercesine. Dallarda tutunamayıp düşen sarı sarı yapraklar ise suyun üzerinde edalı yüzüşlerde.

Yollar yine aynı üzerinde ki deliklerden dolayı gidiş geliş bir işkence halinde. Geçen sene yol yapım çalışması var diye Ayı Kayası Milli park alanının altında ki patika yoldan gitmiştik. Bu sene asfaltta rahat gideceğimizi düşlerken, yola döşenecek toprak en az 2 km. boyunca, yolun bir tarafına yığılmış ve hatta öyle bırakılmış, üzerinde otların bile bitmiş olduğunu gördüm hayretler içinde. İşin garip tarafı bu alanda tek araç geçişi var, karşıdan bir araba gelse kenara çekilip geçmesine izin verebileceği bir yer yok. Bütün araçlar sabah Yedigöller’e gidiş akşamda dönüş yaptığından böyle bir durum yaşanmamış demek ki.

Beni en çok ürküten de ormanın içinde, piknik alanı dışında mangal ateşi yakıldığını görmem oldu. Bu günlerde orman nemli ve hava yağışlı olsa da bu olmamalı diye düşünüyorum. Başka Yedigöller yok ki başka yeryüzünde böyle bir cennet köşe yok, bir kıvılcımla yok edilecek.

Yazımın başında dedim ya güzelliklerden bahsetmek isterim hep ama ne mümkün. 29 Ekim, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91 yıldönümü. Gölgeler düştü üzerine kutlanamadı; ne yurdumuzda ne de Bolu’muz da tam hak ettiği şekilde, coşku ve neşe içinde.

Hem de ne gölge daha yazılıp söyleneli, ağıtlar yakılıp, gözyaşlarıyla izleneli ne kadar zaman geçti ki üzerinden? Çaresiz yüreklerin yandığı, umutsuz bekleyişlerin hüzünle, hüsranla son bulduğu Soma Faciası’nın ardından da bir yenisini daha yaşadık.

“Geleceğin A takımı 5. Bölüm” yazımda “Kapkara bir haber” (http://boluekspres.com/icerik/kose.php?i=9234) başlığı ile yazmıştım. Ülkemizde ki bu tarz maden yataklarında yabancıların yaptığı incelemeler de “Türkiye'de güvenlik açığı bulunduğunu, iş ve sağlık güvenliği konularında asgari standartların dahi yerine getirilmediğini ifade ettiklerini. Hala aynı yerdeyiz demek ki?

Bir de Allah’tan geldi diyorlar! Ne yüzle?

Allah’tan gelene doğal afet derler, bu ihmalkârlıktan yaşanan insanlığı hiçe sayan utanç tablosu.

Tarımdan karnını doyuramayan köylümüz açlık ve sefalet sınırına gelince bu madenlerde canı pahasına çalışmayı kabul ediyor. Maden ocağının sahibinin tüm şartlarını kabul etmek zorunda kalıyor.

Atalarının kanları ile sulanmış bu topraklarda doğmuş büyümüş, yine bu topraklarda yaşayan ve Atatürk’ün “ Üreten köylü milletin efendisidir” dediği köylümüz.

Üreten köylümüzün elinde ki tohum yok oldukça, ekilebilir tarlaları dışarıdan gelen tohum ve gübre sayesinde bozulmaya başladıkça, ürünleri para etmedikçe, kendi üreticimizden almak yerine dışarıdan getirtildikçe, bu arazilerinde kıymeti kalmadı ve tabi köylüde üretemez hale geldi.. Zaten değerli arazilere de binalar dikildi, dikiliyor da. Hal böyle olunca, gözünü para hırsı bürümüş ve daha fazla kar etmek adına insana değer vermeyenlerin eline düştü insanlarımız.

Bir tarafta da diğer yaşananlar. Yine şehit haberleri, öldürülen polis ve askerlerimiz. Büyük elçilikler de sarı toz alarmı biyolojik ve kimyasal silahlarla da gözdağı vermek isteniyor gibi. Dileğimiz tarihin tekerrür etmemesi.

Sevgi ve saygılarımla

Fatma Marmara

Fotoğraflar:yazarımıza aittir.

YORUMLAR (Toplam 2 yorum)

Fatma Marmara (07.11.2014 20:37:51)

Değerli yorumunuzla beni onurlandırdınız,ben çok teşekkür ederim Fuat Bey.Siz de sağolun ve var olun ki biz de sizin engin tecrübe ve bilgilerinizden istifade edebilelim.

fuat bayramoglu (03.11.2014 10:41:55)

Kıymetli Fatma Marmara Hanımefendi, Büyük emek, gayret vererek hazırladığınız bu güzel yazınız nedeniyle size çok teşekkür ederim efendim. Var olun. Sağolun.