• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

GÜLÜMSEMEYİ SUÇ SAYMAK

07.01.2013 01:01:02

GÜLÜMSEMEYİ SUÇ SAYMAK

07.01.2013

Dünya’ da olduğu gibi Bolu’ da da bir şeyler iyiye ve güzele dair değişiyor, gelişiyor. İletişim ve kişiler arası ilişkiler bu gelişimi, değişimi sağlayan etmenler arasında bulunmaktadır. Mutluluğun kapıları da bu şekilde açılıyor. Nadir de olsa bazı kişilerde bu durumun tersi görülebiliyor.

Yılbaşı ertesi günü fırça temizleme solüsyonu almak için her zaman ki resim malzemeleri satan yere gittim kapalıydı. Ressam arkadaşımın birkaç gün önce söylediği yer aklıma geldi.

Ellerindeki resim gereçlerini bitirmek için indirime girmişler. Yeterince malzemem olmasına rağmen, 16 tüp boya 5 fırça aldım kasaya geldim.

Benden sonra biri daha geldi kasaya, kasiyer beni bıraktı ona yöneldi ve bana

 “ sizin işiniz uzun tek tek hesaplayacağım” dedi. Olur diye başımı salladım. Gülümsedim. Zira mutluydum, yeni bir yılın ilk günü, yeni renk renk boyalarım elimde, bunun verdiği gülümseme de yüzümde. Yetiştiğim aileden gelme bir kalıcılıktır bu; alışkanlığın da ötesinde, insanlara gülümseyerek bakabilmek. 16 yıl kaldığım İzmir’i de bu yönüyle çok severim. Tanıdık tanımadık herkes birbirine gülümseyen gözlerle bakar ve sıcak bir tebessümle selam verir.

 Kasiyer hanım yüzüme uzunca, ters ters baktı ve  

“niye gülüyorsunuz?”  dedi.

“Pozitif enerji” dedim.

“ben negatif enerjimi veriyorum siz ne demek istiyorsunuz”

Haydi, buyur buradan yak derler. Bir anda yüzümde ki gülümsemenin yerini ciddiyet aldı. Anladım geceyi kötü geçirmiş bulaşmayayım, işim bitsin gideyim diye düşündüm ve

“ tamam, siz hesaplayın, benim ödemem gereken rakamı bana söyleyin, gideyim”

“Bekleyin, buranın işini hallediyorum, sizin işiniz uzun tek tek hesaplayacağım” dedi. Alt tarafı, 3 farklı markadan 16 tüp boya. Ya sabır çektim. (Bu konuşma birkaç benzer cümle ile bir süre daha sürdü.)

 Ağzım bir karış açık arkama döndüm, baktım; bekleyenlere ve şahit oluyorlar bu konuşmalara. Onlar da garip garip çık çık diye kasiyeri onaylamadığını belirten sesler çıkardı. Bu arada biz beklerken (arkamdakilerle beraber) o diğer taraftan sıra dışı müşterileri de almaya devam ediyor. Elimdekileri bırakacağım bunu da yapamadım. Artık arkamda bekleyenler dayanamadı ve aldıklarını bırakıp, çekip gitti; çekindiler beklide

“aman bize de sarmasın” diye. Nihayet işim bitti.

“Oh kurtuldum çok şükür” deyip dışarı çıktım torbaya baktım birde ne göreyim fırçalar yok. Fişe baktım; evet, ödemesini yapmışım. Geri döndüm, bu günün sınavı bu olsa gerek diye düşünerek. Fişi uzattım, torbayı da fırçaların unutulduğunu belirterek. Arkadaşına döndü, sinirli bir ifade ile

“sen koymadın mı? Fırçaları” arkadaşı

“yok, ben yerine kaldırdım” dedi ve koşarak aldı geldi.

 “Allah’ım, bu yıl böylemi geçecek, kâbus gibi” bu düşünceler içinde diğer işimi halletmek için bir başka yere gittim.

Bir ilgili, bir ilgililer; güler yüzlü, tatlı sözlü, yardımcı olmak adına pervaneler. Çözüm bulunamadı; öneri ve tarifler. Gönderdikleri yere gittim ona keza, saygın ilgili, çözüm üreten, onlarda güler yüzlü, nazik ve kibar.

 

İşte dedim olması gereken kişiler ve bir de diğer kişi. Sorunlarını da almış gelmiş iş yerine, çatacaktı birine, ben denk geldim; gülümseyerek yüzüne baktım diye.

Bolu’ da her gün yeni iş yerleri açılıyor. Mağazalar ürünlerini satabilmek için kampanyalar düzenliyor. Kişilerin, müşteriye olan davranışlarında daha da dikkatli olması gerekiyor. Gülümsemeyi bilelim ve gülümseyerek bakana, gülümsemeyerek cevap vermeyi de bilelim. Bize bahşedilen ayrıcalıktır, insanca iletişim kurmanın bir şeklide budur.

Not: Fotoğrafların, o gün uğradığım yerlerle ve kişilerle ilgisi yoktur.

Sevgi ve saygılarımla..

 Fatma Marmara

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: