• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR 8. Bölüm

20.08.2012 23:01:01

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR

 VIII.Bölüm

20.08.2012

 Urfa sergimiz ve yolculuğumuz da; gördüklerimi, duyduklarımı, yaşadıklarımı aktardığım yazı dizimin 8. Bölümü

 İnsanlık tarihinin başlangıcı, insanlığın anayurdu,  yani dünyanın en eski kenti Urfa’nın ana caddesinde ilerliyoruz. Tarih, sanat, bilim, edebiyat, hukuk, inanç, medeniyet kültürü ile geçmişten günümüze köprü bu şehir. Her yeni kazı ile tarihe kaynak niteliği taşıyan, tarihin yeniden yazılmasını sağlayan Urfa.

 

11500 yıllık tarihiyle dünyanın en eski heykellerinin, tapınağının bulunduğu, Adem a.s. ile Havva anamızın ilk buğday ve mercimeği yetiştiği yer. Sanatın (resim, heykel, mimarlık gibi) başlangıç noktası, hayvanların ilk evcilleştirildiği, Nuh tufanından sonra yeniden ilk kurulan, üzerinde sayısız medeniyetleri barındırmış olan şehir.

  

İlkel dinlerin dünyada ki en eski merkezi, çok tanrılı dinlerinde yaşandığı yer. Tek tanrılı dinlerin atası Hz. İbrahim a.s. doğduğu yaşadığı ve 129 peygamberin gelip geçtiği, Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra ki dördüncü inanç şehri.

  

Suları bol anlamına gelen Edessa, Er-Ruha, Orhe, Orhai sonunda da Urfa adını almış, Ulusal Kurtuluş Savaşın da Fransız işgalinden topraklarını savunarak kurtarmış, gösterdiği kahramanlıkla 1984 yılında haklı olarak şanlı unvanını almış şehir. Senin gibi sayısız medeniyetlerin yaşandığı, tarihi ve doğal güzellikleri üzerinde barındıran kardeş şehrin Bolu’dan selam ve sevgilerimizi getirdik.

  

Sergiyi açacağım Belediye Sergi salonuna gelmeden önce daha Bolu’dayken bize yardımcı ve destek olan ve davetiyelerin dahi dağıtılmasını sağlayan Mehmet Baki Özmen Beyin bürosuna gittik. Ankara da ki toplantılarda görmüş, başarılı çalışmalarını da duymuş ve buraya gelmeden önce telefonla görüşmüştük sergi konusunda.

Urfa da kaldığım sürece en büyük desteği gördüm Mehmet Baki Bey den ve ailesinden. Böylece çok değerli bir dostluğun temelleri de bu sergi sayesinde atılmış oldu aslında.

  

Oğlu Mehmet Akif Özmen Beyle birlikte sergi açacağımız salona gittik. Hafta sonu olmasına rağmen Şair Nabi Kültür merkezinde görevli iki arkadaş da geldi ve her ikisinin adı da Ali. Benim burada ki sergi ile ilgili belediye de ilk görüşmeleri yaptığım bir diğer kişinin adı da Ali’ydi. Arkadaşlarının taktığı lakaplarla Şeker Ali ve Kaymak Ali, Ali Beyler sağ olsunlar yardım için kolları sıvadılar. Hep birlikte tabloları taşıyıp yerleştirmeye başladık. Birilerimiz içeriye taşırken, bir diğerimiz de sardığımız koruyucu paketlerinden çıkarmaya başladık.

  

Tablo yerleştirmek kolay bir şey değildir. Farklı boyutlarda olduğundan hepsini belirli bir hizada santim santim ayarlamalısınız. Görselliği de çok önemli zira benim ve kızımızın çalışmaları doğaya ve tarihi dokulara ait her eseri barındırmakta. Bundan dolayı da ziyarete gelenlerin gözünü yormamalı, yanındaki diğer tablolarla uyum içinde olmalı, her bir çalışma kendini gösterebilmeli “bakın sizin için bende buradayım” dercesine,  karma çalışmalarda durum böyledir. O nedenle saatler alır yerleştirme. Asarsın olmadı der başka yerde denersin. Üzerine düşen ışıktan, kompozisyonuna kadar her şey ayarlanmalıdır. Zira burada sunulan sadece gözlere ziyafetle kalmayıp, duygu ve düşüncelere de ulaşabilmelidir.

                                                                                              Devam edecek

Fatma Marmara

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: