FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR 6. Bölüm

06.08.2012 23:01:01

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR

VI.Bölüm

06.08.2012

Urfa sergimiz ve yolculuğumuz da; gördüklerimi, duyduklarımı, yaşadıklarımı aktardığım yazı dizimin 6. Bölümü

Kızıl ve koyu kahve tonlarda ki toprakların bulunduğu tarlaların arasında yolculuğumuz devam ediyor. Etrafta ki dağların tepelerini sırt üstü yatmış insan şekline benzetiyorum. Yorucu yolculuktan dolayı bende o şekilde yatıp dinlenmeyi istiyorum.

Yurdumuzun Batı ve Güney bölgelerinde yetişen Frenk incirleri var, yolumuzun sağında ve solunda. İlk İzmir’de yemiştim; tatlı, sulu, etli, bol çekirdekli, pembe, turuncu ve sarı renk tonlarında ki bu meyveyi. Kaynanadili diye de bilinen bu kaktüs ( Opuntia ficus- indica) Hint inciri, Frenk inciri, dikenli incir diye de biliniyor. Özellikle C başta olmak üzere, vitamin deposu olan bu meyve açlık isteğini bastırdığından, diyet yapanlar içinde tercih edilmektedir.

Bağırsak faaliyetlerini düzenleyen, kabızlık sorununu gideren, vücut direncini artıran ve zindelik veren bir bitkidir. Doğada kendiliğinden yetişmesinden dolayı da tamamen organik olma özelliğine sahip bir meyvedir.

Renk renk çiçekli, kekik kokulu, zeytin ağaçlı Osmanî’ye yi geride bıraktık ve çam ağaçlarının yoğun olduğu, Bahçe ilçesine geldik. Bir anda yanımızda ki dağın tepesinde gördüklerim, arabayı durdurup kare kare fotoğraf çekmeme neden oldu.

Yüzyılımızın modern yel değirmeni misali, Gökçedağ’ın tepesinde süzüle süzüle, nazlı nazlı dönen, rüzgâr enerji santralleri. 85 metre yüksekliği ile 30 katlı bina yüksekliğine sahip bu türbinler. Nükleer santraller, termik santraller, HES ler doğaya zarar vermekte, atmosfere zararlı gazlar salınmakta, havamız, suyumuz kirlenmektedir. Rüzgâr enerjisi ise tam tersine doğa ile uyumlu, doğaya dost, tükenme ihtimali olmayan, tıpkı güneş enerjisi gibi yenilenebilir, temiz enerjidir.

Bu enerji santralleri için bizim ülkemiz, rüzgâr potansiyeli yüksek ülkeler arasında sayılmaktadır. Avrupa Parlamentosunun belirlediği rüzgâr endeksinde 2000 birim üzerinden ölçeklendirilmiştir. Bu ölçeklendirmede Danimarka’nın çok üstündeyiz.

Dünyada rüzgârdan enerji üretiminin % 36,3 Almanya’da gerçekleştirilmektedir. Bu enerjiden en çok yararlanan diğer ülkeler; İspanya, ABD, Danimarka, Hindistan, Hollanda, İtalya, Japonya ve Çin’dir. 17 adet rüzgâr türbini ile yılda, 38 milyon kilovat elektrik üretilebiliniyor. Türkiye de rüzgâr enerjisi kaynaklarının teorik olarak, Türkiye’nin elektriğinin tamamını karşılayabilecek yeterlilikte olduğu belirtilmektedir.

Nurdağı, eski adı ile Gâvurdağı tünelinden geçiyoruz. Dağlık arazi olduğundan bölgede çok sık tünellerle geçişler sağlanmış, birinden çıkıp bir diğerine giriveriyorsunuz. Bir anda aklıma kazılarda ortaya çıkan atalarımızın yaptığı yer altı geçitleri geldi. O zaman ki teknolojiyle öyle sağlam yapılar, tüneller yapmışlar ki bu günümüze kadar gelmiş. Asırlar sonra bizlerin yaptıkları bu tünellerde çok ileri ki kuşaklara ulaşabilecek mi? Diye düşündüm de bir anda depremlerde yıkılan yapılar geldi gözlerimin önüne. Umarım bizden de geleceğe ulaşır diye geçti içimden.

Antep şehitler ormanından geçiyoruz ve bu güzel ile gazi unvanını kazandıran günleri, Nazım Hikmet şöyle dile getirmiş dizelerinde.

“Antepliler silahşor olur, uçan turnayı gözünden vurur.

Kaçan tavşanı art ayağından vururlar ve Arap kısrağının üstünde,

Taze yeşil selvi gibi, ince uzun dururlar.

Antep sıcak, Antep çetin yerdir.

Antep düşmana boyun eğmeyen yiğitleri yüzünden,

Gaziantep’tir”

Devam edecek

Fatma Marmara