FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR 2. Bölüm

09.07.2012 23:01:01

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR

II.Bölüm

09.07.2012

Geçen hafta 1. Bölümünü paylaştığım, 14. Sergimiz için gittiğimiz Urfa yolculuğumuz da: gördüklerimi, duyduklarımı, yaşadıklarımı aktardığım yazı dizimin 2. Bölümünde sizlerle tekrar birlikteyiz.

Devam eden yolculuğumuzda, Yeniçağa Gölet’ine geldik. Göğü kıskandırmak istercesine daha da canlı mavi, yeşil, turkuaz renklere bürünmüş. 990 metre yükseklikte ki göl, 2780 dekarlık bir alanı kaplamaktadır. En derin yeri 12 metreyi bulan çanak bir göldür.

Çeşitli kuşların ve diğer tüm canlıların uğradığı, tabii başta insanların her türlü faydalandığı ve avlandığı yerdir. Sazan, karabalık ve kerevit bu gölün sularında yaşamaktadır. Güzelim Bolu 200 civarında göllerin ile daha da bir güzel ve şirinsin.

Bu gün yola çıkmadan önce CHP Bolu Millet Vekili Tanju Özcan’ın, bir yıllık yapmış olduğu çalışmalarının da paylaşıldığı basın toplantısına katıldım. Bu yazı dizisi her şeyi içerdiği için, size toplantıdan notlar aktarmak istiyorum.

Bir yıllık süre içinde 73 adet soru önergesi verdiğini belirten Tanju Özcan, Bolu ile ilgili konuların ağırlıkta olduğunu ve bunların bir kısmının ulusal basında da yer aldığını söyledi. Ayrıca TBMM’ne 11 adet kanun teklifi ve 10 adet araştırma önergesi verdiğini de aktardı.

TBMM kürsüsünden yaptığı 26 adet konuşmasında, Bolu’nun sorunlarını dile getirdiğini ve Ankara’da 6 adet basın toplantısı düzenlendiğini, bunlarında ulusal basında çıktığını sözlerine ekledi. Yine ulusal basında kendi ile ilgili 375 haber çıktığını ve hedeflediklerinin önemli bir kısmını yapmış olduğunu da dile getirdi.

Yolculuğumuz devam ediyor. Hava sıcaklığı tüm etkisini hala bu saatte ve burada bile hissettirmekte, Urfa yanıyor diyorlar nasıl dayanacağız bilmem.

İzmir de yaşadık 16 yıl, çok sıcaktı ama yapış yapış yapan öyle yoğun bir nem yoktu. Minicik gölge bile nefes aldıracak bir serinlik, ferahlık verirdi. Bir de tatlı tatlı esen imbatı, meltemi. Güzel şehir İzmir, üzerinde ki Avrupalı edasıyla, kordonu, Alsancak ve faytonuyla, gevreği, kumrusu, çiğdemi, neşeli, sıcakkanlı, dost canlısı halkı ile kalplerde iz bırakan şehir seni çok özledim.

İlk çay molamızı verdik, çay benim için vazgeçilmez, ayrı bir düşkünüm, içmesem başıma ağrılar girecek kadar. Hiç acelemiz yok, zamanımız oldukça bol, o nedenle geze geze, göre göre gitmek istiyorum; her bir kareyi yaşayarak, hissederek yolculuk yapmak. Zira bu dizi yazımda her şeyi anlatmak istiyorum.

Devam edecek

Fatma Marmara