• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR 1. Bölüm

02.07.2012 23:01:01

FIRÇA VE KALEMLE PAYLAŞIMLAR

02.07.2012

Bu hafta Urfa dan sevgi ve selamlarımla başlamak istiyorum.

 

 Bolu sergimizin ardından, Urfa da 14. sergiyi açtık. Bu sergi de yine anne kız olarak açılan sergilerimizden biri. Bu haftadan itibaren, seyahatim esnasında gördüklerimi, duyduklarımı ve yaşadıklarımı, hayal bahçenize ulaştırıp, gönül gözünüzle görebilmenizi sağlayarak, sizlere sunmayı istiyorum. FM ( Fatma Marmara) in gözünden, kulağından girip, aklından, kalbinden, kaleminden, kâğıdına dökülenleri sizlerle yazı dizisi olarak paylaşmak.

 

Urfa’ya yolculuğumuz başladı. Arabaya tablolar yerleştirildi, full doldu. Bolu’nun, Akşemseddin diyarı Göynük’ün ve internetten ya da telefonla arayıp iyi yolculuklar dileyenlerin, selamlarını da aldık başımız üzerine, koyulduk yola.

  İlk kez gidiyoruz Urfa’ya hem buraları görmek, hem de buralarda yaşayanları, Urfalıları yakından tanımak ve yaptığımız bu güzellikleri, emeklerimizi onlarla görsel açıdan paylaşmak adına.

 Peygamberler diyarı, rivayete göre 129 peygamberin gelip geçtiği, eski yaşanmışlıkları üzerinde barındıran tarihi dokusunu anlatan sokak ve kalıntıları görmek için. Hep merak ettiğim bu şehri, şimdi televizyondan, internetten, dergilerden, haberlerden tanımanın dışında, kendi bakış açımla görmek.

 Taktık navigasyon cihazımızı arabanın camına, öyle ya yol bilmiyoruz, iz bilmiyoruz, teknoloji sağ olsun, bizi Urfa belediye binasına kadar götürecek. Daha biz Bolu’dayız o tarife başladı, “bir sonraki sokaktan sağa dön, sonra yine sağa dön” bizim uğrayacağımız yerler var henüz şehrimizden ayrılmadan yapacaklarımız, kalan ufak tefek işleri halletmek adına. Tabii bu durumda dönüyoruz onun söylediği yönün tam tersine, başlıyor bizim cihaz yeniden hesaplıyorum demeye, bu o kadar sık olmaya başladı ki isyan edip devrelerini yakacak neredeyse. İnsan olsa küserdi herhalde söylemiyorum bir daha işte, beni dinlemiyorsunuz diye.

 

Nihayet çıktık D 100 otoyoluna ve oradan da otobana. Güneşin batmasına daha 1- kaç saat var. Bolu’muz bu dünyanın cenneti adeta, yemyeşil her yer, yeşilin her tonu alabildiğine ve üzerimizi mavinin tüm tonları ile gök kubbe kaplamakta,  benim sıralamada ki ilk iki rengim ve işte üçüncüsü de tarlalar içinde açmış çiçekler mor ve eflatunun tonlarda.

 

Tüm renkleri çok seviyorum, ayıramıyorum aslında, hepsi birbirinden güzel, gelinciğin kırmızısı, gülün pembesi, çiğdemin sarısı. Şükürler olsun ki o renkleri görebilen gözler vermiş Yaradan’ım ve onların saçtığı güzel kokuları duyabilen burun, etrafımızda ki diğer canlıların seslerini duyuran kulak. Onlara ulaştıran ayak, dokunan el ve bunları, her şeyi düşünebilen akıl. Saydıkça devam eden bir zincir ucu gelmeyen o kadar çok ki, burada dünyaya gelmek bile, baş edilen bir lütuf bizlere.

 Önümüzden, yanımızdan ilerleyen yerli ve yabancı plakalı araçlar çarpıyor gözlerime. Her şey hareket halinde, koşuşturmaca içinde, sanki ağaçlar otlar bile yerinde duramıyor, sallanıp duruyor rüzgârla dans edercesine.

 İşte ileride pembe pembe çiçek açmış yonca tarlaları, yolun bir diğer tarafında ise sarı renk hâkim. Arada gülkurusundan, yavruağzına, maviden beyaza yani tüm renkleri ile selamlamakta doğa bizi. Sessizce gülümseyen gözlerimle bende karşılık veriyorum ve iltifat değil, gerçeği söylüyorum çok güzelsin.

 

 Ben aşığım itiraf ediyorum evet, doğaya, renklerine, yaşayan canlıları, cansızları ile tüm görsel güzelliğine, oluşumlarına, rüzgârına, güneşine, denizine, gölüne. Bu güzellikleri, renkleri de zaten yansıtıveriyorum tuvallerime, kuşların, ağustos böceklerinin, derelerin sesleri eşliğinde. Bir arkadaşımın sözü aklıma geldi

 “renk renk boyalarınla sana mutlu bir gün diliyorum” diye. Evet, ben çok mutluyum renklerin içerisinde.

 Devam edecek

  Fatma Marmara

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: