Turizm Kenti

23.06.2014 00:00:00

Bolu, Ankara ve İstanbul’un ortasında kabuğundan tam olarak sıyrılamamış, kendi yağında kavrulmaya çalışan bir il olarak bilinir.

Sanayi yönünden kendi emsallerinde olan illere nazaran belki daha az gelişmiş sayılsa da, belirli alanlarda Türkiye’nin incisi olma yolunda ilerliyor. Beyaz et sektörü, deri sanayi ve turizm.

Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman ve onlarla bu üç sektörü konuştuğumuzda cümlemizi tamamlamadan turizm seçeneğini seçeceklerine hiç kuşkumuz yok. Peki biz Bolu halkı olarak bu konuda ne düşünüyoruz? Gelecek için temennilerimiz neler, hayallerimiz neler?

İlimiz çevresine baktığımız zaman çok çeşitli sporlar yapılabilir; doğa yürüyüşleri, kayak, bisiklet, doğa kampı, paraşütle atlama, futbol vs… saydığım sporlar çok rahat bir şekilde yapılabilir. Bunlara tenis kortları, basketbol sahaları, daha modern futbol sahaları, yüzme havuzları vs. eklediğimizi düşünelim. Bolu’nun turizmde yeşili ile ön planda spor kenti olduğunu… neden olmasın?

Yeşilin sarmaladığı ilimiz merkezinde onbeş km çaplı bir alanda geçmişten beri betonlaşma ile birlikte iki farklı kısım oluşmuş. Merkez beton, çevre orman bitki örtüsü. İl dışından gelen misafirlerimiz hemen kendilerini Abant, Gölcük, yaylalar kısacası yeşilin içine atmak istiyor. Ve her geldiklerinde de kendilerini büyüleyen doğa ile baş başa kalıyorlar. Şehir içini sevmiyorlar, çünkü geldikleri yerden çok da farklı değil. Peki şehir merkezini daha yeşil, daha güzel hale getiremez miyiz?

Doğu ve orta avrupayı araba ile gezme fırsatı bulduğumdan, bu ülkelerin küçük illerinin hemen hemen çoğunda düzenli ve tek tip yapılaşmayla birlikte her balkonda, pencere önlerinde rengarenk çiçeklerle muazzam bir görüntü oluşturduğunu gördüm. Safranbolu gibi düşünün. Her yer tek tip. Veya dağkent gibi her yer üçgen evler falan. Bolu’da imara yeni açılan yerlerde neden böyle bir şey düşünülmesin?

Bizdeki mantık, çöpü yere at belediye temizlesin! Adamlar kışın, kendi evlerinin önünü süpürür insanlığını gösterir, biz de… neyse sadece sokaklarımıza bakmanız ve düşünmeniz yeterli. Belediye temizlemek zorunda ama sen orayı bir çöp alanı olarak düşünüp eline geleni atarsan kusura bakma ama insanlığından şüphe ederler. Yeni meydanımızı, caddemizi ve parklarımızı bir gezin bakalım, yerde çekirdek kabukları, sakızlar, kamelyalardaki yazılar, çizikler… ilk önce kendimiz doğru olalım, sonra yanlışları eleştirelim.

Mesela Bolu Belediyesi her haneye balkonda çiçek uygulaması başlatıp ilimizi rengarenk yapabilir. Sadece refüjler, caddeler, ağaçlar ve çiçeklerle bitmiyor. Vatandaşın da bilinçli olup bu değerlere sahip çıkması gerekiyor. Yeşil çatıyla herşey bitmiyor, daha geniş alanlı bu eyleme Bolu Belediyesi’nin de destek vereceğini düşünüyorum. Gelin balkonlar, sokaklar kısacası Bolu çiçek açsın! Açsın ki tüm Türkiye, dünya görsün!

Hoşça kalınız.

YORUMLAR (Toplam 1 yorum)

seben lee (26.06.2014 07:33:01)

O zaman şöyle bi tavsiyem olacak park ve bahçeler müdürlüğü balkonlara uyumlu saksılar yapıp içine de hava koşullarına uygun çiçekler koyup dağıtsın her yer rengarenk olsun belediye çalışsın bolumuz güzelleşsin :) bu arada eski yazılarınızdaki "sözün özü" kısmını yazmaya devam ederseniz seviniriz :)