
Tahir Semih Özçelik
Kah mutlu olduğunda sevincini, kah mutsuz olduğunda hüznünü paylaşan dostlar. İyi ki hayatımızda varlar diyoruz.
***
Dostluklar kazandık kalpler arası kurduğumuz köprülerle; hüznümüzü dindirdik, mutluluğumuzu çoğalttık. Hem de hiçbir çıkar gütmeden. Dönüp arkamıza baktık ki ‘‘çok şükür’’ diyebiliyoruz diyor. Ne mutlu böyle insanlara, ne mutlu insana insan olduğu için değer verenlere…
***
Kuşakların on yıllar periyodunda değişime uğradığı kabul görür. Yani 60’lar kuşağında -O on yıl boyunca doğanlarda- ‘‘İspanyol paça pantolonlar’’ , 80’ler kuşağında ‘‘Susam Sokağı’’ modaymış. 2000’lere de 00’lar denilemediği için 2000’ler veya milenyum kuşağı da deniliyor. 2010’lardan sonra da yine 10’lar, 20’ler kuşağı vs diye devam edecek.
***
Küçüklüğümü hatırlıyorum da öğlen araları için anneler çocuklarına ekmek arası bi’şeyler yapar, öğlenleri yenirdi. Birisi unuttu mu, diğeri ekmeğimden alır mısın demezdi. Çünkü demeden ekmeğini bölüp paylaşırdı. Yine o zaman park ve bahçelerde oynanan oyunlar hem bedenen hem de zihnen çocuklara çok şey katardı. Kafelere oturulduğunda muhabbetin dibine vurulur, kimse sosyal medyada fotoğraf falan paylaşamazdı. Çünkü kimse de telefon yoktu lise yıllarımıza kadar. Olsa da öyle akıllı telefon falan nerdeee…
Şimdilerde ise sosyal medya insanları beraberken bile muhabbetten alıkoymuş duruma gelmiş. Vah ki ne vah… Samimiyet, dostluk eski arkadaşlarda mevcut. Şimdiki gençlik ekmeğinin yerine feysbukta, orda, burda oyun canları paylaşıyor. Paylaşılan şeyler bile sanal. Falan arkadaşı feysbukta fotoğraf paylaşmış, o da beğenmemiş. Arkadaşlığını bitirmiş bu yüzden :)) Sahada değil sanalda oyunlar ile büyüyen çocuklar haliyle ‘’hımbıl’’ olarak büyüyor. Sabah 8-9 da çıkıp akşam ezanına kadar dışarıda oynayan çocuk görüyor musunuz? Hayır, tabiki. Buna sevinmeyin bence çok çok üzülün. Aynı saatler arasında sokakta değil de sanalda oynuyor çocuklar. Bilgisayar başında göz kırpmadan oyun oynuyor, sosyal medyada asosyalleşiyor. Hayali değil ha bu anlattıklarım. Etrafında bunu görmeyenler olabilir ama dikkatli bakarsanız bu örnekleri çokça görebilirsiniz.
***
Eski arkadaşlarla buluştuğumuzdaki muhabbette sadece eskileri yad etmeyi değil, tarif etmekte zorlandığım gönülden gelen bir içtenlik var. Eski dostlar eskidikçe güzelleşir. Ailenden sonra her zaman yanında görmek istersin. Öyle bir, iki kişi dedi diye vazgeçilmeyecek muhabbetkâr insanları hayatımızdan çıkarmamak ümidiyle…
Günümüz, haftamız ve gönlümüz aydın olsun.
Hoşça kalın.
Eski dostlar eskidikçe güzelleşir kardeşim:)
Kardesim oralarda çok kalma, özletme kendini..






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!