• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

İNCİ GERDANLIK

23.04.2012 00:00:01

İNCİ GERDANLIK

23.04.2012

Türkiye’nin kuytuda kalmış, birbirine yaslanmış duran, saklı köşeleri.

 Göynük, Mudurnu, biraz daha ilerledikçe, Kıbrısçık, Seben, Dörtdivan, Gerede, daha da ileride Yeniçağa, Mengen

Tıpkı bir midyenin içindeki inciler gibi. Nasıl kabuk açılmadan incinin güzelliği görülmezse, dağlar aşılmadan da bu yöredeki şirin ilçeler de görülemez.

Hele bir çıkılsın yola, göz alabildiğince yemyeşil ormanlarla kaplı dağların içerisinde ilerledikçe, vadilerinden süzülen suların ve kuşların sesleri, çiçek ve çam kokuları ile eşlik eder size.

Dağlar aşıldığında ise yamaçlarında parlayan o inci gerdanlık gibi dizilmiş ilçeler de çıkar ortaya. Tarihi, doğal dokusunu, kültürel güzellikleri içinde barındıran ve bir anda alıp sizi eskilere ta gerilere götürüveren…  

Dikkatli bakılınca Frigleri bulursunuz, Göynük'ün Soğukçam (Germenos) köyünde, en eski yazılı belgesi ile Seben’de de 4-5 katlı kaya evlerinde. Bitinya dır (Bithynia) o zamanlar, bu güzel ilçeleri barındıran bölge. Ardından Lidyalılara onlardan da Perslere geçer.

Sonra buraların hâkimi Romalılardır. Dadastandır askerlerinin geçtiği burada ki yolun adı. Görürsünüz onları da dönemlerine ait kalıntılar da. Göynük Himmetoğlu köyünde şu anki Çatak Hamamının olduğu yerde.

Ardından sıra Bizanslılar da. Kiliseleri mevcuttur, Göynük Kilciler köyünde, Dörtdivan da Yağbaşlar köyünde, Gerede de ve Seben’in  Çeltikdere’sinde.

Sonraları Selçuklular tarih sahnesinde, bu şirin kasabalar tekfur denilen yarı bağımsız derebeylerin elinde kervansarayları, hanları ile. Osmanlıdır artık bu topraklarda egemen. Görürsünüz o dönemi de taşında, mimarisinde, camisinde, hamamında, motiflerinde, mutfağında, kültüründe.

Bakarsınız başka bir köşeden tekrar alır götürür sizi yine geçmişe; İstanbul’un fatihine tüm bilgi ve deneyimiyle hocalık eden  Akşemsettin’e. Onun yattığı o mekanda birbirine karışır; yanında akan derenin, rüzgarda sallanan ağaçların ve o ağaçların dallarında öten kuşların sesleri.

Zaferin anısına dikilen kuleden komutan edasıyla bakarsınız, şirin ilçenin görselliğine. Kurtuluş savaşından sonra ki Türkiye Cumhuriyet’inin dönemine...  Anlatmak yetmez, tarif edilemez; her tarafından tarih fışkıran bu yerleri.

İlkbaharda yeşilin her tonuyla,  sonbaharda tüm renklerin cümbüşüyle, sizi kucaklayan mükemmel doğası ve coğrafyasıyla; sağına soluna saklanmış birbirinden güzel gölleriyle, yaylaları, buz gibi soğuk, şifalı, mineral deposu sularıyla, dünyadaki cennetten bir köşedir adeta.

Yaşanmışlıkları anlatan konakları, ipek yolu ve tarihi eserlerin içinde bulunduğu o dönemleri görebilmeli.  İpek oyalarıyla, tezgâhında ki dokumasıyla, damakta bıraktığı leziz yemeklerin tadıyla hissedebilmek gerekli kültürünün zenginliğini...

Siz en iyisi dalın o yeşil okyanusa ve görün oralarda ki gerdanlıkta dizili duran inci tanelerini.

Sevgi ve saygılarımla..

 Fatma Marmara

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: