• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

KADIN OLMAK

05.03.2012 00:00:01

KADIN OLMAK

05.03.2012

İki yıl önce seyahatim esnasında bindiğim otobüs yol üzerindeki şehirlerden birinde yolcu indirip, bindirmek için durdu. Ben 2 numaralı koltuktayım ve camdan insanları seyrediyorum. Tam karşımda bir kadın sigarasından bir nefes çekti ve acele ile yeşil renkli atkısını burnunun üzerine çekerek kapadı. Atkının orta yerinden küçük bir yer açarak dumanını üflemeye çalıştı.

Ben dalgın dalgın etrafı seyrederken onun bu hali bir anda dikkatimi çekti. Hani gözleriniz görmezde bilinçaltı algılar ve dikkati oraya yöneltir ya işte öyle bir durum.

Üzerinde kahverenginde kazak, yakası derin bir v şeklinde açıktı. Belli ki soğuktan korumak değildi atkının görevi.  Yüzünü saklamaya çalıştığı çok net belliydi. Sigarasından tekrar nefes çekmek için indirdiğinde görüntü ortaya çıktı bir anda.

Vahşice yüzüne indirilen darbe ve gözaltında ki oldukça geniş alanı kaplayan bir morluktu. O görüntüyü saklamaya çalışırken, büyük bir utanç içindeydi. O an haykırmak istedim, sen utanmamalısın sana bunu yapan, seni bu hale sokan, insan olmadığı için utansın! diye.

Bedenlerine hasar verilmiş, ruhları taşlaştırılmış, kalpleri parçalanmış kadınlar neden bu davranışları çekmekte?

 Kendi ayakları üzerinde duramamasından mı? Aldığı toplumsal eğitim ve yine bu sosyolojik ortamın empoze ettiği geleneksel kurallar mı? Yaşam şartlarının ağırlığı mı? Korunup, kollanma, sevilme ihtiyacı mı?

Peki, karsısında ki ya da yanında ki kişinin koruma, kollaması böyle mi? Bu şekilde mi saygı ve sevgi gösterisi? 

Yuvayı dişi kuş yapar, dişi kuş sahip çıkar, sabreder, kol kırılır ama yen içinde kalır kuralları içinde yetişmesi mi? Neden hep kırılan bayanın kolu olur? Zira güç gösterisine maruz kalmıştır ve bunun utancını da yine o yaşamaktadır. Tıpkı o güzel yüzüne bunu yapan, insan olmayanın, bıraktığı izi saklamaya çalışan o bayan gibi. 

Günümüzde yüksek eğitimlisinden eğitimsizine, ayakları üzerinde duran ekonomik özgürlüğü olandan, birilerine bağımlı olanlara kadar, her kesimden bayan bu davranışa maruz kalmaktadır. Oysa dünyada ki işlerin %66’sı kadınlar tarafından yapılmakta, buna karşılık gelirin %10’nu na, mal varlığının da %1’ne sahip olmaktadırlar. Türkiye’de 2010 yılının ilk 7 ayında 226 kadın cinayete kurban gitmiştir. Aynı dönemde 478 kadın tecavüze, 772 kadın tacize uğramıştır. 6423 kadın aile içi şiddet nedeni ile hastaneye başvurmuştur. Bu mudur kadına reva görülen?

Oysaki tarih sayfalarında dolaşıldığında kadına verilen değerle Türkler örnek durumdadır. Kadınlar her dönemde sadece anne değil, omuz omuza erkeklere destek de olmaktadır.  Günümüzde ilişkilerin bu hale gelmesi, toplumun içler acısı bir durumda ve hızlı bir şekilde de yozlaşmış olduğunun göstergesidir. Cennet kadınların ayakları altındadır, diye buyuran ve kadını onurlandıran peygamberimizin ümmeti olduğumuzu tamamen unutmuş durumdayız. 

Kadın olmak bu toplumda gerçekten çok zor...  Lafa geldiğinde ince narin çiçeği yuvasında görmek isteyen beyler, aradan geçen zaman içinde o çiçeği kendileri lime lime etmekten de çekinmemektedirler. (sözüm böyle davranışta bulunanlara)

Sevgi ve saygılarımla..

 Fatma Marmara

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: