• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

BİZİ BU HALE GETİREN

30.01.2012 00:00:01

BİZİ BU HALE GETİREN

30.01.2012

Artık her gün benzer olaylar yaşamımızda. Şurada şu kadar kişi birbirine saldırdı, şu kadar kişi yaralandı ya da hayatını kaybetti. Sıradan normal haberlermiş gibi seyretmekte ve okumaktayız.

Git gide daha fazla duyarsızlaşıyoruz sanki. Nerede bizim toplum ahlakımız? Koruma, kollama, saygı gösterme, sevme gibi meziyetlerimiz. Neden insanlık olarak sürekli ajiteleşiyoruz? Bir stres bir dehşeti doğuruyor. Bize neler oluyor?

Yediklerimiz içtiklerimiz mi buna neden? Yoksa yaşadığımız sıkıntılı zor hayatlarımız mı? Bizleri böyle daha duyarsız, duygusuz, acımasız yapan... Bu sıkıntılar, bu yaşam mücadelesi ve zorluklar, dünya kurulduğundan beri her dönemde, her toplumda yaşandı ve yaşanmakta. Şöyle geriye bir bakıp tarihin sayfalarında dolaşırsak, o insanlarında neler yaşadığını hissedebiliriz.

Ama o dönemlerde, kişiler arası ilişkilerde birbirlerine karşı saygı, sevgi, yardımlaşma, iyi bir dost, iyi bir komşu olma durumu vardı. İnsan olmanın, olmazsa olmazları yani... Dervişlerin hikâyesi vardır, hani sapları uzun kaşıklarla karşısında ki arkadaşını doyurmaya çalışan. Kendi benliğinden sıyrılmış önce karşısındaki arkadaşını düşünen.

Aslında görsel yayınlar da bu konuda etkili olmakta. Çocuklarımızın izlediği çizgi filmlere bakınca, daha çekirdekten yetiştiriyoruz onları, vurdulu, kırdılı savaş oyunlarıyla.  Yapılan araştırmalarda saldırganlığın erken yaşlarda öğrenildiği ve en etkili öğreticinin de televizyon olduğu belirlenmiştir.

Şiddet, cinayet gibi sahneleri izleyen çocuklarda endişe, gerginlik, kâbuslu rüyalar, yalnız kalamama gibi durumlar gözlenmiştir. Doğal olarak da öğrendiğini çevresine ve arkadaşlarına uygulamaya çalışmaktadır. Bir diğer yandan da seyrettiği kahramanlara benzemeyi istemektedir.

Ya bizlerin seyrettiği diziler ve filmler. Ne ararsan var içinde hakaret, saygısızlık, şiddet, kavga, taciz, tecavüz.  Sürekli mutsuzluk, huzursuzluk, gözyaşı ve cinayet... Seyrederken insanın ruhu kararıyor, yaşama ve kişilere bakış açısı farklılaşıyor. Resmen beynimiz boşaltılıyor, yıkanıyor ve bu sahnelerle dolduruluyor.

Düşünemez hale geliyoruz, gerçek hayattan koparılıyoruz. Plan ve programlar dizilere göre yapılıyor. Aileler arası ilişkiler, birbirine ziyaretler, sohbetler ve kitap, gazete okumalar bile yok oluyor. Dünyada ve çevremizde olup bitenden bihaber yaşıyoruz git gide.

Daha az çalışan, üretmekten ziyade hazırı tercih eden ve daha çok tembelleşen bir toplum haline geliyoruz. Kredi kartlarının, hayatın içinde yer alması da bir başka neden. Buna bağlı olarak da ortaya bir yığın borçlu insan çıkıyor. Çaresizliğin pençesinde ki bu kişiler, yönünü şans oyunlarına, piyango gibi talih kuşlarına çeviriyor da bu arada kendi cebindeki kalanda gidiyor.

Biz, biz olalım erdemi, saygıyı, sevgiyi, iyiliği, hoşgörü, şefkat ve anlayışı elden bırakmayalım. Önceki zamanlarda olduğu gibi bu duygularla yaşayalım. Bencillikten, düşmanlıktan, şiddetten uzak... Zarar veren bu görsellerden de hem kendimizi, hem de çocuklarımızı koruyalım.

Sevgi ve saygılarımla..

 Fatma Marmara

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: