• resmi ilanlar
Fevzi Saçlı

Zaman çalan hırsızlara hakaretin serbest olduğu programlar‏

21.09.2013 00:14:54

 

Ernest Hemingway : “ Zaman bizim en az sahip olabildiğimiz şeylerden biridir.” Der. Doğrudur. Ama onun kıymetini maalesef biz insanların büyük bir ekseriyeti bilemiyoruz. Onun kıymetini ancak yapacak işi olanlar anlayabiliyorlar. Büyük bir ekseriyet ise onu, adeta bir mirasyedi gibi hovardaca harcıyorlar. Hâlbuki en dikkatli kullanılması gereken mevcut zaman ve sarf edilecek olan sözdür. Çünkü bunun ikisi de dikkatsizce sarf edildiğinde geri alınıp da yerine konması mümkün değildir.

Zamanını değerlendirmesini bilmeyen kişiler, nedense, kendi aptallığından değil de zamanın kısalığından şikâyetçidirler. Hâlbuki boşa harcadığı bir dakikanın ömründen çalınan bir aya tekabül ettiğinin farkında olsa onun çölde bulunan bir bardak suyla aynı değerde olduğunu bilir. Ve de onu itinayla kullanmak için çaba sarf eder.

Zamanı çalmak aptallık olup, bu durum, yasalarda cezası olmayan en büyük hırsızlıktır kanımca. Çünkü aptallar zamanı nasıl öldüreceğini düşünürken, akıllı adamlarda eline geçirdiği zamanı en iyi şekilde değerlendirebilmek için oldukça evecendir. Hatta bunun için acil olmayan diğer işlerini bir sonraki sıralara atar. Âdeta bir an önce zamanı değerlendirmek için iki ayağı bir pabuca girer. 

Gelelim, bize herhangi bir katkıda bulunmadığı gibi mücevherden daha kıymetli olan zamanımızı çalan spor kritiği yapmak kisvesi altında sağa sola hakaretler savrulan spor programlarına.

Hafta sonları veya hafta içinde görsel yayın programlarında spor müsabakalarının kritiğini yapan, açıkça birçoğumuzun o, değer biçilemez olan zamanımızı çalmaktan başka bir işe yaramayan programları ne diye yaparlar anlamış değilim.

Zira yapılan bu programlarda, müsabakaların kritiğini yapmak bir yana, oturuma gelen bazı spor yorumcuları, daha önceden yaşamış oldukları bir olaydan dolayı, saha içindeki veya dışındaki bazı kişilerin, kişilik haklarına saldırmak için, bu programları bir atlama tahtası olarak kullanırken adeta kin kusuyorlar.

Bir de, şöhreti kendinin şöhretini geçen spor adamlarını hırpalamak suretiyle, kendinin şöhretini fersah fersah aşmış olanların şöhretini aklı sıra engellemek ister gibi bir halleri var. Bu denli kapris ve kin ancak devede bulunur.  Birçoğunun on para etmez fikirleriyle insanları aşağılayarak toplumda bir yer almayı düşünürken, toplumdaki hazır itibarlarını da kaybettiklerinin bile farkında değil fikir bakımından piyade kalmış zavallılar.

Son zamanlarda bu programlar spor kritiği yapmak bir yana, dedikodu programı haline dönüştü. Dedikodu yaparak nemalanma peşinde olanları toplayıp, program yaptıran TV program yapıcıları, bu dedikodu programlarına ön ayak olup, reyting peşinde koşmalarını bir türlü anlamıyorum. İnsanlara bir şeyler vermek yerine dedikoduyu tercih etmeleri, aynı kayıkla seyahat etmeyi tercih etmekten başka bir anlama gelmez bana göre.

Hatta öyle ki, bu programları mensubu bulundukları siyasi partilerin propaganda meydanına çevirmeye çalışan madrabazlar bile çıkıyor arada bir.

Bir kimsenin arkasından, o kişinin, hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmak anlamındaki dedikodu bizim dinimize göre büyük günahlardan olup Hucurat suresi 12. Ayetinde:  “ Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz.” deniyor

Bunun yanında Sadi : “ Sevdiğimiz kişilerle öyle konuşmalıyız ki yarın onlarla dost olduğumuzda söylediklerimizden utanmayalım.” Diyor. Ama bahsi geçen bu dedikoducu insanlar için bunun hiçbir önemi yoktur. Hakkında ileri geri konuştukları kişilerle karşılaştıkları zaman o sözü söyleyen kendi değilmiş gibi yüzsüzce ve de yüzü kızarmadan aynı adamla sohbet etmeye kalkışırlar. Konuştuklarını hatırlatmaya kalkıştığınızda da ; “ Dün dündü, bu günde bu gündür.” diyecek kadar pişkinlikle karşılık verirler.

Aleyhinde konuştuklarını, aleyhinde konuştuğu adam duymamış gibi hareket ederler.

Hâlbuki benim bildiğim : “ Gizli aşk hayatı yaşayan aşikâr doğurur .” Aleyhinde konuştuğu insanın, kendi hakkında konuşanın, aleyhindeki söylediklerinden, kendinin konuştuğu andan en geç on dakika sonra haberdar olduğunu bile bile hayâsızdık eder bu tip insanlar. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: