
Tahir Semih Özçelik
Geçen hafta hatırlarsanız sosyal medya, sosyal ağ tanımından bahsetmiştik. Çok kısa bir özetin ardından “Sosyal medyayı nasıl aktif ve etkin kullanabiliriz”i ele alacağız.
“ Sosyal ağlar günümüzde hayatımızın bir parçası haline geldi. Her ne kadar karşı koymaya çalışsak da ister istemez sosyal medyanın bağımlısı haline geldik. Şöyle gözümün önüne beş-on sene öncesi geldiğinde, çeşit çeşit gazeteler alıp okuduğumuz aklıma geliyor. Gazete sayfasını çevirirken ona dokunmak bile insana ayrı bir mutluluk katıyormuş. Katıyormuş dedim ya bunu seneler sonra fark ettim…
Şimdilerde e-gazete ve sosyal ağlar sayesinde çoğu isteğimizi bilgisayar başında oturarak halledebiliyoruz. Arkadaşlarımızla yapılan telefon görüşmeleri “skype” veya “facebook” a kadar düştü. Bırakın yüz yüze konuşurken nefeslerinizi hissetmeyi, telefonlar konuşurken ki seslerden daha da metalleşti…”
Gelişen teknoloji, önce sosyal medyayı, rağbetin artmasıyla da son zamanlarda “sosyal medya uzmanlığı” diye bir meslek dalını beraberinde getirdi. Halk dilinde bilgisayar veya internet kurdu diye tabir edilen kişiler artık bu alanda iş sahibi olmaktadır. Sosyal medya uzmanlığını biraz açarsak, aktif olarak interneti kullanan – ki bu da akıllı cep telefonları ile olacaktır- , tüm sistemleri yerinde görüp deneyen, yönetilmek yerine yönetmeyi seven, her an ulaşılabilir olan, düşünce ve fikirlerini her ortamda dile getirebilen, yeniliklere açık trendleri takip eden kişiye sosyal medya uzmanı denir.
Şimdi gelelim soysal medyayı etkin kullanmaya… açıkçası bu kısımda teorikten çok pratiklere yani ilimizden, farklı bölgelerden ve farklı meslek dallarından kişilerin örnek kullanımlarını göstererek devam edelim.
İlk örnek valimiz İbrahim Özçimen beyefendi. Vali bey’i sosyal ortamda uzunca bir süredir takip ediyorum. Kendisinin inovasyona, bilime, insana katkı ve değerleri tüm halkımızca bilinmektedir. Hatırlar mısınız bilmiyorum, eskiden evimizin önündeki bozuk yolu, herhangi bir devlet dairesindeki gördüğümüz yanlışlıkları, öneri ve taleplerimizi valiliğe veya ilgili kuruma giderek verdiğimiz dilekçe ile sonuç alabiliyorduk. Bu gayet doğal bir şeydi. Fakat kendini sürekli yenileyen insan, başında bulunduğu veya çalıştığı kurumu da yenileyebilir. İşte MİA’da buna en iyi örneklerden birisi İbrahim Özçimen. Sosyal medyayı kullanmaya ne zaman başladığını bilmem ama ABD’deki slikon vadisini ziyaret ettikten sonra kendisinin, halkına hizmet adına sosyal medyayı daha aktif kullandığını söyleyebilirim. 7’den 70’e herkesin twitter hesabından yönelttiği sorulara tek tek bizzat kendisi cevap veriyor. Bu tavrıyla halkın bürokrasi engeline takılmadan, isteklerinin hızlı cevaplanması için diğer kurumlardaki müdürleri, görevlileri bu alanda aktif olmalarını teşvik ediyor.
Siyasette sosyal medya, halk içinde gezdiği, yaptığı çalışmaları tüm halka anında ulaşabilme nedeniyle tercih edilmektedir. Buna da ilk zamanlardan bu yana şuanda Gençlik ve Spor Bakan Yardımcılığı görevini yerine getiren Metin Yılmaz ve Abdullah Uzun örnek gösterilebilir. Metin bey daha çok halk için yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler veriyor. Abdullah bey de daima halkla iç içe olarak, güncel olaylar hakkındaki kişisel görüşlerini uzun zamandır takipçileri ile paylaşıyor.
Belediye başkanları arasında da ilk ve en önemli örnek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek. Kendisini seven de çok sevmeyen de çok. Fakat sosyal ağlardan Twitter’ı oldukça aktif kullanıyor. Kendi deyişiyle araba seyehatlerimde uyuyacağıma yaptığım çalışmaları, halkın taleplerini ve düşüncelerimi takipçilerimle anında paylaşıyorum, bu sayede herkes bana ulaşabiliyor diyor.
Biz vatandaşlar ise, sosyal medyanın bize hakim olmasına izin vermeden biz ona hakim olarak güncel haberleri, teknolojiyi, eğitimi, eğlenceyi takip ederek bilgi ve birikimimizi geliştirebiliriz. Bu sayede sesimizi sosyal medya kullanan herkese duyurabiliriz. Doğru ve etkin kullanmayı bilirsek hayatı çok kolaylaştırma imkanı doğacaktır.
Son olarak, genç kardeşlerime, geleceğin büyüklerine sosyal medyaya çok vakit harcamamalarını, dışarıda yani sokakta arkadaşlarıyla o havayı teneffüs ederek, kardeşçe vakit geçirmelerini öneriyorum. Candy Crush’ları falan bırakalım, sokakta misketlerini paylaşan çocuklar daha sorumluk sahibi, daha sağlıklı ve bilinçli yetişiyor. Her şeyi yeteri kadar yapmaktan daha güzel bir şey olamaz. Bu konuda aile büyüklerimize de büyük görev düşüyor.
Hoşça kalınız…
Sözün özü: Hayatta hiç hata yapmamış birisi zaten hiçbir işe başlamamış demektir. Henry Ford
Teknolojice:
* Twitter, Microsoft’un geliştirdiği Bing’in çeviri uygulamasını şimdilik deneme amaçlı olarak kullanıcıların hizmetine sundu.
* Cep telefonları kapsama alanından uzaklaştıkça ses kalitesi ve veri hızı düşerken pil tüketimi ise hızlanıyor.
Gelecek haftaki konu:
E-Belediye






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!