• resmi ilanlar
Fevzi Saçlı

TÜRKİYEDE SPORUN RUHUNA El FATİHA

04.05.2013 00:13:24

Türkiye’de, Latin harflerine geçmeden önceki alışkanlıklardan olacak herhalde, nedense gazete okumaya en arka sayfadan başlanıyor. Bu artık bir hobi haline gelmiş adeta.

Spor yapmayız. Yapanları seyretmek ve de onlarla ilgili haberleri okumaya bayılırız. Özellikle de futbolun hastası olduk çıktık. Sadece Türkiye’dekileri değil tüm dünyadaki futbolcuları yakından tanıyoruz. Tanımakla kalsak iyi, onların oynadığı oyun üzerine oyunlar oynayarak kumar motifimizi de tatmin etmiş oluyoruz.

Şu anda bir sanayi oldu bu spor dalı. İnsanların bu spor dalına olan tutkusundan istifade ederek geçimini sağlayan milyonlar var artık dünyada.

Bunların başında da kendi reklamını yaptırarak, bu nam altında daha fazla kazanç sağlama peşinde olan bir yığın insan da var. İşte bunlar sporu sporluktan çıkarıp milleti söğüşleme alanı yaptılar adeta.

Birazda başkaları ziftlensin diyen biri çıkmaz bunların içinden.

Bazılarını bu gün yönetimden çıkarın, yarın kendisine kimsenin selam vermeyeceğini çok iyi bildiklerinden kovsalar da o muhitten ayrılmak istemezler.

Geçimini kulüplerden sağlayan bu asalak tipler, çeşmenin suyu azalmaya başladığının farkına varınca, işinde gücünde olan, bu işlerle uzaktan yakından ilgisi olmayan zengin bir adamı da hemen bu işin içine çekerler. Aksi takdirde bu çeşme kurursa kendileri çölde kalmış bir kurbağa gibi kala kalırlar.

Tabii yem olarak seçtikleri adamın bu tarakta bezi olmadığı için Bektaşi’nin dediği gibi olur işler. Nitekim

Bektaşi’ye sormuşlar:

- Gelişmemiş memleketlerde spor kulüplerinin yönetimi neye benziyor?

- Hintyağına...

- Neden?

- Kim tadına baksa, ya hemen altına etmeye başlıyor, ya da kulübün içine...

Birde bu çeşmenin başında olmak için birbirlerini yerler. Çeşmenin suyundan başkaları faydalanmasın diye çırpınır dururlar. Hatta başkaları yararlanmasın diye Çeşmenin kurumasına bile razı olurlar. Bu denli hırslıdırlar. Onları anaları kapris yapsın diye doğurmuş sanki.

İşte şike olayları;

Aynen Erzurum lisesinde, Erzurumlu Öğretmenin, Erzurumlu öğrenciyi sözlü sınavında soru sorduğunda; Dersle hiçbir alakası olmadığından, hocaya;    

- Hocam sori neçi?  Dediği gibi şikeyi yapanlar şimdi kuzu potuna bürünmüş    

Olaylardan hiç haberi yokmuş gibi cevap vermeye kalkıyorlar sorulan sorulara. Mahkeme tarafından içeri alınınca da, öğrencinin dediği gibi neyettimçi? Diyebiliyorlar. Buyurun size öğrenciyle öğretmen arasındaki diyalog;

-Arhadaçi

-Buyur hocam neci?

-Adın neçi?

-Mehmet Zeçi

-Numaran neçi?

-içiyüz içi

-Memleçetin nereçi?

-Erzürümün içi

-Soriyi bilirmisen peçi?

-Hocam sori neçi ?

-Erzürümün nüfüsi neçi?

-Hocam bilmemçi

-Eleyse otur içi

-hocam neyettimçi

………………

İşte Ankaragücü spor kulübünün içler acısı durumu. Gökçek zadeye yar olmayınca koca yüz yıllık kulüp ne hallere düştü. Koca Osmanlı, devletin bekası için şehzadelerini ortadan kaldırırken, Melih de şehzadelerine yer açabilmek için Osmanlının tersini yapıp kulüpleri yıkıyor. Neredeyse kuyucu Murat paşaya rahmet okutturacak şu ana kadar sergilediği hırsıyla.

Ne diyelim? Hepsi koca koca adamlar. Böylelerini Allah ıslah etsin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor maalesef. Gün gelecek bu tipleri toprak da kabul etmeyecek.

Kişiliğini makamından alanlar, makamını kaybedince akan yıldızdan da beter olur, adı sanı kalmaz. Hafızalardan bile silinip giderler. Aslan bile ömrünün ahirinde sırtlanlara yem olmuyor mu?

Bu durum, en güzel şekilde, Keçeci zade Fuat paşanın ima ettiği şekilde son bulacaktır.

Keçeci zade Fuat paşaya sormuşlar, "Paşam, gerçek dostların kimler?"

Paşa şöyle bir düşünmüş:"Şimdi iktidardayım, bilemem!" demiş.

HOŞÇAKALIN

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: