Fevzi Saçlı

DİNDE PİYADE İMANDA YAYA OLANLARA DUYURULUR

19.01.2013 00:13:28

Oldum olası siyasete akıl erdiremiyorum. Hele de siyasetle uğraşanlara hiç akıl erdiremiyorum.

Akıl erdiremememin sebebi sanırım bu kelimenin köken itibariyle Arapça oluşu olsa gerek. Ama anlamı hiç de bizim anladığımız gibi yönetim sanatı veya bilimi anlamına gelmiyor Arapça olarak. At eğitimi veya at talimi anlamına geliyor. Siyaset, bizim anladığımız anlama gelinceye kadar çok büyük evrim geçirmiş.

Bana göre yönetim sanatı veya bilimi anlamına gelir denmesine rağmen gerçekte iki anlama geliyor. Birincisi görünen anlamı, diğeri ise sadece siyasetçilerin anladığı anlamı var. Sadece siyasetçilerin anladığı batın anlamını içine girmeyenin anlaması mümkün değildir

Bir işi en güzel şekilde usulüne uygun olarak yapma sanatı diye de tarif edilmesine rağmen uygulamada dünyanın hiçbir yerinde bu anlamda yürütülmeyip, nedense hep batın anlamı geçerli oluyor. Bunun yorumunu da yalnız siyasiler anlayabiliyor.

Bakın bu konuda bir açıklık getirelim;

Siyasilerin yerlerinin karıncalanmasına sebep olacak ihtilal teşebbüsünden bahsedilince İktidar ve muhalefet milletvekilinin hepsi birer şahin olarak karşımıza çıkıyorlar. İhtilal olmuş olmamış onlar için fark etmez. Yeter ki kendi yerleri karıncalanmasın.

Hep, her vatandaşın görsel ve yazılı basından öğrendiği olaylarla uğraşıyor görünüyorlar. Kardeşim yıllar yılı bu memleketi soyup soğana çevirenlere gelince gören gözleri kör, duyan kulakları sağır oluyor. Kendilerinin yerini karıncalandıracak bir olayı neredeyse milattan önceye kadar takip etmeye çalışırken, soygunculara gelince nedense basiretleri bağlanıyor. Dünün bile üstü kapatılmaya çalışıyor. (Örneğin deniz feneri gibi) Acaba bu soyup soğana çevirenler araştırılınca ucunun kendilere dayanacağından mı korkarlar? İnanın bir türlü anlayamadım.

İstanbul bankasını yediği halde kimsenin sesi çıkmayınca gözü hazineye dikenlere ne yaptılar. Parsadan’a devlet parasını peşkeş çekenler villalarında huzur içinde yaşarken, bunlar hakkında hiçbir işlem yapılmaması arkadan gelenlere cesaret aşısı olmuyor mu dersiniz?

Kendisinin siygaya çekilmemesini bir ödül olarak kabul etmeyip, bir de kendisinin yirmi sekiz şubattan dolayı mağdur sayılmasını istemesine ne buyurulur?

Eski siyasilerden biri “ Ben okka buçuktan anlamam. Gemi başına belli bir miktar alırım.” diyen bir bakan ilerde herhangi bir şekilde bu şekilde elde ettiği hasılatlarına el konur diye akrabalarının üzerine kaydettirdiği menkul ve gayrimenkulleri, hapis cezası bittikten sonra geri üzerine aldığını açıkça beyan ettiği halde ne yapıldı.

Karaca Ahmet mezarlığını satmaya kalkışan ve de satanlara ne yapıldı Allah aşkına?

Bir bürokrata bakıyorsunuz oğlunu veya kızını Amerika’da dünyanın sayılı üniversitelerinde okutuyor. Bu nasıl oluyor? Ben anlayamadım. Anlayan bir siyasi varsa anlatsın da bizde anlayalım.

Bunlar tek tekerlekli bisikletleriyle gösteri yapan sirk cambazı mı Allah aşkına?

Bir memur düşünün ki ayda bin lira tasarruf ediyor. Mümkün değil ya yine de biz öyle kabul edelim. Yirmi beş yılda tüm tasarrufu üç yüz bin lira olması icap eder. Tabii hiçbir harcama yapmazsa bu meblağa ulaşır.

Ama bakıyorsunuz, adamın hem Ankara’da hem de İstanbul’da evi var. Altında son model arabası da var. Çocuklarına yüksek tahsillerini de yaptırmış.

Hey güzel Allahım, bu kuluna verdiğin bu zekâdan, bize de verseydin ya. Adam biraz daha bekleseymiş anasından büsbütün yetenek olarak doğacakmış.

Devir öyle bir devir oldu ki para en aşağılık işleri yapanları bile beyefendi yapıyor. Paranın kaynağına bakan yok. Adam resmen hırsız olduğu halde itibarı daha da artmış bir halde karşımıza çıkıyor.

Daha dün denecek kadar yakın bir tarihte ekonomik durumu bir emekli kadar berbat bir haldeyken bu gün banka sahibi olmuş. Filo sahibi olmuş. El uzunluğu dolayısıyla servetine servet katmış olmasına rağmen bir de bakıyorsunuz aynı kişi ömreye gidenlerin başında Mekke’ye gidiyor. Ve de bismillahsız yere basmaya korkar görünüyor. Güya insanları kandırıyor. İnsanları kandırmak mesele değil. Allah’ı da mı kandıracaksın be gafil?

Yıllar yılı Hacca ve ömreye gitmemiş. Siyasete atılınca hacca ve ömreye devlet kesesinden giderek seçmeni kandıranlara ne demeli bilmem. Bu kutsal vazifeyi de oltaya takılan yem gibi kullanarak mütedeyyin insanları kandıranları Allah görmüyor mu?

Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının rızkına tecavüz edenlerden davacı olmayan siyasilerden Allah indinde, Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak ben davacı olacağım. Hele de tecavüzcülerden biri olanlara ben şahsıma düşen kısmı haram ediyorum.

Şeytanın bile aklına gelmeyecek dolaplar çevirerek devleti soymaya kalkanlara lanet okumaktan başka elimden bir şey gelmiyor. Bir şey diyemiyorum.

Yalnız bir yerde okuduğuma göre peygamberimiz SAV devlet malını zimmetine geçirenin cenaze namazını kıldırmadığına göre cenaze namazı kılınacak kaç kişi kalır acaba devletle ilişki içine girenlerden? İnanın hep bunu merak ediyorum.

HOŞÇA KALIN