• resmi ilanlar
Fevzi Saçlı

YEMİNİ BİZDE YEDİĞİ HALDE BAŞKA YERE YUMURTLAYANLAR

12.01.2013 00:19:52

 

1 Nisan 1969 Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinden Şubat Döneminde mezun olduktan sonra Yozgat Ticaret Lisesine atanmıştım. İşin garip tarafı tayin edildiğim okulun, tedrisata başlamasının üçüncü yılı imiş. O yıl ilk mezunlarını verecekmiş.

 

Göreve başlar başlamaz irkildim. Zira geçenlerde otuz sekiz bin metreden atlayan paraşütçü gibi adeta sonu belli olmayan bir maceraya başlamıştım sanki. Çünkü benim öğrenebildiğim kadarıyla, öğrencilerimizden otuz altısı evli çoluk çocuk sahibiydi. Diğer hususları bir başka yazımda anlatmaya çalışacağımdan burada buna son verip esas konuya dönmek istiyorum.

 

Atıldığım bu maceradan korktuğum için bir an önce bu meslekten ayrılıp kendime yeni bir yol haritası çizmeyi düşünmeye başlamıştım bile.

 

Bir fıkrayla anlatayım bu düşüncemi. Bir köylü vatandaşın gözünün biri körmüş. Sağdan soldan teknolojinin zirve yaptığını artık göz nakli ameliyatı da yapıldığını ve de bu konuda başarı da sağlandığını öğrenince bir göz hastanesine başvurmuş. Karar vermiş göz nakli ameliyatı yaptırmaya. Hastaneye yatmış. Sırası gelince adamı ameliyathaneye almışlar. Narkozlar yapılmış. Tam nakil işlemi yapılacakken, doktorlar bir türlü uygun bir göz bulamazlar. En sonunda adamın gözüne bir öküzgözü takmaya karar verirler. Ve de öküzgözünü takarlar. İki gün sonra adamın gözündeki bandajı söküp kontrol ederler. Bir de bakarlar ki başarılı olmuşlar. Doktorlar birbirine sarılıp kutlarlar.

 

İki gün sonra da, son kontrolleri yaptırmak üzere on beş gün sonra tekrar hastaneye gelmesi istenerek adamı taburcu ederler.

 

On beş gün sonra adam gelir. Doktorlar merakla nakil yaptıkları gözden bir şikâyetinin olup olmadığını sorarlar. Adam, doktorlara bir yığın methiyeler dizdikten sonra; “ Memnunum memnun olmaya da, nedense nakil yaptığınız göz hep ahıra bakıyor.” der.

 

İşte böyle sayın okurlarım. Bende çiftçi çocuğu olduğum için kendi kendime; “ Köyümde tavukçuluk yapsam öğretmenlikten elde ettiğim kazançtan daha fazla kazanç sağlarım diye düşünmeye başladım. Gerçekte oldukça idealistim ama okuldaki durumu görünce inanın dünyam yıkılmıştı.

Bir ziraat mühendisi arkadaşım vardı. Onun vasıtasıyla zirai mücadele müdürlüğünden tavukçulukla ilgili kitaplar alıp okumaya başladım. Hem de uygulamalı olarak okuyordum. Komşu çocuklarına birkaç kuruş verip bir tavuk yakalatıyordum. Evdeki bir masanın üzerini eski gazetelerle örtüp tavuğu ayakları bağlı olarak oraya koyup, tavuk ile ilgili bilgileri kitaptan okuyarak, tavuğu, tetkik ediyordum. Tam yedi cilt kitap bitirdim. Tavuğu tanımaya başladım.

Örneğin yumurtlamayan tavuğun kulaklarının ve gözlerinin etrafında sarı bir halka vardır. Gagası ve bacakları da sarıdır. Tavuk, yumurtlamaya başladı mı bu sarılıklar kulaklarından başlayarak önce kulak sonra göz, sonrada gagadaki sarılıklar kaybolur. Tavuğun gagasındaki sarılık gagasının ucuna geldiğinde tavuk kırk beşinci yumurtadadır. Vs. vs. vs. 

Şimdi gelelim memleketimizdeki yemini bizde yediği halde başka yerlere yumurtlayan tavuklara; Bunlar bir avuç yem atılarak toplanıyor. Onlar, atılan yemi yerken arkalarından yumurtalarının toplandığının farkında olmayan kuş beyinlilerdir. Bir türlü kendilerine yem atanın, atmaktaki maksadını sorgulayamıyorlar. Yem atanın maksadının ne olduğunu enine boyuna düşünse anında dönüş yapar. Bu durumdan nemalanan horozlara gelince, onlar Karadenizlilerin söylediği gibi; “Madem gidiyor miras bizde yiyeyim biraz” diyerek günlerini gün ediyorlar.

Onlar, kendilerinin sırtından nemalanırken, Tavuklar afyon yutmuş gibi onların gözlerinin içine bakıyorlar. Horozların onlara; “Aferin, Maşallah” demeleri onları rahatlıkla ölüme götürmekte, bunun sonucunda nice ocaklar yıkılmaktadır.

Bin bir güçlükle yetiştirdikleri genç fidanların yıkıldığını gören ailelerde bir hiç uğruna yitirdikleri bu fidanlardan dolayı, onları ölüme götüren bu horozlara soru soramamaktadır. Bunu görünce teşhisimde yanılmadığımı görüyorum.

Yalnız bir hususta tam olarak henüz karar veremedim. Bunlar et tavuğu mu yoksa yumurta tavuğu mu diye.

Horozlar dış güçler tarafından taltif edilirken, bizlerde cinsel güçlerini artırmak için onlara olanca ihtimamı göstermek için yarışıyoruz. Hele biri var ki onu muhacir kazı gibi beslemek için seferberlik ilan ettik adeta. Şahsına özel ada tahsis edip gerekli ihtimamı göstersinler diye de bir bölük insan görevlendirdik. Yemeyip yediriyoruz içmeyip içiriyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.

HOŞÇA KALIN

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: