KILARIN KILARIN EMME

08.09.2012 00:14:18

Nihat Usta Akşehirliydi. Yıllar yılı Akşehir’den uzak olmasına rağmen konuşmalarında hala Akşehir şivesinden kırıntılar yakalamak mümkündü. Feleğin çemberinden geçmiş ama şivesini kısmen törpüleyebilmiş.

İnancı tam buna karşılık tatbikat bakımından piyade olup namazını kılmaz diğer şartları kısmen de olsa yerine getirmeye çalışırdı.

Sanatına gelince, onun sanatı hakkında kimse konuşamazdı. Zira o işini ve mesleğini seven bir kişiliğe sahipti. O İki defa ölçüp bir defa biçecek kadar titiz bir insandı.

İnsan psikolojisi konusunda uzman sayılırdı. Herkesi nabzına göre şerbet vermesini pek ala bilirdi. Onun için personelle olan iş ilişkilerinden dolayı yanında çalıştırdığı elamanlardan, o, işten ayrıldığı tarihe kadar en küçük bir şikayette bulunan olmamıştı. Daha doğrusu insan ilişkileri dört dörtlüktü.

Hafta içinde her gün en azından sekiz on saat birlikte olduğumuz halde, sanki uzun süreden beri görüşmüyormuşuz gibi bir de cumartesi veya pazar günleri sırf laflamak için ev ziyaretlerine giderdik. Bu ziyaretler halk deyimindeki gibi “Sizin it bizim baltayı getirdi mi” kabilinden ziyaretlerdi. Bu ziyaretlerde gırgır şamata oldukça boldu.

Bir gün yine böyle bir ziyaret sırasındanda konu yaştan açılmıştı. Neredeyse altmış yaşına merdiven dayanmış olmamız gündeme gelmişti. Nihat ustanın eşi Halise hanım bana dönerek; “Fevzi bey kardeşim ben de Nihat’a yaşın altmışa geldi. Yeter artık abdestini alıp namazını kıl diyorun. Emme dinleyen kim?” deyince bu şikayet Nihat’ın işine gelmediğinden hanımına dönerek; “Bak Halise ısrar edersen, inan ki kıların kıların emme vallahi dualarını okumayı vörrün” dedi.

Bir gün mezarlıklarda yer kalmadığından, bundan dolayı da mezar yerlerinin ateş pahasında olduğundan bahsederken; “Şayet ben ölürsem beni dikine gömün hem yer kaplamamış olurum hem de ucuza mal olur demekle kalmayıp mezar yeri satın alamayan garibanlara da örnek olmuş olurum diyen Nihat’tan da yukarıda verilen cevaptan farklı cevap beklemek de sanırım abesle iştigal etmek olurdu.

HOŞÇAKALIN