• resmi ilanlar
Fevzi Saçlı

BU NE BİÇİM NİKAH ALLAH AŞKINA!

02.06.2012 00:25:15

 

Hırs ve tamahın başladığı noktada saf duygular sona erer diyen Balzac bile sınırsız bir hırsının tutsağı olan insanları tarif etmekte aciz kalmış bana göre. Bu tip insanların kelimelerle tarifinde, kelimeler bile aciz kalır. Onun için bu tipler hakkında bir fikir sahibi olabilmek için bunları eylemleriyle değerlendirmekte fayda var.

Yoksul, çok şey ister; hırslı ise her şeyi diyor Syrus. Görüyorsunuz bu söz de bu tipleri tam olarak tarif etmekte yeterli olmuyor. Her şeyi de emrine amade kılsanız, yine de tatmin olacaklarını sanmıyorum bu tiplerin. Ayağının biri çukurda da olsa asla bir adım geri atmayı akıllarından geçirmezler. Yani kaba tabirle bu tip insanlar hem kız hem de bacakları düz olsun isterler. Her isteği yerine getirilse de bunların tatmin edilmesi mümkün değildir.

Fakat bütün bu olumsuzlukları yanında dünyada ne kadar büyük iş varsa işte olumsuzluklarını saydığımız bu tiplerin hırsları sayesinde meydana getirilmiştir. Aşılmaz dağlar aşılmış, geçilmez sanılan nehirler ve denizler geçilmiştir. Bu hırsın, iyi yüzü elbette.

Biz gelelim bu hırslı insanların eylemlerine. Kazara bir yere seçildiler mi onların o mevkiden ayrılmalarını değil de ölümünü beklemeniz gerekir. Zira seçildiği andan itibaren seçildiği makamla özdeşleşir. Bir daha onun o mevkiden ayrılacağını düşünmek adeta abesle iştigal olur.

Birde böyle bir mevki elde eden kişinin safrasından tafrasından geçilmez. Küçük dağları ben yarattım diye çıkar ortaya. Sadece kendi mi? Hayır hayır, bu adamların köpeklerinin bile yürüyüş şekli değişir. Mağrur bir eda takınır.

Yüksek dağda hem yılana hem de kuşa rastlanır Biri oraya uçarak biri de sürünerek gelmiştir diyen Cenap Şahabettin ne kadar da haklıymış meğer.

Bu tipler oraya uçarak ta gelse sürünerek de gelse birden değişiyorlar. Hırs azgınlığı akıllı adamın gözünü bağlıyor demek ki; zira bir yere geldiğinde o anda dünyayı değiştirmek isterken dönüp de aynaya bakmayı düşünemiyor. Zaten düşünse baştan kendisini değiştirmesinin şart olduğunu görmesi işten bile değil.

Başlangıçta, o mevkie seçilebilmek için inanın dokuz koyunun doymadığı yerden dokuz araba ot biçenlerin bu sözlerine sakın aldanmayın. Zira herkes aynı türküyü söylüyor.

Çekik gözlü Çinli veya Japon’un veya ablak suratlı Rus ile bir Zenci veya bir Kızılderili’nin yeşil, kahverengi veya kara renkli gözlerinden akan göz yaşlarının rengi farklı mı oluyor Allah aşkına? Yıllarca voleybol topu gibi hep yere düşürmeyip havada tutmaya çalıştığınız, bu şişirilmiş insanların neyini gördünüz de bu işi temcit pilavına çeviriyorsunuz.

Erken hedefine ulaşan bu adamlar ot biçmeyi unutup kapmış olduğu koltuğu koruyup kollama gayretine düşüyorlar.

Tabii bunda başarı sağlayabilmesi için evcil hayvanların en vahşisi olan dalkavukların en iyisini bulmaları gerekiyor.

Bulunan bu dalkavuklar hz Musa’nın asası gibi karşı çıkanları yutan bir yılandır adeta. Bunlar yıllarca efendileriyle entegre bir şekilde yaşayıp giderler. Bunlardaki sadakat insanlarla köpeklerin bilinmez tarihlerden beri devam eden birlikteliklerini bile gıpta ettirecek düzeydedir. 

Vazoyla saksının farkını ayırt edemeyen bir toplum olmanın acısını asırlarca çekmemize rağmen yirmi birinci asra girdiğimiz halde yine de evcil hayvanların en vahşisi olan dalkavukların daha doğrusu yürürken çiklet çiğnemeyi bile beceremeyen yani iki işi bir arada yürütemeyenlerin insafına bırakıyoruz, bizleri yönetecek kişilerin seçimini.

Seçim sırasında bizlere yirmi dört ayar altın olarak tanıtılan bir çok kişinin, seçimlerden sonra Suriye altını olduğunu, anlıyoruz. Ama bu kez de köprünün altından geçenin tarif edilebilecek küçük bir dere suyu olmayıp, güney amerikanın üçte bir suyunu akaçlayan tekne parçalayan anlamına gelen amazon olduğunun farkına varıyoruz ne yazık ki.O saatten sonra uykudan uyanmanın da hiçbir faydası olmuyor maalesef.

Bu hırslı insanları bizi yönetsinler diye seçtikçe görün başımıza neler gelir. Yani Yumurtada taş üzerine düşse, taş da yumurtanın üstüne düşse olan yumurtaya olduğu gibi bu millete oluyor. Ama bu tipleri seçen halkın hiç mi suçu yok?

Şöyle etrafınıza bir bakın Allah aşkına. Adam başkan olmuş tanrı tarafından o işle görevlendirilmiş sanki. Ölünceye kadar ayrılmıyor. Kene gibi yapışmış koltuğa. Kendi gibi kırk tane başkanı cebinden çıkaracak yeni yetişen gençlerimiz varken bunların o makamda kalmak istemelerinin yegâne sebebi de o kişilerin hırslarının kendilerinden bir kilometre ilerde gitmesinden başka bir şey değildir bana göre.

Bunlar bir iş de yapmazlar. Orada çalışan memurların getirdiği evraka imza atmaktan başka.

Bir yerde böyle cücelerin büyük gölgeleri oluşuyorsa inanın o yerde geriye doğru sayım başlamıştır demektir.

Tabii eşeği mektep müdürü yapanların dershanelerin ahıra dönüşmesinden şikayet etmeye hakkı olamaz.

Onun için Allah o bölgede yaşayan kullarına yardım etsin.

Yalnız asla kimse şunu unutmasın:  Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar.

İnsanlar neden bu kadar aptal oluyorlar. Etraflarına hiç mi bakmazlar? Ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesinin olduğunun neden farkına varmazlar.

Bu tip insanları seçenler sanırım tepeden gözlüdürler. Yaban arısından hiç farkı olmayan bu tiplere imkân verenler çölde sağanak yağmur bekleyenlerdir. Bu tip insanlar çalışsalar da sadece kendi neslinin devamı için çalışan yaban arılarının insan şeklini alanlarıdır. Bunların meyvesiz bir makiden farkının olmadığını görmeyen var mı?

Sadece bir tek başkana takılıp kaldığım sanılmasın, nice belediye başkanları nice milletvekilleri de bu kapsama tıpa tıp uymuyor mu?

Elbette iki üç defa seçilmeyi hak eden kişiler olduğu gibi bir defa seçilip de Türk bayrağıyla defne hak kazanmayı bile hak etmeyenlerin olduğunu tüm memleket görmektedir.

Biz böyle kıstastan bahsederken seçildiği yerden emekli olanlara ne demeli? Sırf bunların yüzünden engin bilgisiyle memleketin birçok problemine çözüm getirebilecek nice kıymetli insanlarımız değil seçime girmek, TBMM ‘nin kaldırımında yürümekten korkuyorlar.

Yıllardır seçilen birinin karşısına kendi yöresinden yeni bir aday çıkacak olursa, onun evcil hayvanlarının en vahşisi olan dalkavukları hemen o adaya karşı saldırıya geçerler. Yeni adayın anasına eşine iftiralar yağdırarak bu adaya meydanı dar getirirler. Dolayısıyla meydana çıktığına bin pişman olan aday kırgın ve küskün olarak gaipler listesinde yerini alır.          

HOŞÇAKALIN

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: